Kızıl bir rüzgârı dillendirirdi bakışların Söyle! Anlatmak istediğin bir şeyler mi var Duraksayan aksak kelimelerinde mi kalan, Boğazıma takılansa yutkunamadığım dilimde Sessiz hecelerimdir inleyen sesler eşliğinde…
Ağlatan, ağlayan ben oldum mısralarımda Sözler yine bir zehir olur dudaklarımda Sen gür bir ses oluversen diye beklerim, Bense durgun dingin suda bir sürçü lisan Aramızda uzayıp gidense kalın duvarlar…
öylesine yakınki ruhum ruhuna gecenin karanlığında çoban yıldızım ol ay doğduğunda huzurla uyuyayım tan ağardığında sana açayım kirpiklerimi rüzgar estiğinde seni kucaklayayım güneşim sen ol gelen her yeni günde sevginle aydınlanayım
Belki en hoyrat yürek bile ateşböceğinin O uçucu, masum, sevimli çocuksuluğuna el kaldırmaya kıyamaz? Güçlü kapıların arkasına kilitlemesem kendimi, Korkaklığımı, sevgi isteğimi En insani yönlerimi kayıtsızca sunabilsem Bu sert kabuğun ağırlığından kurtulup Bir kuş gibi uçacağım özgürce. Anlaşılacağım ve bir ayna gibi yansıyacağım karşımdakine. O da çözülecek belki. Samimi ve güvenliksiz, silahsız biriyle göz göze gelince Oysa bir görebilsek bunu. Kalmadı böyle insanlar demesek. Güven duygusuna bu kadar muhtaç olmasak. Kırılmaktan korkmasak. Yaralansak. Ne olur bir darbe daha alsak. Yeniden açsak kendimizi, atabilsek kabuğu. Denesek. Risk alsak. Yanılsak. Fark etmez. Tekrar, tekrar bıkmadan denesek. Ve kucaklaşsak yeniden. Tıpkı eskisi gibi.
03.04.2017 - 16:56
Saygılar ola... Selam ile... Sevgilerimle...
DUVARLARA DAİR
Kızıl bir rüzgârı dillendirirdi bakışların
Söyle! Anlatmak istediğin bir şeyler mi var
Duraksayan aksak kelimelerinde mi kalan,
Boğazıma takılansa yutkunamadığım dilimde
Sessiz hecelerimdir inleyen sesler eşliğinde…
Ağlatan, ağlayan ben oldum mısralarımda
Sözler yine bir zehir olur dudaklarımda
Sen gür bir ses oluversen diye beklerim,
Bense durgun dingin suda bir sürçü lisan
Aramızda uzayıp gidense kalın duvarlar…
İbrahim Soyalar
04.09.2016 - 22:39
Bu şehirde
Herkese yetecek kadar hüzün vardı
Hüzünlerimizi öykülerimizde saklardık
Şairler bulurdu....
16.08.2016 - 17:07
öylesine yakınki ruhum ruhuna
gecenin karanlığında çoban yıldızım ol
ay doğduğunda huzurla uyuyayım
tan ağardığında sana açayım kirpiklerimi
rüzgar estiğinde seni kucaklayayım
güneşim sen ol gelen her yeni günde
sevginle aydınlanayım
Nuri Can
28.07.2016 - 22:16
Belki en hoyrat yürek bile ateşböceğinin
O uçucu, masum, sevimli çocuksuluğuna el kaldırmaya kıyamaz?
Güçlü kapıların arkasına kilitlemesem kendimi,
Korkaklığımı, sevgi isteğimi
En insani yönlerimi kayıtsızca sunabilsem
Bu sert kabuğun ağırlığından kurtulup
Bir kuş gibi uçacağım özgürce.
Anlaşılacağım ve bir ayna gibi yansıyacağım karşımdakine.
O da çözülecek belki.
Samimi ve güvenliksiz, silahsız biriyle göz göze gelince
Oysa bir görebilsek bunu.
Kalmadı böyle insanlar demesek.
Güven duygusuna bu kadar muhtaç olmasak.
Kırılmaktan korkmasak. Yaralansak.
Ne olur bir darbe daha alsak.
Yeniden açsak kendimizi, atabilsek kabuğu.
Denesek.
Risk alsak.
Yanılsak.
Fark etmez.
Tekrar, tekrar bıkmadan denesek.
Ve kucaklaşsak yeniden.
Tıpkı eskisi gibi.
R.TAGORE
Toplam 4 mesaj bulundu