Aşk İnsanı Kız Kulesinde Terk Eder Adlı Antol ...

Sevda derler adına
Beklemediğin bir anda
Cümle alem
Uykuya dalanda
Birde bakarsın
Ansızın çıkıverir karşına...

**

Nerde ne yapacağını
Ne zaman
Hangi kapıyı çalacağını
Bilemezsin asla
Görünce yanı başında
Şaşa kalırsın kahin olsan da...

***

İnan
Tüm yasaklar boşuna
Kapıyı çalmadan
Kimseyi uyandırmadan
Gecenin karanlığında
Bakarsın korsanca
Dikilmiş duruyor karşında...


II
Sevda bu
Girdi mi kapıdan içeri
Kovsan da çıkaramasın geri
Nakış işler gibi
İşgal eder
Tepeden tırnağa bedenini...

**

Nedendir sevgili
Sevdam ezeli
Fikrim ebedi tutsak
Bil ki
Yasak gömleği giyenler
Yasakları başlarına yıkacak...

***

Nasıl sevdadır bizdeki
Ezberleri bozarak
Bariyerleri yıkarak
İşgal eder usulca yürekleri
Kim bilir keramet
Yasakları yıkacak
Sevdalı yüreklerdedir belki...

hayat o kadar zor ki imkansızlıkları zorluyorum.
yaşayamadıklarım,hayal kırıklıklarım
umutsuzca çabalıyorum..
ben sensiz nefes alamazken,
sen başka kollarda mutluluğa yelken açıyorsun
ben sokaklarda sensizliğe içiyorum..
ben bütün umutlarımı denize bıraktım,
ben hayallerimi yaktım..
artık yarınıma sensiz uyanacam..
senin yokluğun zaten acı veriyor bana
niye hala gitmekten bahsediyorsun
niye beni sensizliğe mahkum bırakıyorsun,
yaşamak kolay ama nedense,
bana zor geliyor.
ben vazgeçemedim senden hala
sen benim güz bahçemin gülleri
sen hayatımın tek anlamlı öznesi,
sen benim yaşama sebebim
niye hayat beni hep bu kadar zorluyor,
bilmiyorum..
tek bildiğim sensiz nefes alamadığım..
gitmesen hep yanımda kalsan,
yine eskisi gibi sarılsan bana,
seni seviyorum desen,
çok mu zor bee ben senin için hayatımdan vazgeçtim,
ben senin için kendimden vaçgeçtim
yaktım bütün gemilerimi kendimi sana adadım ben,
seninle hayal kurmakta güzel sensiz bir yanım
hep eksik kalacak..
bunu sakın unutma senin boşluğunu kimse dolduramıyacak
sen hayallerimin süslü prensesi..
biliyorum ki artık beni eskisi kadar sevmiyorsun...! ! !
ama ben hala sana ilk gördüğüm gün ki kadar aşığım
keşke bu yaşananlar bi kabus olsada..o kabustan uyanıp,
senin yanına gelsem.. sana sıkı sıkı sarılsam ve hiç bırakmasam,,
ama malesef kabus değil yaşananlar hep gerçek
offff niye hep mutsuzluğa ben düşüyorum
sanki karanlık bir kuya düştüm elimden tutan yok sevdiklerimde,
teker teker bıraktı beni senin bıraktığın gibi..
zaten sensiz bir dünyayı istemiyorum
hoşcakal prensesim hoşcakal...! ! ! !

Sen ki;
Damarımda akan
Kan da olsan,
Bana hayat veren
Can da olsan,
Sahra sıcağında,
Bir yağmur damlası,
Esen yel de olsan
Benim için yoksun artık.

Aşkının ateşi,
Sarmaşık gülü gibi
Bedenimi sarsa da,
Dünyamı aydınlatan
Güneş olsa da,
Çıkardım seni
Sevgi dünyamdan.

Bundan sonra,
Bende hatıra olarak kalan,
Duvarda asılı, solmuş,
Eski siyah beyaz
Fotoğrafınla avunacağım.

Sana olan sevgimin
Bedeli bu olmamalıydı.
Sana olan sonsuz
Aşkıma güvendiğim kadar,
Senin bakışlarına da
Güvenmiştim.
Çünkü sen benim,
İlk göz ağrımdın,
Son olacaksın.

Bir daha aşık olmak mı?
Yıldız gibi parlayan
O yalan gözlere bakmak mı?
Sımsıcak hissettiğim
O soğuk bedene sarılmak mı?
Bir daha yıkılmamak için
Geri kalan hayatımda
Asla ve asla
Bunlar da olmayacak.

Gideceğim bu ellerden,
Ne sen beni göreceksin,
Ne de ben seni.
Bundan sonraki dünyamda,
Sadece ve sadece
Naçizane yüreğimdeki aşkın,
Avunmak için bakabileceğim
Masum duruşlu fotoğrafın,
Bir de eski anılar olacak…

Seninle ilk karşılaştığımızda
Gözlerin kaldı aklımda
O gün fark ettim belkide
Bu kadar anlamlı baktıklarını
Sende insanı kendine çeken birşeyler vardı
Sanki önceden tanıyor gibiydim seni
İki yabancı değildik sanki
Geçirdiğimiz süre saatlerle sınırlıydı
Ama hafızamda bıraktıkları fazlaydı
Yirmibeş aralık
Bu günün benim içn artık önemi büyük
Çünkü seni tanıdım
Belkide ilk kalp çarpıntıları başladı yüreğimde
Yüreğime bana ne oluyor diye sorduğumda
Bunu bana değil kendine sor dedi
Kendime sorduğumda
Senden etkilendiğimi söyledi
Ben sana karşı bunları hissederken
Sen ne hissediyordun kimbilir
Aklımda hep bu soru vardı
Ama bana sen canımsın ya dediğinde
İşte o an anladım ki sendede vardı birşeyler
Tek yapmamız gereken beklemek biliyorum
Yüreğine umut tohumları ekiyorum
Belki yeşerir diye bekliyorum
Şunu da iyi biliyorum ki o tohumlar tam yeşerirken
Belki de sen gideceksin
Arkana bile bakmadan
Eğer gideceksen alıştırma beni kendine
Alıştırma o gülümsemene
Her sabah duyduğum sesine
Yüreğimdeki boşluğu senle doldurmuşken
Yanlız bırakma beni
Sakın unutursun geçer deme bana
Unutsam bile izleri kalır
Çünkü ilkler unutulmaz
Her anımsadığında içini acıtır

