Aşk İnsanı Kız Kulesinde Terk Eder Adlı Antol ...

  • Ben ki alışkın değilim sensiz uyku tutturabildiğim gecelere,
    Duymadan o güzel sesini, uyku girmiyor işte bu yorgun gözlerime.
    Sabah gözümü ilk açtığımda elim hemen telefona gidiyor, acaba aradı mı? Diye.
    Ama her defasında senin dışında onlarca kişi görüyorum telefonuma numaralarını cevapsız diye bırakan.

    Öyle özledim ki, sesinin sesimdeki yankısını!
    Çocuksu gülümsemene neden olan maymunluklarımı…
    Beni sevme şeklini öyle özledim ki…

    Bu lanet dünyada her geçen gün soğuyor insan hayattan, yaşamaktan.
    Çünkü hiçbir şey istediğimiz gibi gitmiyor maalesef.
    Dünyanın adil olmasını bekliyoruz, hani hiç değilse bize zarar vermemesini, huzurlu olmayı…
    Ama sanırım sabır taşı misali, bizi tam ortamızdan çatlatmaya niyetli.

    Öyle özledim ki, gözlerinin içine bakarken gözlerimden durduk yerde yaş gelmesini…
    Neden ağlıyorsun derdin, deli misin sen?
    Gözlerine bakınca neler gördüğümü bir bilsen,
    Sen olsaydın benim yerimde,
    mendil dayanmazdı gözyaşlarını silmene herhalde.

    Öyle özledim ki seni aradığımda sesindeki neşeyi…
    Kuşum derdin, özledin mi beni derdin.
    Bende belki tam anlatamam sana olan hasretimi diye
    Nasıl özlediğimi, seni nasıl sevdiğimi ispatlayayım diye hep yemin ederdim.

    Güzel gözlüm, öyle özledim ki seni…
    Yüreğim bir mecal kaldı şimdi.
    Her gece yatağıma geçip çalmasını bekliyorum lanet telefonumun.
    Her gece yalvarıyorum Allah ıma, bir an önce geçsin bu dertler bu sıkıntılar diye…
    Ve her gece uykuyu haram ediyorum gözlerime.

    A kadınım, öyle özledim ki seni…
    Tıraş bile olmuyorum eskisi gibi.
    Batıyor sakalların git kes öyle öp beni derdin.
    Öptürmezdin gül yanaklarını sinek kaydı olmadan yüzüm.
    Ama geri döndüğümde de kokumu içine çekerek öyle bir öperdin ki beni, hep öyle kalalım isterdim.

    Sevdiğim, öyle özledim ki seni…
    Sesini, nefesini, bana doğru kurduğun cümlelerin her bir kelimesini…
    Şimdi bekliyorken senden gelecek tek bir seslenişi, nasıl zor bir bilsen,

    Nefes alıp verdiğimde hasret ciğerlerime yakıyor, özlem saçlarımdan tutup çekiştiriyor.
    Sensin onun dermanı diyor içimdeki ses her gece.
    Canımın taa içi, öyle özledim ki seni…

    Her derdini alırdım üstüme, sen üzülme sen yorulma sen düşünme isterdim, ben bakarım çaresine…
    Yeter ki gülsün yüzün derdim, ben meydan okurum senin için bu alemin cümlesine…

    Kurban olduğum, aşkların en güzeli, bir tanem, gül bakışlım, kalbimin birincisi…
    Öyle özledim ki seni, sesini, nefesini…
    Haydi geri dön artık ta, mutluluktan kes şu nefesimi…

  • S ürekli seninle vakit geçirmek istiyorum

    E şsiz güzelliğini görmekten zevk alıyorum

    N edensiz belki ama ben senden hoşlanıyorum

    D ünyamı çevreliyor sesin ve nefesin biliyorum

    E zele kadar sürsün bu duygu, çok istiyorum

    N asıl oluştuysa bu duygu, senden hoşlanıyorum

    .

