Ayfer Ağtaş Adlı Antoloji.com Üyesinin Hakkın ...

  • Ayfer Ağtaş
    Ayfer Ağtaş

    29.04.2011 - 00:06

    Kaçıp kaçıp sığındığımız o yaslı evdi hep
    gözyaşı loşluğunda, yarım sıcaklıkta,...
    kırgın perdeler, unutkan masamız,
    uzak sahillerde çekilmiş fotoğraflarımızdan
    hep mahçup bir sevgi taşardı.

    Alıngandı şarkılarımız, alkole dayanıksız

    Saatler boyu, nefes nefese planlar yapardık,
    heyecanla yürürdük düşlerimizde,
    bu kadarı çoktu bize, yorulurduk

    Birimizin bakışı yeterdi
    hayallerimizin kanatlarını yakmaya...

    Sonra önüne düşerdi saçları
    gün biterdi

    Hep o saatlerde yaşamaktan ölürüz diye
    korkardık.
    Akşamın ıstıraplı eşiğini geçtikten sonra
    mutfağa giderdi, çay yapmaya
    çay yarım kalırdı, gider içeri
    ölesiye sevişirdik...

    O yaslı evden günlerce dışarı çıkmazdık
    kaç gün, kaç ölüm, kaç öykü tükenip
    biterdi ellerimizde.

    Bir gün gelir o yaslı ev bize dar gelirdi
    unutulmuş istasyonlara giderdik, ayrı ayrı
    bizim gibi insanların yazdığı öyküleri
    okurduk, yüreklerimiz
    bir hüzün oyuncağıydı sanki,
    olmadık şeylere ağlardık.

    Dokunaklı bir filmin sonu gibiydi
    hayatımız
    tekrar, tekrar, acıya doyana dek

    cezmi ersöz

  • Ayfer Ağtaş
    Ayfer Ağtaş

    31.01.2011 - 00:04

    Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun etme
    Başka bir yar başka bir dosta meylediyorsun etme

    Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı
    Hangi hasta gönüllüyü kasdediyorsun etme

    Çalma bizi bizden bizi gitme o ellere doğru
    Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun etme

    Ey ay felek harab olmuş alt üst olmuş senin için
    Bizi öyle harab öyle alt üst ediyorsun etme

    Ey makamı var ve yokun üzerinde olan kişi
    Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun etme

    Sen yüz çevirecek olsan ay kapkara olur gamdan
    Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun etme

    Bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan
    Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun etme

    Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer
    Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun etme

    Ey cennetin cehennemin elinde olduğu kişi
    Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun etme

    Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize
    O zehiri o şekerle sen bir ediyorsun etme

    Bizi sevindiriyorsun huzurumuz kaçar öyle
    Huzurumu bozuyorsun sen mavediyorsun etme

    Harama bulaşan gözüm güzelliğinin hırsızı
    Ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun etme

    İsyan et ey arkadaşım söz söyleyecek an değil
    aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun etme

    Mevlana Celaleddin Rumi

  • Ayfer Ağtaş
    Ayfer Ağtaş

    03.01.2011 - 18:39

    neler neler bağışladık hayatımıza bir truva atı gibi giren ve gönül bahçemizi tarumar eden sahte sevgilere.
    ömrümüzü sunduğumuz, içimize akan kanı içmekten hiç bıkmadı.

    kendini bağışlayamadan hayatı bağışlayamazsın.
    geriye bakmadan çekip gitmek, arkandan koparılan sessiz çığlıklara sağır olmak, sözcüklerle gerçekleri örtpas etmek bağışlanır gibi değil.

  • Ayfer Ağtaş
    Ayfer Ağtaş

    26.11.2010 - 20:32

    yitik bir sevda uğruna ömrü heba etmek düştü payımıza...

  • Ayfer Ağtaş
    Ayfer Ağtaş

    22.08.2010 - 11:22

    'Her insan, kendi olması karşılığında topluma bir bedel öder. Az ya da çok, ama mutlaka bir bedel. Kimse bedelsiz kendi olamaz. Bu bedel çoğu kez yalnızlıktır.'
    murathan mungan

  • Ayfer Ağtaş
    Ayfer Ağtaş

    14.08.2010 - 23:35

    Yalnızsa yüreğin insanlar içinde
    O anda sarıl kendine
    Umudun tükenir sanıp da yenilme
    Umutlar yarının içinde..