Sensiz bir yaprak gibi
Bak titriyor yüreğim
Sevgine hasret kalmış
Seni özler yüreğim
Sen dönmezsin geriye
Hasretten öleceğim

Adın benim dilimde
Sevdansa yüreğimde
Bekliyorum yolunu
Ne olur dön geriye
Haberin gelmeyince
Dönüyorum deliye

Avutmuyor ki beni
Cansız olan bu resmin
Gözüm yollarda kaldı
Sen geleceksin gibi
Seni özler yüreğim
Dön geriye bebeğim.

Anne gökte bir ışık, sevda parlak bir yıldız
Sevda yoklukta bir düş, ayda bir yaldız
Anne tutunulan bir dal, dertlerin garip çizgisi
Sevda gözümdeki yaşların bir virane dizgisi

Anne güllerin bezemesi, gülden deste
Sevda sözümde tutuklu, tarifsiz beste
Anne yanar yürek, can bitkin kafeste
Sevda hasret bağırda, anne içimde aheste

Sevda ızdırabın adresi mahzun yüzün
Anne baharda mazlum, hazanda güzün
Sevda çilemde dolmuş ağlar gözün
Anne bahtımda yazılı merhamet sözün

Sevda ayağı altında cennet dizilmiş
Anne yavruya hasret ekilmiş
Sevda gül gözlerin gene üzülmüş
Anne hasretine dağlar çözülmüş

Sevda gene üzdümü şenol seni boynun bükük
Anne dur gökler ağlayacak halin çökük
Sevda ümidimde bahtım yırtık sökük
Anne halinde öyle bir naz ki nazlar dökük

Sevda kıymeti bilinmeyen ey kutsal güzel
Anne ey kalbin attığı sevgide özel
Sevda saçlarımı okşayan şefkatten bir el
Anne versem ömrümü sana olur mu bedel

Sevda zahmet benle başladı sana
Anne neler yaptım anlatsana
Sevda nasıl öderim hakkını beni anlasana
Anne susuzum özlemine kalbim nasıl kana

Sevda kaç gece agladın oglun üzgün diye
Anne kaç gününü sana zindan ettim söylesene
Sevda uykunu aldım mı söyle gözlerinden
Anne kaç gece sardın beni sabahın ışığına

Sevda biliyorum saysan bitmez zahmetin şefkatin
Anne gücüm yetmez satsam dünyayı olmaz bedelin
Sevda değişmem seni dünyayı verseler elime
Anne hakkın ödenmez tek kelime

Sevda vursam prangaları gökkuşağına
Anne dağlar devirsem kucağına
Sevda güller diksem ocağına
Anne altınlar dizsem kucağına

Sevda yetmez sana yetmez
Anne sen rahmetsin
Sevda sen özlemsin
Anne sen en güzelsin
Sevda gözümde pınar
Anne içimde damar
Sevda acılar yamar

Anne sen var ya bitmeyen dizgi
Sevda kıskandırdın ahengi
Anne sildin güzeli rengi
Sevda taçsız sultanım
Anne derdim dermanım
Sevda cennet fermanım

Anne lalezar, anne güldeste
Sevda en güzel şiir, en güzel beste
Anne kalbimde uhde
Sevda dudaklarımda buse
Anne kulak ver bu sese
Sevda bak yanan nefese
Anne Şenol çırpınıyor, sığmaz kafese

Anne, anne, gül yüzlüm anne
Anne, anne, canım anne
Kıyamadığım rahmetim anne
Sevgisi bambaşka, benim şefkat denizim anne

Senden ayrılıp eve doğru yol aldığımda, kendime bir söz verdim. O gün bu gündür, ağlamıyorum vedalarda. Her son, yeni bir başlangıcının doğumuna hazırlık; biliyorum. İçimde ölenlere birer bir mum yakıyorum pencere önünde. Olur da, karanlıkta yolunu kaybedersen sana son bir iyiliğim olsun diyorum. Öylesine bir dilek işte. Ne seni, ne de anılarını özlüyorum. Yanlış anlama sakın dediklerimi, asla geri gelmeni istemiyorum. Dedim ya; senden sonra vedalarda hiç ağlamıyorum ben, aksine doğacak olanları bekliyorum heyecanla. Sıcak yüreğimin pencerelerini, kış soğuğuna aralıyorum biraz. İçimin yangınından küçücük bir damla düşüyor sokağa ve geceye.


Ağlamayacağıma söz verdiğim kimdi? İnsan kendini unutur ya bazen, öyle bir anda çakılı kalıyor gözlerim. Kurumuş göz pınarlarım şikayet ediyorlar seni bana. En son damlalarını da sen almışsın, öyle diyorlar. Bilmiyorlar benim verdiğim sözü, sır gibi saklıyorum bunu. Ne kadar zarf varsa masa üstünde, sana yazılan mektupları doldurup içine mühürlüyorum. Verilen sözler de, sana yazılan satırlarla gömülüyor hiçliklerin mezarlarına. Her satırla biraz daha silikleştiğimi saklıyorum belki de kendimden. İnsan en zor kendinden gizlenir ya, ben de bunda ustalaşmaya çalışıyorum. Geleceği üzerime giysi yapıp,ait olmadığım bir evde yaşamaya çalışıyorum. Ait olmadığım bir yüreğe konuşlanmaya çalışıyorum. Davetsiz gidiyorum, heryere. Şehri değil, seni kendimden bıktırmaya çalışıyorum aslında. Yeni bir oyun perdeliyorum sahnemde. Son rol ben, son sahne sen. Ama, söz verdim ben. Ağlamıyorum…