    H ayaller kuruyorum seninle ilgili, seni sayıklıyorum

    O damı çevreleyen gözlerinin bakışından etkileniyorum

    Ş en kahkahalarınla gülen yüzümü hissedebiliyorum

    L aleler almak istiyorum sana, güller gönderiyorum

    A ğlıyorum sensiz kaldığım zamanlarda yeni farkediyorum

    N için diye sorma birtanem, inan bulmaya çalışıyorum

    I şığım olmuşsun karanlıklarda, seninle aydınlığa çıkıyorum

    Y aşama sevincim olmuşsun bir anda, senden hoşlanıyorum

    O luruna bırakamam bu duyguları, sana ifade etmek istiyorum

    R üzgarlarda senin kokunu bulmak için derin nefes alıyorum

    U mutlanıyorum bakışlarından, gözlerinin içinde kayboluyorum

    M utluyum sevgilim, senden hoşlanmaktan çok mutlu oluyorum

  • gözlerim olmalı üzerimde
    zemheri soğuklarında sıcaklığını hissetmeliyim
    yıllar geçsede en azından bir ömür
    daha dün gibi hatırlamalıyım, hatırlamalısın beni.
    sana yazdığım şiirler sadece ağlamamalı
    bir sokakta yürümemiz gerekir, sonbahar aylarında
    yapraklar dökülürken üstümüze, bir nara patlatmalısın
    her hatırladığımda sesini tekrar tekrar duymalıyım
    sen daha toyken, ben çok yaşlıyım

    kirli beyaz bir kağıda yazılmış mektubunu almalıyım
    senden ne kadar uzak olsamda
    varlığını daima avuç içimde tüm samimiyetimle hissedeceğim
    saate her baktığımda, senden kazandığım kayıpsız dakikalarım
    yokluğunun varlığındayken üç damla gözyaşı akıtmalı garip gözlrimden
    unuttuğum herşey senden önce ne varsa anlamsız olmalı
    bozkırın evladını tanıtmalısın sevdanın yüceliğinde
    rüzgar estirecek bir gücüm olsaydı aşikar
    her an kokunu getirecektim, haketmeyen şu topraklara
    yağmur yağarken bile, zehir dumanlar altındayım
    sen daha toyken, ben çok yaşlıyım

    yıldızlar bir bir kayacak gökyüzünden acı dolu ayrılık
    halbuki o ana kadar ne büyüktü sevdalık
    her ne kadar tanımasanda beni
    bulutlarda bir yağmur harareti yaşandığını bilmelisin
    sisli sabahlara uyandığında beyazlar arasında kendini kaybetme
    su berraklığında tertemiz olduğunu bilirim
    kapını çalacak mendebur eller olacaksa şu hayatta
    o elleri görecek yiğit gözlerim olmasın bu hayatta
    gurbette olduğum her an, en yakınındayım
    sen daha toyken, ben çok yaşlıyım

    kına yaktığın ellerini, kınalı ellerimle tutmalıyım
    yüreğimin gizli odalarını bir tek sana açmalıyım
    yaşamalıyız yarını, yarından öte güler yüzlü
    bir simit, birde demsiz çayda karnımızı doyurmalıyız
    varlığıda ve yokluğu en iyi biz bilmeliyiz
    aşkımıza tanıklık edecek göçebe kuşlara sadece tebessüm etmeli
    umudu ekmeliyiz çorak kalmış topraklara
    gözyaşımla sularım, meyvelerimi tatmalıyım
    sen daha toyken ben çok yaşlıyım

    bir merdivendir bu hayat, kırık basamaklı güvensiz
    her basamakta daha iyi tanımalı onu
    kirlenmiş sayfaları yırtmalı, yazdığımız defterlerden
    saçlarının siyahını, aklar içinde göreceğim belkide son basamakta
    halbuki seni düşündüğüm anlarda hep gençsin, birazda çocuksu
    senli rüyalarım ne güzel, bir sonu olmamalı
    uykulara dalıp, her an seni yaşamalıyım
    sen daha toyken, ben çok yaşlıyım

