Ayhan Yardımcı - Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı

YOK OLAN VARLIK-VAR OLAN YOKLUK
Avuçlarımı açıp nedesem ve hangi hayranlığımı uyandırsam,bu akşamı tüm haşmetiyle yok etsem sonra bir yıldız olurmuyum yoksa baktığım yerin uzağından sadece boşluk mu olurum; olacağım. Bir değerin görünen yüzümü olur,yoksa baktığım güzelikleri mi sarmalar beni.... ve yürüdüğüm yollar.ya çoçukluğum göz açıp kapayıncaya kadar,geçen o değilmiydi ne şimdi bir hüsranın ta içindeyim varlığım yada yokluğum hangi kelimeyle anlatılırki sadece boşlukta yürüyen bir hiçin görünüşü o kadar... Durup bağırsam kime ulaştırabilirim sesimi.ne küçüğüm hayallerim kocaman:ama hepsi birer-kocaman uzak-haydi deyip nerde duraksarımki bir gelin arabasının arkasına bağlanan tenekeler misali çıkardığım sessizliğim kime ulaştırabilirimki bu sesi kime? ...ve sen yine aynı uzaklıktasın,dördüncü beytin üçüncü mısrasında,hangi zehirlinin zehiriyse içinde ve yüzünü almışsın yüreğini gömmüşsün derinlerinin bataklıklarına...Buda senin kendine verdiğin ölçüt olsa gerek,sanma bir vardın bir yoktun zaten evvelin hiç gelmedi ve zamanın çoktan geçmişti işte buda senin gerçeğin olsa gerek sıralar neden sıralanırki-ve rüyalar-kandıraçlar -hepsi birer oyun,birer-kendisizlik-' varlık' olduğundan beri bilinmedi kadri'yokluğun'varsa yoksa bir varlık kime,ne desem almış bir varlığa bürünmüş,kendinin kendinden alıkoyarak...Rüyalardan oyunlardan hiç sıkılmadan ve kendisizliğini kaybetmeden hep aynı aynanın karşısına geçip varlığını sormaya utanan yokluğunu kaybetmeyi ise göze alamayan-insansılar-korkarım hep böyle olacaklar...Fakat yanılmam kendini -İNSAN'a- ulaştıranlar gün gelecek parçalarını 'bir'den toparlayacak sonra bütünleştirip-bir-beden olacak tüm-varlığın yokluğun ve arasındakilerin-büründüğü gerçek gibi... işte o zaman aldığın herşey senden uçup gidecek ve sen heryerde hep-birsen olacaksın

Ben miyim

ne garip ne garip şey
şu zaman denen boşluk..
neden düş gibi her şey
bunları yaşayan ben miyim
çok uzakta yıldızın birinde
ya da sessiz bir gezegende
başı elinde
eli gönlünde
gönlü sevdiceğinde
ıssız bir hayal miyim
o mu ben ben mi o kişiyim


…ve sorular sorular içimde
durmadan gömülen adam
deri’ne derin’e derine
ben miyim

yolcu....,,

SUSMAK...
Bilmem hangi ızdıraptır yine vurur beni derinden sorarım şimdi tüm bu uçan martılara ve usul usul esen acıyı böğrüme getiren rüzgara ve ardından kocamış yaşlı çınara... gelmez cevap yarı aydın gecemde beklerim gemiler çoktan gitmiş bu limandan... Ne garip ne garip böyle yalnız kalmak kalabalığın içinde sessiz bir çığlık olmak gürültünün içinde... haydi kalk yerinden ey yorgun beden sırtlan yaşlı ruhunu ve el yerinden unutmadan bin yılların hüznüyle dolu heybeni ve yürü... Biliyorum bu akşam sana ne desem bir boşluk ve hiçlikten öteye gitmeyecek
kalk ve yürü...
biz çoktan bırakıldık burda ufuk kayboldu görmüyormusun burası çoktan yetir(il) mişlerle dolmuş
haydi kalk anlamsız artık sessiz bağırışlar bu gidişin ardından... gelmez gemiler.. gitmişler... evet bize kalmıştı tüm ayrılışlardan sonra tüm suskunluklar bu değiştirilmezdi zaten zordu da buna asi olmak bilmez misin hiç mi söylenmedi sana bu acıyı ancak bir başka acı dağlar hiç mi duymadın boşluğa bağırış boş... haydi kalk ey yorgun beden yeter artık bu denizde göl gözyaşı... kalk ve gidelim belki çaresi şu yoldadır
haydi yürüyelim...
YOLCU...