Hiçlik mi üzerime çöreklenen bu his, yoksa yeni bir rüyaya mı daldı gözlerim? Kurudu gözlerim, sana daha önce de söylemiştim. Göz pınarlarım, benim yüzümden sana sitemkar. Bir gün söylerim belki onlara gerçeği. “Ben kuruttum sizi, ben söz verdim ağlamayacağıma diyebilirim” belki. Seni kurtarırım bu sitemlerden. Aklarım vefasızlığını. Aklarken bile, sözlerime dolduracağım kırgınlıklarımı. Değdikleri her yerde, iz bıraksınlar diye. Aslında, sen sitemlere gönüllü olmalısın. Gözyaşlarıma veda ettiğim gün, senin yüzün silindi benim gözlerimden. Suç da sensin,suçlu da. Verilen ve tutulmayan sözlerin diyetlerini de sen ödeyeceksin.


Yalan söylemeyi de hiç beceremem bilirsin. Yeniden yakalandım işte. Öfkemi, hırslarımı, aşkımı sıkıştırmaya çalışıyorum satılarla. Ruhum boranlara karıştı, huzurum ise leyleğin gagasında. Bir bebekle gelecek dünyaya ve benim ruhum ışıklara doyacak. Bir bebek, neye, kime, ne zamana işaret? Hangi rüyanın parçası? Kimden kime hatıra? Hangi yola açılıyor bu kapı?

Yürüyorum, denizin yosun aromalı kokusunu çekiyorum içime. 'İzmirin denizi kız, kızı deniz, Sokakları hem kız hem deniz kokar.' der Külebi, bilirsin. Yedi tepeli şehri ikiye ayıran boğaza misafir olan kız kulesine seslenir ege. “ Sen hapsediyorsun güzelliği, ben ise kokusunu gökyüzüne salıp dağlara kadar anlatıyorum güzellikleri.” Huzuruma doğru gidiyorum, bir leyleğin gagasında doğacağı anı uçarak beklediğini biliyorum. Doğruydu aslında. Vedalar hep yeni doğumlara açar kapıları. Yeni gelir hayatlara, yeni renkler, yeni tatlar, yeni kokular, yeni isimler, yeni gözler… Yeni olmak, heyecan verir hayata. Zaman bile yenilenir. Eskinin dumanı tüterken hatıra bacasından, yeniyi alırız ellerimize. Yeni şaheserler yapılır masalarda, kalemler yeni aşkları yazar, yeni manzaraları resmeder gözler. İşler herşeyi yerli yerine. Yürür ve bir taraftan da yaşar gideriz. Gün gelir bu yeni de eskiyene kadar.



Ağlamamaya söz verdim dedim ya sana, anladın mı şimdi nedenini?





Kim bilir, sen de denersin belki. Belki de, benden önce silmişsindir gözyaşlarını. Acemiliğime bakıyorum şimdi; hayatım son bulsa da, aynı kalacak bu eller. Acemi ve ürkek, bir gün korkmadan kalemi alıp elime, durmadan yazmak istiyorum. O gün verdiğim sözden döner, ağlarım bakarsın…

Hastalandığımda annem gibi endişelen,
huzursuz ol,
içinden ağla,
ilaç yerine sevginle iyileştir beni.

Dizine yatır saçlarımı okşa,
yağlanmış,
kirlenmiş saçlarım parmak aralarındayken
tiksinme
miden bulanmasın
iğrenme benden
annem gibi okşa başımı,
parmak uçlarınla; aşkını kalbime olduğu gibi beynime de doldur.

Yaşım büyük olabilir ama
sen beni
beş yaşındaymışım gibi ilgilen benimle
boğ beni ilginle bunaalt
biraz asabileşirim, sinirlenirim ama olsun
annem gibi sev beni.

Mesela ben dışarıdayken
yağmur yağar
şimşek atar
gök gürlerse
benim korktuğumu hatırla ve pencereden ayrılma
gelişimi bekle, gözlerinle perde arasından beni bekle.

Gece ben uyuduğumda
kalk üzerimi ört,
yoksa üşür hasta olur düşüncesi çıkmasın aklından.
Otur baş ucumda ben uyurken
izle beni
aç ellerini semaya dualar et
hakkımda hayırlı olanları dile Yaradan'dan.
Her duanda yer ver bana da
gülüşüm, ağlamalarım ol, yanaklarımı ıslatan göz damlalarım ol
çığlıklarım, acılarım, en güzel yanım ol.
Yani kısacası her şeyim ol.
Haa birde unutmadan; ' Sen beni Annem gibi sevip Annem gibi ol ki... bende seni baban gibi seveyim, baban gibi olayım. '

Adını aşk koymam lazım...
Gözlerine bakamasamda, hissetmesini öğrettin bana
Uzağımda olsanda ellerini tuttuğumu hissetirdin...

Adın Aşk olmaLıydI Senin...
Gözlerimin içini güldürmeyi başaran tek insan...
Ellerini Ellerimde hissettim..

Aşk oLmalı adın...
gecelerime ışık tutmayı başardın Sen...
yalnızlığımı paylaşmayı başardın...
aşkı tattırdın..

ßana hediye ettğin bu mutluluğu sen almadığın sürece saklıcam..
kendini benden alma.. mutluluğmu alma...

Sadece Sen Sev ßeni..
Sadece Senin Gözlerin ışık tutsun gözlerime..
Sadece senin adın içimi ürpertmeli..
ve Sadece Senin Ellerini Hissetmeliyim...

Adın aşk olmalı..
yada aşkın adı sen olmalı...