    yalnız yürüdüğüm yollarda,
    peşimde bir kaç budala köpek, açlıktan nefesi kokar
    sokak kedileriyse benden kaçıyor
    tüm ihtişamı ürkütücü rüzgar, şu ormanda bir ağaç arıyorum
    yağma yağmur diye dua eden eller var buralarda
    günelin her doğuşunda, kafalarını kayalara vuruyorlar
    gözyaşı biriktirip avuçlarında, inanmassın belki onu içiyorlar.
    işte ben böyle yalnızım, böyle eziyetli
    seni ilk gördüğüm andan beri yolculuktayım
    sen daha toyken, ben çok yaşlıyım

    kamyonlar ezecek neredeyse beni
    lüks cipin gölgesinde uyuyan miskin farelerim var
    aç kalınca kaçak kedilerim, şüphem yok ki onları yiyecekler
    paldır güldür koşuyorum yarı düşüp, yarısında toprağı yalıyorum
    burdaki köşe başları, sanırsın cehennem manzaraları
    ben ki ararken kaybettim cennet odalarını
    o odalar ki her gülüşünde gözlerinde parıldıyor
    gözlerine küskün, yokluğunda yanmışım
    sen daha toyken, ben çok yaşlıyım

    umudum hiç yoktu bu hayatta, yaşamak ne denli ağır
    sokak lambalarında, bir karton üstü mesken tutmuşum
    koca koca çınarlar küçüldü gözlerimde, küçük küçük fideler gibi
    azcık güç hissetsem hayat yorgunu şu vücudumda
    kıyamet kopar belki diye, kalkıp onları yeniden dikeceğim
    kararanlık akşamlarda sızan bir ışık görsem gözlerime
    utanmam ki bu hayatı yeniden yaşayacağım
    önce kaybettiğim gölgemi, sonra seni ararım
    sen daha toyken, ben çook ama çok yaşlıyım...

  • öyle uzaktan seviyorum seni
    elini tutmadan
    yüreğine dokunmadan
    gözlerinde dalıp dalıp gitmeden
    şu üç günlük sevdalara inat
    serserice değil adam gibi seviyorum
    öyle uzaktan seviyorum seni
    yanaklarına sızan iki damla yaşını silmeden
    en çılgın kahkahalarına ortak olmadan
    en sevdiğin şarkıyı beraber mırıldanmadan
    öyle uzaktan seviyorum seni
    kırmadan
    dökmeden
    parçalamadan
    üzmeden
    ağlatmadan uzaktan seviyorum
    öyle uzaktan seviyorum seni…
    sana söylemek istediğim her kelimeyi
    dilimde parçalayarak seviyorum
    damla damla dökülürken kelimelerim
    masum beyaz bir kağıtta seviyorum
    bir bebeğin gülümsemesinde
    bir goncanın açışında
    yavru bir ceylanın suya inişinde seviyorum
    öyle uzaktan seviyorum seni
    Akdeniz’e açmışken kollarımı
    ılık bir meltemin yüzümü okşamasında seviyorum
    güneşin akşam kızıllığında seviyorum…
    dolunayın denize düşüşünde seviyorum
    öyle uzaktan seviyorum seni
    köşe başında yolunu gözleyerek
    beş kırk beş derslerinde şiirler yazarak
    gecenin saat dördünde sana uyanarak
    sigaramın her nefesinde seni içime çekerek
    öyle uzaktan seviyorum seni…
    ve ben seni sevmeyi seviyorum en çok
    öyle uzaktan seviyorum ki seni
    kırmadan
    dökmeden
    parçalamadan
    üzmeden
    ağlatmadan
    seviyorum

