Deniz Göktepe Antoloji.com

AKLIN KARMAŞASI- P. JAY JAMON (çeviri: Mustafa Derya)
“Kafası karışık insanlar; ne yapması gerektiğini değil, ne yapmak istediğini bilmeyen insanlardır.”
Böyle dedim karıma.. “ işte canım, bu yüzden ben aklı karışık biri değilim, çünkü yapmak istediğim şeyi biliyorum! ”
Ben evliyim.Gerçek anlamıyla evli..Bir karım; birlikte yaşadığımız bir ev var.Henüz bir çocuğumuz yok ama bunun durumu değiştirecek güçte bir şey olmadığını söylemeye gerek yok! Ve benim, karımdan daha çok sevdiğim bir kadın var. Beni ondan daha çok heyecanlandıran, meraklandıran ve çoğu zaman endişelendiren. Ondan sevgilim diye söz ediyorum kendimle konuşurken, oysa ki sevgilim bile değil. Benim gibi bir adamla sevgili olmayacak kadar onurlu henüz. Fakat o da beni seviyor. Her zaman benim sevgim üzerine konuşuyoruz ama biliyorum.. Yoksa niye değer görsün ki sadece vaktini çalacak bir sevginin üzerine konuşmaya? Saygılı davranmaya çalışıyor; çünkü az acı çekmek istiyor.Onu anlıyorum. Karım ise son günlerde hep düşünceli olduğumu söyleyip duruyor ve bundan yakınıyor. Onu da anlıyorum. Bu çok kötü! Bana kadınca bir iç güdü ile “senin kafan karışık” dedi. Ben de düşünmeye başladım, günlerce düşündüm aklın karmaşası üzerine..Sabah kahvaltılarında düşündüm, gece televizyon izlerken düşündüm, karımla sevişirken düşündüm.. Aklın karmaşası tam olarak ne demek? Nedense en ufak bir çıkmazını açıklamak için “kafam karışık” cümlesi düşüyor dudaklarından insanoğlunun. Oysa ki karışıklık, bir tür belirsizlik demek.. Karışık dediğim her şeye bakarak düşündüm. Kedimizin oynadığı yumağı karıştırdım ve ona baktım mesela..Karıştırınca hep bir ucunun nerede olduğu belirsizleşiyor! Bazı kalabalık fotoğraflara bakarak düşündüm; karmaşa, insanların nereye doğru gittiğini ve kalabalığın tam olarak neye ve nereye yöneldiğini anlayamadığın şey demek! Toplumsal karmaşaları düşündüm tarihe bakarak; kimsenin safının açık olmadığı, kimsenin düşüncesinin belirginleşmediği (belirginleşemediği) ve bireylerin kendini hiç ama hiçbir yerde güvenli hissedemediği zamanlar..
Karmaşa dediğimiz şey; aklın içinde oluşan bir belirsizlik ve eminsizlik! Bir sonraki hamleyi ve karşı hamleyi asla tahmin edemediğin şey karmaşa. Karmaşa, bir silüet, bir gölge..Kendisine bakarak aslını ve ötesini kafanda çizemediğin bir görüntü. Kendi içindeki kalabalıkta var olan bir şeyin tam olarak nasıl var olduğunu kendine açıklayamadığın; ya da yok olan bir şeyin birden bire nasıl yok olduğunu anlayamadığın..Zihnin tam olarak nereye yöneldiğinden bir türlü emin olamadığın.. Duyguların iç içe geçmesi; fikirlerin hızla yer değiştirmesi demek değil karmaşa.Karmaşa bir çeşit kararsızlık değil! Çünkü karar, “bir şeyi yapmak için harekete geçme hazırlığıdır”, hareketin kendisi değil. Ve çünkü, zannedilenin tersine, kararlar her zaman “gerçekleştirileceği” eminliği ile alınmazlar. Kararlar, pek çok kere, bir çeşit dilektir, bir çeşit “umarım” dır aslında.
Her düşünceli insan aynı zamanda aklı karışık insan demek de değildir. Bazen insan şöylece düşüncelidir: önündeki üç günden emindir (normal şartlarda) , önündeki bir yılı biliyordur, beş yılı ise aşağı-yukarı tahmin edebiliyordur. Durumunu, konumunu ve olası durumuyla konumunu tespit etmiştir ve bu tespiti yaparken gerçekçi, aynı zamanda da dürüst davranmıştır. Diğer taraftan, gerçekler kenarda dursun, olmak ve yapmak istediği ile olacak ve yapacak oldukları aynı değildir. Bu da bir karmaşa değildir! (Görüldüğü gibi belirsiz bir şey yoktur durumunun içinde.Hatta bir çok şey fazla fazla belirgindir.) Bu tümüyle, içinde güçsüzlük, güvensizlik,korku ve hatta haksızlık barındıran bir “gerçeğe teslim olma”dır.
Yapması gerekeni bilen birinin, bu gerekliliği isteyip istemediğini bilmesinin boyutuna göre yaklaşılır “karmaşa” sınırına. Eğer birisi bir şeyi istemiyorsa, ama yine de yapacaksa, o şeyi yapmak zorundaysa, yapmazsa içi rahat olmayacak ve vicdanı susmayacaksa ve bütün bunları durmaksızın düşünüyorsa o kişiye “aklı karışık” demek adil değildir. Eğer birisi bir konuda ne yapmak istediğini hiç mi hiç bilemiyorsa o zaman aklı karışıktır. Çünkü düşüncelerini düzenleyemiyordur. Çünkü düşünceleri düzenleyebilmek için aklın mutlaka “öz bilgi” ye ihtiyacı vardır. Yani kendini bilen birinin zihni düzenlidir, bilmeyen birinin ise karışık! Düzenli bir zihin her zaman doğru şeyleri yapmaz; genellikle gerekli şeyleri yapar. Ama eninde sonunda
..