Bitsin istemezdim bu büyük sevda
Götürmek isterdim taki sonuna
Bu veda benden o laz kızına
Elveda HAYATIM sana elveda

Hep güzel gözlerin olsada aklımda
Hep şirin sözlerin kalsada hatrımda
Ne yazık gel görki mecbur bu veda
Elveda HAYATIM sana elveda

Mavi bir esinti desende bana
Sitemler beddualar etsende bana
Değmezmiş diyerek at bir kahkaha
Elveda HAYATIM sana elveda

Aşkını sevgini gömdüm ruhuma
Yaşadığımızı ekledim sevaplarıma
Bu artık böyle gider kara toprağa
Elveda HAYATIM sana elveda

Bahar yelleri essin ipek saçında
Hiç karanlık değmesin aydın dünyana
Sen her zaman gülümse sakın ağlama
Elveda HAYATIM sana elveda

Kim olursa olsun beni anlatma
Aklına getirme ama unutma
Bu ayrılık içinde kimseyi suçlama
Elveda HAYATIMsana elveda

Nerde olursa olsun koş mutluluğa
Önünü kapatma yol ver aşkına
Her kişide sevilmez bunu unutma
Elveda HAYATIM san elveda

Geri dönüş yok artık ayrı yollara
Hep bende kalacaklsın taki şuramda
Hoşçakal diyorum sana iki satırla
Songülüm benden sana bilki son veda
Elveda HAYATIM artık elveda...

Adın bile yeter huzurdur bana
Hep yanımda olan sen oldun anne
Kelimeler aciz, gerek yok söze
Yüreğimde kalan sen oldun annem

Gözlerim arıyor seni her yerde
Karşılıksız sevgin şifadır bana
Var mı senin gibi, aydından başka
Gözyaşımı silen sen oldun annem

Benimle beraber güldün, ağladın
Azıcık hastaysam yürek dağladın
Şenola sen huzur olup çağladın
Derdimle solan sen oldun annem

Sayende ulaştım bu mutlu güne
Ne acılar çektik baktıkca düne
Yüzüm gülüyor seninle yine
Sıkıntımı alan sen oldun annem

Boşa gitmeyecek verdiğin emek
Sözün emrin olur anam ne demek
Varlığın mutluluk, şenola bir örnek
Beni mutlu kılan, sen oldun annem

Rahmetlik olalı yüzüm gülmüyor,
İçim hasret dolu özledim annem,
Nedense kaybolan haber salmıyor,
Geri döner misin özledim annem.

Ninniyi herkese dinleti yordun,
Oğlunu gururla anlatıyordun,
Çevremi çiçekle donatıyordun,
Beni över misin özledim annem.

Sıcak nefesini hissedeyim ben,
Vücudu daima ısıtırdın sen,
Maziye dönelim bizler yeniden,
Tene değer misin özledim annem.

Babamın varlığı sana uymuyor,
Feryat etsem bile sesi duymuyor,
Ana şefkatine yürek doymuyor,
Tekrar sever misin özledim annem.

Anladım dünyalık işin tamammış,
Yaşamak ve ölmek ahir zamanmış,
Şenolun hayali pekte yamanmış,
Düşe girer misin özledim annem.

Sevdiğim senin yorgun gönlüne,
Girip bir kıvılcım yakmak isterim.
Sarılıp bağrına bastırdığında,
O seven gözlere bakmak isterim

Sevgisiz olmuyor yalnız bu gönül,
Gönül sarayında açmak ister Gül.
Ne olur sende benim sevdiğimi bil
Seninle bir ömür gülmek isterim.

Her halin,boyun endamın güzel
Gönlümde yaz bitti döküldü gazel,
Bu sevgi uğruna ebedi ezel
Her mevsim seninle gülmek isterim

Olmadım ömrümde İnan vefasız
Seven insan olmazı gamsız
Bilmem çokmu erken belki zamansız
Senden niyetini duymak isterim

Güzel yüzlüm niye düştün içime
Bilmemki sevenin aşkta suçu ne
Yaşarken hiçbir şey gitmez gücüne
Senin uğruna ölmek isterim