  • Ferhat la yarışılır mecnuna rakip çıkıp
    Tahirden örnek alıp maymunca tezden bıkıp
    Başka dala atlanır yusufa kurşun sıkıp
    Bir gecelik yaşanır facebook aşkları

    Birden ahu görürler evdeki inadına
    Aslında amaçları sade bakmak tadına
    Aşık olur hemen de gördüğü her kadına
    Bir gecelik yaşanır facebook aşkları

    Her kuşun eti yenmez anlayınca cayarlar
    Dönüp birde insanı aptal diye sayarlar
    Sen yanlış anlamışsın deyip tavır koyarlar
    Bir gecelik yaşanır facebook aşkları

    Dünya ahret bacımsın arka kapıdan gelde
    Aman kimse duymasın delikanlıyız serde
    Bilmezler ki foyalar gezinir hep dillerde
    Bir gecelik yaşanır facebook aşkları

    Sayfasından seslenir mesaj özele gider
    Sevgiyi sakız edip vefayı bir hiç eder
    Gönül versen uğruna duygular olur heder
    Bir gecelik yaşanır facebook aşkları

    Kapı kapı gezerde nedense hiç yorulmaz
    Senin gönlün varmıdır akıl edip sorulmaz
    Rüyanda görsen bile inan hayra yorulmaz
    Bir gecelik yaşanır facebook aşkları

    O seçmişse uygundur yaşa başa bakılmaz
    Yarı yolda bırakır asla yola çıkılmaz
    Arkanda dağ gibidir sanırsın ki yıkılmaz
    Bir gecelik yaşanır facebook aşkları

  • Zifiri bir gecede özlüyorum seni. Bir zaman önce, 'Özlemek, nasıl bir şeydi? ' diye soran ben, artık kendimle yüzleşerek cevap veriyorum.

    Ben, özlemeyi seninle öğreniyorum.

    Dünya bitip, yeniden başlamış olmalı. Hangi ara koptu kıyamet?

  • Saadet Demirci
    Saadet Demirci

    06.12.2012 - 13:11

    ekranıma yazdığın şiir ne demek oluyor? sen akıllı bir çocuksun

  • ben senden
    kimseye söylemediğin sözlerini
    ben senden
    kimseye bakmadığın gözlerini
    ben senden
    kimseye açmadığın yüreğini
    ben senden
    kimseye vermediğin sevgini
    istiyorum
    ben senden
    terinin kokusunu
    teninin dokusunu
    ben senden
    sesini nefesini sevincini nefretini
    dalgınlığını durgunluğunu suskunluğunu
    ben senden
    gülümsemeni kahkahalarını mutluluğunu
    ben senden
    yüreğimi delecek gözyaşlarını
    acılarını korkularını
    dehşetini endişeni
    ben senden
    uykudaki halini
    uyandığında
    yüzünde sabahın ilk ışıklarını
    gözlerindeki pırıltıyı görmeği
    ben senden
    her şeyinle seni istiyorum
    ben seninle
    aynı yerde aynı anda
    güneşin doğuşunu batışını
    gecenin haykıran sessizliğini
    yıldızları ay ışığını
    denizin yakamozlarını
    bir bir okşamayı istiyorum
    dalgalar gürleyen sesiyle
    yüreğimizde patlasın istiyorum
    günışığında şafakta ve mehtapta
    gölgerimizin öpüşmesini
    kör karanlıkta kalplerimizin
    birbirine çarpmasını istiyorum
    ben seninle
    aynı yerde aynı şeyi düşünmeyi
    aynı yerde uyumayı
    aynı yerde uyanmayı istiyorum
    aynı yerde ıslanmayı
    aynı yerde üşümeyi
    aynı yerde ısınmayı istiyorum
    nefes alacaksak birlikte almayı
    alamayacaksak birlikte boğulmayı
    yani gözümün bebeği
    yaşayacaksam seninle
    öleceksem seninle ölmeyi istiyorum

Toplam 80 mesaj bulundu