Ali Akar Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Antoloj ...

  • fenerbahçe

    30.11.2008 - 13:32

    Fenerbahçe =: 4 1 yanımızı sarmış 2 de 1 aynı şarkıyı bize söyletendir. :)

  • fenerbahçe

    22.11.2008 - 04:50

    A ha ha ha :)))

    Ya hu sizler ne diye hep Feneri okursunuz? ? :))

    Sizin ki diğer tarafta a canım....

    :)

  • kurtlar vadisi

    26.07.2008 - 14:55

    Zannediyorum Kurtlar vadisi pusu yu anlamayanlar artık anlamaya başlamışlardır :)))

    Bu dizi bütün bu olayların oluşum ve akışını aylar evvelden gösterdi tüm türekiyeye... Ve şimdi ise tıpkı kurtların olayları izah edişindeki gibi her bir şey bir bir çözülmekte... En küçük bir farklılık olmadan hemde.... Bu diziye saçma diyenler ortaya serilmekte olan türkiyenin gerçek derin yöçnü karşısında aslında dizinin hiç de abartılı olmadığını görüyorlardır sanırım.. Öyle ki alt tarafı kurgu olmasına rrağmen bu kadarpervasızca çizilmemişti karakterler ve olaylar. Dizi olmasına rağmen abartı olmasın diye tutuk kelimeler kullanılmış olmasını düşününce ortaya çıkmakta olan gerçeklerin içinde olduğumuz durumun ne kadar vahim olduğunu gösteriyor.... Düşününüz ki bir ülke var ve ülkenin en yetkili insanlarının bile fişlendiği ve zamanı gelince baskı yoluyla kullanılmak ülkeyi gerekirse bölmek adına planlar yapıldığı bir durum... Siz hala K.V.Pusuya mı saçma diyorsunuz? ? :) :)))

  • inanç

    11.11.2005 - 20:05

    inanmamanın gereğini bilmediğimi......

  • inanç

    11.11.2005 - 20:04

    Yer yüzünde her şeyin bir yaradılış sebebi olduğunu değil de sadece ' olduğunu' düşünmek, sebeb aramamak doğrumudur?

    Varoluştan sonraki her aşamada birer neden sonuç zinciri kurulmakta, yaşananların geçmişten gelip gelecekteki yerleri tahmin edilirken, her şeyin şu ve bu sebebten diyaloglarıyla açıkladığını ama konu varoluşa geldiğinde sadece
    ' oldu ' demekle yeterli seviyede açıklama yapıldığını düşünmek ne kadar gerçekci?

    Big bang e inanmak isterdim de o büyük patlama nerede oldu?

    Yani bir şey bir yerde olmadan var olmaz değil mi?

    Mesela beyin, kafa tasının içindedir. Akılda onun içinde. Düşüncelerde aklın içinde. Kafatasın bedeninin içinde. Bedenin dünyanın içinde. Dünya güneş sisteminin. Güneş sistemi de uzayın.

    Büyük patlama neyin içinde o zaman?

    Sanırım bunun cevabı yok.

    Kadın ya da erkek, insan ya da hayvan, canlı ya da cansız. Herkesin bir yaratılış sebebi olmalı. Kimisi para kazanmak için kimisi parayı savurmak için ama illa bir sebeb için ya da bir vesileye kaynak olmak için. Domuzlar sayesinde toprağa düşen tohumların toprağa karışması kolaylaşıyor mesela. Filler yediklerini tam sindiremiyor ve yüz kilometre sonra dışkısıyla tohumları taşımış oluyor. Arılar çiçekleri döllüyor vs vs vs vs. İnsan ne yapıyor. Yani doğa ve dünyaya hayvanlar kadar katkısı olmayan ve tam tersi onlara zarar veren insanın ne işi vardı da oluşuverdi?
    Çizgi filimler geliyor aklıma.
    Flop diye ortaya çıkıveren hayal yaratıklar vardır hani. Öyle mi oldu acep. Merak ediyorum.

    Birde şey vardır. İnançsız kesimin sorgulayışında karşı taraf yanı her hengi bir ilahi inancı eleştirir ya da değerlendirirken onlara anlatılan her olayda bu çok normal şu sebebten bu sebebten şekli,nde açıklamalarla hayatın akışında var olduklarını söylerler. Sonra ilahi mucizelerin gerekliliği doğar. Ve bir kaç örnek verilir. Şuna ne diyeceksin buna ne diyeceksin sıralanır önüne. Her birinde bir kusur vardır muhakkak. Kimisin hadi be zaten bana lazım değildi ki. Kimisinin ı ıh rengini beğenmedim şeklindedir. Anlamak ya da görmek zor gelir inanmayana. İnsanlar uçamaz. E adamın biri başlasa uçmaya mutlaka görünmez ipler aramazmıyız ki bu da bununla aynı şeydir.

    Ama asıl sorun şudur.

    İnanmıyorum diye bas bas bağırma meğilleri ya da ihtiyaçları neden kaynaklanmadadır? ? ? ?

    önemli olan sorun budur! .....

    Etrafta ben inanıyorum ben inanıyorum diye millete bir şeyler söyleyen birilerini göremezsiniz.
    Ama etrafta ben inanmıyorum, hemde hiç.
    E bakın işte valla inanmıyorum.
    Hemde bak inanmamamı gerektiren sebeblerde var.
    Bakın bakın.
    Bakın görün ve hadi sizde inanmayın diye feryat figan edenleri bolca görmekteyiz ama değil mi. Sonuç olarak her şeyin ihtiyaçtan doğduğunu düşünürsek bu nasıl bir ihtitaçtır.

    Bu ihtiyacı hangi tanımlamaya sokmak gerekir?

    Üç lafından birinde bunu tekrar tekrar söyleme, belirtme ve bazan da yanına gereğini koyarak görünecek bir yere bırakma hevesi nasıl bir mutluluk kaynağıdır? ? ?

    Kendini inananlar olarak görenler bunların sebeblerini öğrendiklerinde daha bir mutlu olurlar mı?

    Aman be bana ne diye arkasını döneceklerin çoğunlukta olacağını düşünürsek bu feryad figan haykırışların sonunda istediğini almışlık oluşur mu?

Toplam 5 mesaj bulundu