Kaçmaya çalıştığın gerçek,
Birgün karşına çıkacak.
Ve işte o gün
Kaçacak yerin olmayacak.
Ben senin varlığını seviyorum,
Yokluğunu seviyorum
Sana ulaşamadığım dakikalarda.
Seni duymayı
Seni özlemeyi
Hiç görmesem bile seninle olmayı seviyorum.
Hiç korkmuyorum seni sevmekten.
Senin gülüşünü seviyorum.
Her bana bakışında
Gözlerinede okuduğum o duyguyu
Gözlerindeki gözlerimi seviyorum.
Gönlünü seviyorum
Özünü seviyorum senin
Dudaklarındaki sözlerimi seviyorum
Yine de korkmuyorum seni sevmekten.
Ben sendeki o sıcaklığı
Sana olan uzaklığı seviyorum.
Yanaklarından akan göz yaşlarını
En çok, dağınık olduğunda saçlarını
Beni arayan ellerini seviyorum.
Yalnızlığımı seviyorum sebebi sensen
Ayrılığını seviyorum,
En çok yalnız kaldığımda
Beni bulan gönlünü seviyorum.
Ben en çok senin bana olan
Sevgini seviyorum.
İçimden haykırmak geliyor.
Dünyaya sığdıramadığım seni
Kalbime sığdırmak geliyor.
Ağlamak geliyor seni görmezsem
Özlemek geçiyor içimden seni
Sevmek geçiyor.
İçimden sana doğru giden
Bin bir türlü yol geçiyor.
İçimden sen mutlu olacaksan
Ölmek bile geçiyor gülüm.
Yine de korkmuyorum seni sevmekten.
Ben yalnızca seni seviyorum,
Ne o muhteşem güzelliğin
Ne kalbimdeki özelliğin
Ne de sevdiğim için değil,
Seni yalnızca sen olduğun için,
Ruhun için
Kalbin için
Aklın ve sevgin için seviyorum seni.
Ben seni en çok kendim için seviyorum
Belki de ilk defa bencil oluşumu
Sana borçlu olduğum için.
Seni her şey için seviyorum.
Ve sahip olmadığım
Hiçbir şey için.
Yine de korkmuyorum seni sevmekten.
Her dakika seninle olmayı seviyorum.
Gözlerimi her açtığımda
Aklıma gelişini seviyorum.
Her gece uyumadan önce
Seni sevdiğim aklıma gelince
Sensiz uyumayı bile seviyorum
Uyumadan önce seni düşününce.
Ben seni en çok
Umutsuzluğumda beni bulduğun için seviyorum.
Yine de korkmuyorum seni sevmekten.
Ben seni bu şehirde olduğun için değil
Benimle aynı toprağa ayak bastığın için
Benimle aynı gökyüzünü paylaştığın için seviyorum.
Geceleri benim yüzüme vuran ay ışığı
Senin de gözlerine vurduğu için seviyorum.
Benim kemiklerimi ısıtan yaz güneşi
Sana da sıcaklık veriyor diye seviyorum seni.
Beş bin yaşındaki bu dünyada
Benimle aynı zamanı paylaştığın için seviyorum.
Ben seni benimle yaşadığın için
Benden hiç gitmediğin için seviyorum
Beni hiç terketmediğin için.
Ellerini seviyorum tanrıya açıldığında
Kalbini seviyorum kapıları açıldığında
Ve gözlerini seviyorum
Her karşımda kapanıp açıldığında.
Bana baktığında
İçimde yakaladığın coşkumu seviyorum,
Her bana baktığında
Seni sevdiğimi hatırlamayı seviyorum.
Yine de korkmuyorum seni sevmekten.
Her kibrit çaktığımda
Alevin içinde seni görmeyi seviyorum.
Her sigara yaktığımda
Dumanın şeklinde seni görmeyi seviyorum.
Her bana baktığında
O kadar çok seviyorum ki seni sevmeyi
Yalnızca sen olduğun için hayatımda
Kendimi bile seviyorum
Sen olunca aklımda.
Kalbimi seviyorum seni seviyor diye
Gözlerimi seviyorum seni görüyor diye.
Ruhumu seviyorum, seni ruhuna
Bu kadar yakın diye.
Varlığımı seviyorum,
Sırf sana borçlu olduğum için
Mutluğumu seviyorum.
Gülümsememi seviyorum seni düşününce
Ayakta kalışımı seviyorum sebebi sen olunca
Yine de korkmuyorum seni sevmekten.
Ben sana olan sevgimi yazan
Kalemimi seviyorum.
Senin adını yazdığım kağıdı seviyorum.
Sana olan sevgime benzettiğim
Her sevgiyi seviyorum.
Bana seni hatırlatan herşeyi
Sana giden yolları seviyorum.
O kadar çok seviyorum ki seni
Seni kaybetmek korkusunu bile,
İçinde yalnızca, sen olduğun için
Sana karşı duyduğum bir duygu olduğu için
Korkumun sebebinde sen olduğun için seviyorum.
Yine de korkmuyorum seni sevmekten.
Yine de korkmuyorum seni sevmekten.
Seni seviyorum. MASALIM

İsterim seni yanlızlığın çöktüğü her gecemde,
Arzularımın tavan yaptığı,
isyanlarımın kabına sığmadığı her gece..
Bu hayatı sensiz yaşamanın zoruma gittiği her an,
Sahipsizliğim gözlerimden aktığında,
Ruhum karanlıklara battığında
İsterim ellerini..Gözlerini.. Umutlarını..
Dokunulmaz olmak isterim seninle..
Birtek sen ol isterim,
Yüreğimin nağmelerini bir tek sen dinle isterim..

Aklımı zorlayan her isyanımı sen bastır,
Boyalarını al ellerine..
Her duygumu sen boya artık..
Sesizliğime büründüğümde fırtınalar estir yüreğimde..
Sol yanımdan doğan güneşim ol
Parıltıların gülüşüm olsun
Ben sen olayım
Sende tut ellerimden..

Evet.. isterim tüm eksik yanlarımı tamamlamanı..
Eksik dediğim yok dediğim her tarafımı..
Zor dediğim.. Yapamam dediğim her uğraşımı..
Yıkılmayan tüm tabularımı yıkmanı isterim..
Ayın geceye göz kırpması gibi büyüleyici olsun isterim..
isterim seni her kelimemde..
Her dizemde kaybolmanı isterim..
Ben yazdıkça sen hem var ol hemde yok ol isterim..
İz bıraktığım her adımda, her bakışta, her nakışta ol isterim..
Ellerimin değdiği her gözyaşında olmanı,
Yeter dediğim tüm sert çıkışlarımı yumuşatmanı..
Tüm hüsranlarımı, tüm isyanlarımı bastırmanı isterim..

Tüm gülüşlerimin..
Tüm haykırışlarımın..
Tüm duygularımın..
Tek sahibi sen ol isterim..
İsterim gönlümde iz bırakmanı..
İsterim sevgi dolu bir bakışını..
Bu gece tüm ayrılıklara inat..
Benim ol isterim

Nadide bir çiçeksin doymadan kokladığım
Hasretinle yansam da sevmekten bıkmadığım
Sevgim bir hazinedir kalbimde sakladığım
Anahtarı sendedir hadi gel gir sevdiğim

Katmerli gül misali bal akan dudakların
Kalbimi titretiyor manalı bakışların
Ok gibi kirpiklerin yay misali kaşların
Vurulmaya hazırım hadi gel vur sevdiğim

Günüm gecem seninle rüyamda da sen varsın
Yüreğim hep yanıyor içimdeki volkansın
Ömrüme ömür katan sevgi dolu bir cansın
Yaşama sebebimsin hep böyle kal sevdiğim

