Savaşın en kanlı günlerinden biri. Asker, en iyi arkadaşının az ileride kanlar içinde yere düştüğünü gördü.İnsanın başını bir saniye bile siperin üzerinde tutamayacağı ateş yağmurualtındaydılar. Asker teğmene koştu ve:- Teğmenim. Fırlayıp arkadaşımı alıp gelebilir miyim?..Delirdin mi? der gibi baktı teğmen...- Gitmeye değer mi?. Arkadaşın delik deşik olmuş. Büyük olasılıkla ölmüştür bile.. Kendi hayatini da tehlikeye atma sakın..Asker ısrar etti ve teğmen 'Peki ' dedi.. 'Git o zaman..'İnanılması güç bir mucize. Asker o korkunç ateş yağmuru altında arkadaşına ulaştı. Onu sırtına aldı ve koşa koşa döndü. Birlikte siperin içine yuvarlandılar. Teğmen, kanlar içindeki askeri muayene etti.. Sonra onu sipere taşınan arkadaşına döndü:- Sana değmez, hayatini tehlikeye atmana değmez,demiştim. Bu zaten ölmüş..- Değdi teğmenim. dedi asker..- Nasıl değdi? dedi teğmen. Bu adam ölmüş görmüyor musun?..- Gene de değdi komutanım. Çünkü yanına ulaştığımda henüz sağdı..Onun son sözlerini duymak, dünyaya bedeldi benim için.. Ve arkadaşının son sözlerini hıçkırarak tekrarladı:- Geleceğini biliyordum!.. demişti arkadaşı...
..
Gidişi Bile Kimselere Benzemez
Neslihan Isındere
22.10.2011 - 04:12şiiri okurken film izler gibi oldum...
Toplam 1 mesaj bulundu