yalnızlığın sessizliğini dinledim ölüm kadar ağır bıçak kadar keskindi
gecenin ağır karanlığında boğuldu uykum düşündüm sabahlara dek elimi tuttu rüzgar fırtınalara kapıldım yine de kurtulamadım düşüncelerimin kafesinden
düştüm kor ateşin içine saniye saniye yandı bağrım ve laf anlamaz hoyrat yüreğim şimdi kimbilir hangi sürgünde sensizliğin dayanılmazlığını kurşun ağırlığında ve bıçak keskinliğinde ve buz soğukluğunda ve arınmış yağmur damlacıklarında boğulurcasına ıslanmış nefesimin son nabzını tutuyor
SENSİZLİĞİN DAYANILMAZLIĞI
yalnızlığın sessizliğini dinledim
ölüm kadar ağır
bıçak kadar keskindi
gecenin ağır karanlığında
boğuldu uykum
düşündüm sabahlara dek
elimi tuttu rüzgar
fırtınalara kapıldım
yine de kurtulamadım
düşüncelerimin kafesinden
düştüm
kor ateşin içine
saniye saniye
yandı bağrım
ve laf anlamaz
hoyrat yüreğim
şimdi kimbilir
hangi sürgünde
sensizliğin dayanılmazlığını
kurşun ağırlığında
ve bıçak keskinliğinde
ve buz soğukluğunda
ve arınmış yağmur damlacıklarında
boğulurcasına
ıslanmış nefesimin son nabzını tutuyor
İbrahim Kurt
Şubat 2005