Sımsıcak bakışların yüreğime akıyor
Gözlerin gözlerime sevgi ile bakıyor
Dudakların bir volkan her yerimi yakıyor
Kül olsam da razıyım hep böyle yak sevdiğim

Dünya gözümde değil seviyorum delice
Kışlar bahara döner sen yanıma gelince
Dünyalar benim olur bir tebessüm edince
Gülen yüzün solmasın bana hep gül sevdiğim

Özlenmek ne güzelmiş özleyenin olunca
İçim içime sığmaz sen yanımda durunca
Seveceğim inan ki seni ömrüm boyunca
Bir kere aşkımsın de bana yeter sevdiğim

Sinem yatağın olsun gel de sen yat ömrünce
Gül misali tenini koklayayım gönlümce
Hayalini kurarak sevinirim delice
Nefesini hissetmek bana yeter sevdiğim

Senden başka hiçbir şey avutamaz gönlümü
Koklamaya doyamam bir tanemi gülümü
Hiç düşünmem veririm seve seve ömrümü
Riya değil inan ki iste yeter sevdiğim

Mehtaplı gecelerde hayalinle yaşarım
Sen yoksun ya yanımda için için yanarım
Düşündükçe deşilir kanar hep yaralarım
Dizlerinde uyusam bana yeter sevdiğim

Aşk ateşten gömlektir giymeyenler ne bilsin
Bülbülü susturacak şen şakıyan bir dilsin
Gel yarama merhem ol kanayan yaram dinsin
Canımda cansın desen bana yeter sevdiğim

Delice bağlanmışım imkanı yok kopamam
Dünyaları verseler ben aşkım sız yapamam
Yolum yönüm sanadır başka yola sapamam
Sonunda senin olman bana yeter sevdiğim

Tanrıdan tek dileğim soldurmasın gülümü
Hayalinle yaşarım geçiririm günümü
İsmini zikrederek avuturum gönlümü
Kalbimdesin bunu bil bana yeter sevdiğim

Yalanlara, yapmacık kahramanlıklara,
Güzel fakat anlamsız laflara
Gerek duyma benimle beraberken
Sevişmek,
Umarsızca, pervasızca
Yasaklardan, tabulardan, tüm çirkinliklerden uzak
Sevişirken, sevmek
Sevişirken aşık olmak
Dokunmak, dokunulmak
Gercekle düş arasında,
Pembe beyaz bulutların ardından
Sonsuz boşluğa dolu dizgin yol almak
İster gün ışığında
İster gece karanlığında
Bir öpüş, bir dokunuş
Bir tutam ılık nefes karşılığında
Arzulamak, arzulanmak
Seninle sevişmek
Büyülerden tılsımlardan daha kuvvetli olmalı
Bir gülüşün, bir dokunuşun, bir öpüşünle
Anlatmalısın bana kendini...
Konuşma hemde hiç
Sus, sus ve anlat
Ellerin, gözlerin konuşmalı
Bana bir anda
Sevgiyi,
Aşkı,
Sevişmeyi,
Seni
Vermelisin ki, senin olayım.

Günün yine yaklaşmakta
Aydınlıklarım yok anne
Sana gülücükler gönderemiyorum
Her yıl içimde birşeyler kırılıyor
Ve her kırılışta seni arıyorum
Büyümedim hala bıraktığın o çocuğum
Şefkatini, o şen kahkahanı
Bana sarılmanı özledim
Sevmek hem yüceltiyor
Hem çok canımı acıtıyor anne
Dediklerin hep aklımda
Yüreğimi bu yüzden kirletmedim
Seni göremesem de
Sarılamasam da kederlerimde
Bilirim, bakarsın çocuğuna
Sakın üzülme anne, ağlama
Öğrettiğin sevgiyle
Dayanacağım yaşamaya..N.S....SİZİ SEVİYORUM

Sana söylediklerim söylemek istediklerimden çok başka sana belki aşkı söylemek istiyorum, bekli de aşkın yokluğunu yanık kokuları içinde. Belki mutluluğu anlatmak istiyorum sana belki umutsuzluğu. Belki de tüm bunların içinde kendimi anlatmak istiyorum, boşlukta uçuşan bir şeylere sıkı sıkıya bağlanmış bedenimin içinde umarsızca uçuşan ruhumu! Düşse kaybolsa diyorum boşluklarda ama beynim bile isyan ediyor sanki bana, hem de düşme kurallarını hiçe sayarak….. beynimi başka bir bedene, beyinsiz kalan bedenim de başka bir beyine nakledilse….. gönlüm hangisiyle giderdi acaba? Yoksa… Söz geçiremediğim gönlüne mi giderdi? Onu çekip çıkarsam söyleye bilir miyim acaba sana söylemek istediklerimi sana söyleyebilsem bu yolculuğu. Sözlerim sana söylemediklerimin arasına sıkışmasa… duygularımın ağırlığıyla göçüp gitmese sözlerim ben göçüp gitmeden bu dünyadan bir bir söyleye bilsem
söyleyemediklerimi mesela sana “gönlümün nazar boncuğunun kırıldığını” söyleye bilsem gönlümde değil kırılan boncuk….. Gönlümün acılar içinde acısız duran direnen ama neye direndiğini kendi bile bilmeyen gönlümün kendi boncuğu işte kalbimin kanamasına aldırmadan bir köşesine iliştiri verdiğim nazarlık kırıldı sonunda ….sana söylediklerim söylemek istediklerimden Başka……
Biliyor musun bugüne dek hayatımdaki hiçbir değişim hiçbir gelişme beni korkutmamıştı. Ama artık bende korkmaya başladım Aynaya baktığım zaman kendimde gördüğüm seni yaşamaktan aslında beklide yaşayamamaktan korkuyorum…. Bu tıpkı sensizliği hatırlatan her şeyin, seni hatırlattığı bir dünyada yaşamak gibi, yani sürekli gündüzsüz bir gecede yaşamak gibi….. Bilirsin asıl acı olan gündüzü bilip de hep gecede yaşamak gibi. Bilip de bilmezliğe gelmek gibi…. Yaşayıp da yaşamıyormuş gibi yaşamak… bulunacağın yeri bilip de başka bir yerde kalmak… hani eskilerin bir şarkısında dediği gibi “sen sensizliği bilmezsin hiç sensiz kalmadın ki….” ya bir gün beni sensiz,beni soluksuz bırakırsan…. Korkuyorum bir gün yaşayıp yaşamadığımın farkında bile olmadan elimi uzattığım kadar yakınımda ama tutamayacak kadar uzağımda olmandan….. yakınımdaki seninle sanki uzaktaymış
gibi sensiz yaşamaktan korkuyorum.
Benim tek amacım en zor anımda elimi avuçlarının, o sımsıcak, o güven dolu avuçlarının içinde bulmaktır acılı bir gün başlangıcında gözlerini göre bilmektir….. çok şey mi istiyorum hayattan, en önemlisi de senden? ......sen tek rengimsin biliyorsun geldiğin yerlere gitmek olur mu? .....