    Kimseler kalmayıp çekip de giderse
    O anda sarıl kendine
    Ellerin kelepçe, kan gölü içinde
    Olsanda sarıl kendine..

    Kar yağdı dağlara, hasretim bahara
    Bu canım artık uslanmaz
    Bilmemki kaç kere söylenir insana
    Onursuz insan utanmaz..

    grup yorum

  • Ayfer Ağtaş
    Ayfer Ağtaş

    02.07.2010 - 22:27

    Sen uyurken hasretin dökülür gecelerden sabahlara
    gelir yüreğime çöker gelir yüreğime çöker
    hergün başka bir pencerede
    sensizliğin yollarına bakar
    ve boynunu büker
    her gün başka bir pencerede sensizliğin yollarına bakar
    ve boynunu büker

    ben bir tek kadın sevdim oda sendin oda sendin
    ben bir tek sende yandım alevlendim delilendim
    ben bir tek adam sevdim oda sendin oda sendin
    ben bir tek sende yandım alevlendim delilendim
    ben bu sevdayı yemin bildim söz bildim
    ben bu sevdayı kutsal bildim

  • Ayfer Ağtaş
    Ayfer Ağtaş

    29.03.2010 - 16:29

    Hergün pazartesi

    Hergün sonbahar
    Sensiz üşüyorum
    Dinmek bilmiyor yağmur, fırtına
    Hergün karanlık
    Hergün bir ayrılık
    Bitmek bilmiyor
    Hergün aynı aynı sıkıntı
    Hergün gidiyorsun sanki yenibaştan
    Bıktım artık yalnız uyanmaktan
    Günler geçiyor sensiz
    Tükendim artık sevda çekmekten, gel

    Herün pazartesi
    Hergün gidiyorsun
    Yaşanan hep aynı, aynı yalnızlık
    Hergün karanlık
    Hergün bir ayrılık
    Bitmek bilmiyor
    Hergün aynı aynı sıkıntı

  • Ayfer Ağtaş
    Ayfer Ağtaş

    09.02.2010 - 22:29

    Duygular bazen yüzlerce sözcüğe yüklenir. Anlatmakla bitmez. Karşında anlayacak biri varsa anlamlıdır. Anlattığında, anlamak isteyen olmayınca duygular da toplanıp yüreğinin sandığına kilitlenir. Bir daha gün yüzüne çıkmak istemezler. Saklında büyüyen duygular sonra başka şekil alır. Şiir olur bazen, bazen de bir tablo. Dile gelemeyen duygular ise acıtır durur yüreğini.

    Bazen bir bakışla anlatılır her şey. Gözler konuştuğunda onu duymak ise ayrı bir derinlik gerektirir. Herkes bilmez o dili, anlayamaz. Ama sevginin küçümsendiği bu dünyada birbirinin sözsüz çığlıklarını duyabilen o kadar az insan var ki… Hatta saklanmak zorunda kalırsın. Aman içimdeki o çocuğu bir gören olmasın dersin. Çünkü incitirler bilirsin.

  • Ayfer Ağtaş
    Ayfer Ağtaş

    30.01.2010 - 18:58

    Dağlar beyaz kadife elbisesini giydiğinde yollara düşenler vardı. Kor ateşten yüreğini bırakmıştı biri aşkına mezar olan kentte.
    Bu yüzden hep üşüyordu. Sadece bir bedendi yanında taşıdığı. Yollar dikilmişti karşısında 'Nereye gidiyorsun? ' der gibi. 'Nasıl gidersin, yüreğini bırakıp bilinmeze? ' Cevap vermeye gücü yoktu. Terkedildiği kentte kalamazdı artık. Beyazlara bürünmüş zamanı durdurmuş olmalı biri. Bu acı dinsin, zaman sarsın istiyordu yarasını. Ama yelkovan hep aynı anda takılıp kalmıştı. Hüzünse eski bir tanıdıktı. Geldi yerleşti gözlerine büsbütün. kafasında cevapsız sorularla gözleri dönüp bakmasa da arkasında bıraktığı kente, cevaplar yüreğini bıraktığı kentteydi...

Toplam 10 mesaj bulundu