Esra Tahtalıoğlu Adlı Antoloji.com Üyesinin ...

aha yakaladım kızım yine polifonik leyla modundasın sen:)) gel de bir ifadeni alayım senin.

Tülay son günlerde süper yazıyorsun bunun sende farkındasındır umarım kardeşim..

iyidir yağmurlarda yıkanmak aldırma... hem güneş ne zaman yüz verdi de bedeli ödenmedi ki!..

hayırlısı olsun havada bir mavi aşk kokusu alıyorum ki mavi benim sevdamın rengi ne diyebilirim ki sana...

hadi diğer dizelerde sendeleyip idare ederdim de finalde çifte yemişe döndüm ben:))

bir yeşil takıntısıdır hadi hayırlısı:))
seviyorum seni okumayı.

Yılmaz Odabaşının şu güzelim dizelerini çağrıştırdı eşdeğer güzellikteki şiirin bana:
Çok dost olmasan,
çok olmazdı düşmanların da!

Çok galip gelmek istemesen,
kim bilir böyle çok yenilmeyecektin.

Çok gülmesen belki bir zaman,
böyle öç almazdı hayat;
ağlamazdın
çok...

Çok sevm ...

saat gecenin üçü, başucumda annem saçımı okşuyor ,gözlerim dolu bakıyorum bitmek bilmeyen serum şişesine ve soruyorum herkese bu meret niye azalmıyor?.. sızmadan önce o soğuk hastahane odasında üzerime bir çift cümle örtebiliyorum sadece:
Sen olmasan buralara gelemezdim ben, sevemezdim bu şehri a ...

şimdi bu kağıttan asfaltlarda saçlarım ıslak yürüyorum ve belki de içimde bir derin dize...güneş hiç yüz vermese bile bulutlar sahip çıkmalı bize...

şiirle sürecek upuzun bir ömrün yeni yaşını ve bu vefalı dostluğu kutluyorum...

ha bir de Tülaycığım o iki dizede avuç dolusu ağlamasının sebebini anlatmış sol yan diyince anlamamanıza şaşırmadım sol yandan gelen çığlık kalpten kopan çığlık oluyor...Seninle ölmek var rumuzlu şahıs hayat düz cümlelerden ibaret değil ki şair dümdüz olsun! ! !

Tülaycım kara tavşanım sen bakma eline taş alan meyve dolu ağacı bıçak alan altın yumurtlayan horozu katleder...
biz birbirimizi biliriz burada her şiirinin altında seni ve yüreğini okuyanların imzası sana yeter de artar bile...

kızım benm kapının zilini de değiştirmişsin anlaşılan hadi ben seni biraz boşladım da sen beni boşadın be tek celsede :)) sevgiler yüreğine

umarım bildiklerini ve bilmediklerini unutturan bir sayfa açılır her bir yaprağında çiçeğim...ve ben birgün seni mutlu görmeye yeminliyim.

canına okumuşsun kime batırdıysan kalemin sivri ucunu...helali hoş olsun:))

deve yükünce mutluluk beklemiyoruz zaten hayattan... realist olmak lazım kaşığın ucunda verilir bize mutluluk ve o kaşık illa da paslı olur be çiçeğim malumun olsun:))

yav epey olmuş hakikatten tavşanım e eşşek saatime gelmiş yoksa ben hiç senin şiirlerine uğramaz mıyım?

huzur senin kirpiklerinin arasında
hayat denen cümle iki dudağının
hani gözlerini çektiğin an benden
deniz yürür ya üzerime
hani soğuk damlalar düşer ya çenemden
ellerim uyuşur bileklerimden
hiç kimse bilmiyor;
beni ne deniz, ne o Kabataş vapuru
beni sensizlik tutuyor...
AYAKLARIMI KALDIRMA ...

Baran ve muhteşem şiirlerinden sadece biri...ellerin dert görmesin.

hani insanın pişmanlık duyduğu anlar vardır...ben de pişmanlık duydum şimdi bu kadar geç konuk olduğum için şiirlerinize...

ter döküyor dört duvar ter
bense beklerim bir gün mutlaka!
ters dönecek anahtarlar birgün elbet çıkacağız ışığa...
a.a

bu şiir kısırlaştırılmış değil bence aksine epey doğurgan..ardından agu yapacak dizelerime hazırlıklı ol:))şiir doktoru seni

kimin doğum günü bilemiyorum ama en güzel hediyeyi vermiş olduğun ayan beyan ortada Tülay...

her sabah bir sayfa daha eksilip gidiyor ömürlerden...evet tek gerçek o defterin önünde sonunda kapanacağıysa güzel şeylerle donatmak,süslemek lazım...
sevgilerimle...
a.a