Her sabah hüzünle karışık bir umut var içimde sensizliğin hüznünü yeni bir günün seni getireceği umuduyla bastırıyorum…. Sen bana her sevgilim değişinde yüzlerce çiçek açtırıyorsun yüreğimde…meğer ne çok sevmişim seni…..bu gece anladım neden her kes küçümsüyor sevgiyi artık… yoksa gerçekten kalktı mı yürürlükten. Ben mi hayal dünyasında yaşıyorum ama bulutlarda pembe değil ki….

Kısaca seni seviyorum sadece kim olduğun için değil seninle beraberken kim olduğumu anladığım için seviyorum sadece kendine yaptıkların için değil, bana yaptıkların için, seni seviyorum, saklı kalmış beni ortaya çıkardığın için. seni seviyorum, elini kalbimin üzerinde hissettiğim zaman üzüntülerimi alıp onların yerine şimdiye kadar kimsenin başaramadığı o güzellikleri o sıcaklığı koymayı başardığın için….

Seni seviyorum, hayatımı bir tapınağa çevirdiğin için ve günümü bir şarkı haline getirdin. seni seviyorum çünkü sen kimsenin başaramadığı şeyi kendimi iyi hissetmemi ve hiçbir zaman olmadığı kadar mutlu olmamı sağlıyorsun …. Ve sen bunları konuşmayla,dokunmayla veya işaretle değil sadece kendin olmak la yapıyorsun…


Ve sana soruyorum sevgilim sen yalnızlığına inat bütün geceyi sevgilinin düşüyle geçire bilir misin? Gelemeyeceğini bile bile sanki her an kapıdan girecekmiş gibi gözünü kırpmadan sabaha kadar bekleyebilir misin? bugüne kadar ne yaşadıysan yaşadın bunların hepsinden sıyrılıp, özünü asla yitirmeden yeni bir kimlikle, benimle birlikte başka dünyalar kurup yeni hayatını mutlu kılmak için uğraşa bilir misin? Yağmurun altında aklında sevgilin, dudağında onu anlatan bir şarkıyla mırıldanarak saatlerce yürüye bilir misin oysa herkes kaçmaktadır yağmurdan. Seni ıslatan aslında yağmur değil aşk olduğunu anlaya bilir misin? Yüreğini cesurca açıp bazen ağlamayı bazen ümitsizce beklemeyi, bazen öfkelenmeyi ve herkesin huzurlu olarak nitelediği sakin beklentisiz, sürprizlere kapalı hayatı terk etmeyi göze alabilir misin? Nefes almanı zorlaştıran yüreğinin yerinden fırlayacak gibi
çarpmasına neden olan hoş ama zaman zaman da sıkıntı verici o heyecanı saklamaya yada azaltmaya çalışmadan her zaman taşıyabilir misin? Özlemin küçücük bir kordan, kentleri yakacak kocaman bir yangına dönüşmesine izin verebilir misin elde ettiğin her şey senin olsun sen yarın için hayal kura bilir misin? Arzuladığın sevgiliye kavuşmanın hayalını kurmaya cesaret edebilir misin? Bunu yaparken bazılarının sana aptal deme riskini göze alabilir misin? Hiçbir şey düşünmeden sadece o anı yaşayıp yüreğini, bedenini, coşkunun ve nazın kucağına teslim edebilir misin? Nerede olduğunu kim olduğunu kimlerle olduğunu unutup sıyrılıp kaygılardan dans edebilir misin saatlerce? Hem kendini, hem sevgilini hatalarıyla değiştirmeden kabul edebilir misin? Her güne yeni bir isim verip başka başka bir anlamlar kata bilir misin? Hiç kimsenin görmediği güzellikleri fark edebilir misin? Ruhuna ihanet etmeden, sadece
yüreğinin sesini dinleyerek ve yüreğin sana “o” dedikçe onun izinden gide bilir misin? Söyle bana sevgilim sen gerçekten bana aşık olabilir misin? Eğer cevapın evetse sonsuza tek benimsin ve sonsuza dek sana aitim….

Ellerindeyim kaçamam artık çok geç,
Gözlerine hapsoldum kirpiklerin demir parmaklıklarım.
Git deme bulamam yönümü,pusulamın kuzeyi tek sen.
Beni benden alırken düşünecektin.
Nereye gitsem uçurum,senden sonraları.
Ruhum meçhulde belirsiz bir varoluş,
Hatıralarına sarılarak hayal ediyorum kokunu,
Hadi yeniden bir ben yap, seni sevmekten habersiz


Kollarımdan kayıpta gidişin vardı ya o akşam,
İşte ben,küçük olmanın ne demek olduğunu o gün öğrendim.
Güneşin aydınlatamadığı karanlık bir dünyada,.
Mum ışığı kadar bir umudum var.
Ufuktan koşupta sarılacaksın gibi bekliyorum gözlerim sabit,
Sen söylemiştin, bedenlerimiz toprak olana kadar benim olacağını,
Ben toprak olabilmeyi ümit ediyorum, sonsuz seni yaşamak için.