Devamını Oku
  • Ozkan Poyraz
    Ozkan Poyraz 16.02.2005 - 14:51

    YAZILARINDAN OKUDUKLARIM ÖNCELİKLE ÇOK ZEKİ GÖRÜNÜYOR...

  • Deniz Göktepe
    Deniz Göktepe 02.02.2005 - 17:44

    yüreğim renklerden nasibini almamıştır..her zaman karanlık ve siyahtır...
    gündüzlerim gibi...

  • Kadir Tanyıldız
    Kadir Tanyıldız 27.01.2005 - 19:33

    Biraz yeşil, biraz siyah, biraz mavi, biraz beyaz...İşte bu sensin...

Toplam 3 mesaj bulundu

TÜM YAZILANLAR


  • gog

    18.03.2007 - 12:58

    giovanni papini-gog 1-2 bir arkadaşım hediye etmişti çok güzel bir eser.arasıra açıp tek bir hikayeyi okumak insanı rahatlatıp düşünmeye itiyor..

    Kuşkucu bir düşünceye, mücadeleci bir ruha sahip olan Giovanni Papini, Gog'da yarattığı saf, cahil, dünyada olup bitenin nedenini arayan, öğrenmek için çırpınan bir Amerikalı milyarder tipi aracılığıyla her şeyin boşluğunu, bütün olanların hiçliğini ortaya koyuyor. Kitaba adını veren kahramanı Gog, bitmek tükenmek bilmeyen araştırmalar, kıtalararası seyahatler, beklenmedik olaylar, çılgınlıklar, kaçışlar içinde bir hayat sürüyor. Elinin altında imparatorlara yaraşır bir servet bulunan bu endişeli yarı vahşi adam Bernard Shaw'dan Knut Hamsun'a, Freud'dan Einstein'a kadar pek çok ünlü kişiyle tanışıyor, içgüdüsel zekasını en akla gelmez istekleri yerine getirmek için kullanıyor.
    'İnsanlar sağır kalpleri yüzünden yüzyıldan yüzyıla daha çok azap çekilen bir cehennemde hala inleyip duruyorlar' diyen Papini taklidi imkansız üslubu, hicvi, şiddeti, bilgisi ve cömert kalemiyle 'düzyazının Dante'si' sayılmaya değer bir yazar

    konusu copy past yapılmıştır..

  • Audrey Tautou

    18.03.2007 - 12:52

    güzel bir kadın benced fakat herşeyin ötesinde iyi bir oyuncu..

  • kayıp nişanlı

    18.03.2007 - 12:49

    hım bide aynı yönetmenin şarküteri isimli bir filmi daha var hayal dünyası geniş olanlara önerilir..

Toplam 40 mesaj bulundu

TÜM YAZILANLAR