Kal deme, duramam buralarda bana yurt değil sensiz hiçbir yer.
Göçüpte gitmeyi bilemem,kanıdım kırık biçareyim.
Kader bu ucu bucağı yok, nereye gitsem varacağım hep sen.
Sana sarılmayan bu elleri açıpta yalvarsam tanrıya,
İsyanmı olur? haykırışım acıyla
Bir güne daha senle uyanmanın bedeli neyse,hazırım ödemeye
Tanrım yak beni cehenneminde,
Bir kulunu bu kadar çok sevmenin adına günah deniyorsa eğer.


Ruhum,ben seni yaşamak için doğdum,
Neyi yaşadımsa anlamsız bir kaostu senden öncesi,
Burada beni bırakırsan sensiz,
Kavanozun içindeki kelebek gibi öleceğim,
Özgür olduğumu düşünüp asla özgür olamadan.
Boşuna çırpınıyorum yaşamak için,
Gözlerinin ışığıyla çağır beni,duyar gözlerim.
Ben bu dünyada sadece sana aitim…

Sen benim gülen gözlerimin tesellisi
Yaşama farklı perspektiften bakma sebebim
Uyanmasam ne olur senli rüyalardan
Doyasıya seyreylesem tatlı sevişmelerimizi
Ben delice bağlandım sana sessiz ve derinden
Kalbinin en derinliklerindeki aşk kutuna hapsettim kendimi
Özgürlük değil mutlu bir aşk istiyorum sonsuzca
Gözümü seni düşleyerek her kapattığımda
Hayalinle karşımdasın mutlu düşlerde
Gözüm senden başkasını, gönlüm başka bir kalbi istemiyor
Yürekten bağlandım bebeğim ben sana
Seni çok seviyorum aşkım sonsuzca...

Dışarıda yağmur yağıyor inceden ince,
Kalbimde sevgin dilimde ismin hece,
Bir mutluluk veriyor gülüşünü görünce,
Bir sen varsın bende gerisi olur bilmece…

Bir sevdadır canım sana bağlılığım,
Sevgi ile bağlılık aşkla sana yandığım,
Canım deyip sevgiyle bağrımı bastığım,
Seviyorum canım eşim sensin varlığım..

Kara sevdan bağrımı yaktı bir kere.
Kapına kul olmuşum, gitmem bir yere.
Senden başkasına kapılmışım bir kere,
Sen varsın hiç kaybolmayasın hiç yere..

Yüreğim hep senin sevginle doldu, taşıyor.
Aşkın bir çığ misali, benim bendimi aşıyor,
Bu can sadece senle var oldu, senle yaşıyor
Seninle beraberken sevgim daha artıyor..

Sevgim ile bağlandım canım eşim,
Ömrümün sonuna seninledir gidişim,
Dilim söylemese de kesmese de dişim,
Seviyorum seni biricik canım eşim..

Bunca zaman yaşadım, sevgimi adadım.
Ben sevgiyi sende buldum sende yaşadım,
Sevda yolunda ben başımı sana adadım,
Sevda rüzgârıyla sevgiyi sende tanıdım.

Ey eşim bir tanem oldun başımın tacı.
Seninle çok mutluyum, olmasın hiç acı
Tabipler zor bulur sendedeki eşsiz ilacı,
Sensin benim için yegâne sevda ağacı.

Seviyorum senin canım eşim bir tanem,
Gönlünden uzak olsun yas ile matem,
Dilimde ismin, nakarat oldu ismin hecem,
Canım Dünya Var oldukça seni seveceğim

Anadan üryan..öylece kalsan..saflığın ve berraklığın timsali gibi..ve dudaklarımın ilk başlangıç noktası olsa ayak parmakların..ve her milimetresinde seni duyumsayarak ve biraz daha yukarılara..Cehennem ateşinin bile sönük kaldığını düşündüğüm kasıklarının arasına... yavaş.. ve bir okadarda şehvet dolu dokunuşlarla..
Bu kez sen sarsılsan..ve teninin yarı yolundayken henüz..
Özgürce yaşaya bilmek..sevişmek..bıkmadan usanmadan..Dokuna bilmek..o ay parçası göğüslere..ve gezine bilmek uçlarında..pervasız..
hani..boynunda duraklasam..ve biraz daha derinden çekip kokunu..öpsem..öpsem..doyasıya.Sonra o yanılası dudaklarında bulsam kendimi..yaşam pınarım dediğim dudaklarından kana,kana içsem..ve dilim bulşsa dilinle..bu kez biraz hırçın..ve bir kez daha pervasız..kenetlenip kalsak öylece..
Seni çok arzuluyorum...Sen bilmesende..

Seni Seviyorum..

hem beni sevdiğini söyleyeceksin, hem de akşam
otobüse binip, gideceksin...bu keder şarabı değil de, ne şimdi? ..

yollar bitmek bilmeyecek, dar gelecek geceler sana,
ümitlerine sarılıp üşüyeceksin...
yüreğimin gizemini tütsü diye yakacağım, geceye
savuracağım küllerini ardından...soracaksın kendi kendine;

neydi bizi öldüren,
sonra tan ağarana kadar tekrar dirilten?

dün geldin, bu gün gidiyorsun,
avuçlarına serdiğim yüreğimi de götürerek hem de!

üstelik...düşlerimiz tutsak, yürekler sürgün..
biz/sizliğin içindeki çocuk tedirgin...
şimdi yürekler içinde bozkırlar ağlar...

'ben mi, hayat mı? diye... hiç sorma istersen;
hayat derim, sen küsersin...ama.. bilemezsin ki;
'benim HAYATım, YALNIZCA SENSİN! '