Alev Kutluözen Adlı Antoloji.com Üyesinin Hak ...

  • Alev Kutluözen
    Alev Kutluözen

    11.08.2005 - 12:57

    Murat Özmen **
    Bir Yüzüm Erguvan Yangını Bir Yüzüm Temmuz, adı ve içeriğiyle özgün bir şiir kitabı. Ozanı, Alev Kutluözen. Sanki ozanın adıyla özdeşleşen, uçurumlardan ve yüreklerden ses getiren bir yapıt. A.Kutluözen, dizelerinde “ıslık çalan serçe kuşları” olan, “dudaklarında karanfil açan”, “saçlarını gül yorgunu bir bir rüzgar öpen”, “çocuk yüreklerinde barışı büyüten” evren gönüllü bir ozan.
    Şiir, seslerin, sözcüklerin ve imgelerin bileşiminden oluşan büyülü bir söyleyiştir. Ozan, bu büyülü güzelliği yakalamaya çalışan bir söz ustasıdır. Söylenmeyeni, en güzeli söylemeye çalışan bir kimsedir. Bu nedenle herkes ozan olamaz. Ancak ozan yaradılışlı kimseler ozan olabilirler.
    A.Kutluözen, ozan doğanlardan. Gerçeklerle düşler arasında gidip gelen bir ozan. Zaman zaman anlaşılması güç, imge yüklü dizeler çıkıyor karşımıza. Bunlar, bizi zorluyor, ama şiirli dünyalara götürüyor. Örneğin, “Yüreğimin kan kırmızısı gelincikleri” (s.5): “Yüreğimde şarapnel mermileri” (s.IO): “Masal büyütüyor çocuklar “(s.12): “Gece serseri bir mayın gibi” (s.13): “Yırtıp geçmişin fotoğraflarını/Ay düşlerine tanık olsam” (s.21): “Güz rengi güvercinler konar yüreğime/Mavi bir çığlık olur sesim” (s.57): “Soluk sulara karışan türküler gibiyim”(s.58): “Gül yorgunu bir rüzgar öper saçlarını” (s.68): Onlar ki…/Ömrümün barut kokulu sokaklarına düşen/Sevda yüklü bulutlar kadar yalnızdılar”(s65) gibi dizeler gerçekten güzel ve usta işi.
    Ozan, genç olmasına karşın, çok karamsar. Kan, kanamak, yalnızlık, hüzün, ölüm, acı gibi sözcükleri çokça kullanıyor. Örneğin, “Bir çığlık düşer gecelerden İnceden inceye sızar kan” (s.14): “Artık soluk renkli bir hayatın ölüleridir onlar”(s.65): “Kanattım rengini yitirmiş dağ güllerini”(s.77): “Ölürsem ağıtlanır dağlar”(s.20): “Yorgun sabahlarıma kan tükürüyorum”(s.I0): “Her şey kanatıyordu ömrümüzü”(s.77) gibi dizeler, hüzünlendiriyor insanı.
    Aşk, insanı insan yapan yüce bir duygu, ama ozan aşkla da kavgalı. Onun aşkı, “Gelincik dağlarında hüküm giymiş”(s.9): “Ertelenmiş”(s.36): “Mevsimini yitirmiş”(s.47): “Yaralı”(s.46) .Onunki, “Firari bir sevda”(s.15) . Bütün bunlara karşın, “Gözlerin…/Mevsimlerin en mavisi/Gümüşten desenler çiziyor/ İpekten kaftan giymiş hüzünlerime”(s.25) diye sevgiliye seslenmekten kendini alamıyor.
    Şiir, yürek yangınlarının ürünüdür. Kolay kolay çiçek açmaz. Esin kelebeği bir türlü konmaz yüreğine. Ozanlık, uzun ince bir yoldur. Serüvenli bir uğraşıdır. Ozan, “Ulu dağların doruklarında/Açar yüreğimin kan kırmızısı gelincikleri/Büyütür yasak sevdaların adını/Özüm şiir/Sözüm şiir/Kavgam şiir olur” diyerek, ustaca dile getiriyor şiir serüvenini.
    “Güz rengi güvercinler konar dudaklarıma”(s.57): “Geceler sığmıyor çocuk düşlerime” (s.32): “Hüznüm dökülüyor/Yüzünü çizdiğim gece trenlerine”(s.55) gibi güzel dizeleri olan bir ozanın, “Kırılgan umutlar düşüyorum” (s.41): “Vuruldu kanıma nice özlemler”(s.18) gibi dizeleri, hem dili hem de anlamı zorluyor. Ozanlık, dili ustaca kullanmayı gerektirir. O nedenle özellikle şiirde dili gereksiz yere zorlamamak gerekir.
    Ozan, az da olsa, “infial”(s.II): ”şer”(s.48): “kelam”(s.37) gibi yabancı sözcükler kullanmış. Genç kuşaklar, “Türkçem benim ses bayrağım” diyen ozanımızın sesine uyarak Türkçe sözcükleri kullanmalı. Örneğin ozan, “Tan yerlerine ağar leylak kokuları/Kuytularda kuğurur kuğular”(s.64) dizelerinde ise ağmak, kuğurmak Türkçe sözcüklerini ustaca kullanmış. Ağarmak:Sarmak, yükselmek. Kuğurmak: Ötmek.
    Ozan, özel adları, dizeleri küçük harfle başlatmış. Özgünlük olsun diye biçimsel şeyler yapmak, şiire bir şey kazandırmaz. Cenap Şahabettin’in Elhan-ı Şita şiirinde olduğu gibi, biçimle içerik bütünleşmeli. Karın değişik biçimlerde yağışı, konuya uygun sözcüklerle, aruz kalıplarıyla, nazım biçimleriyle anlatılırsa, şiire bir anlam kazandırır.
    Her ozan, bir bahar dalı gibidir. Onların çiçekleriyle renklenir gözlerimiz. Onların güvercinleriyle kanatlanır gönüllerimiz. Onlarla güzelleşir, anlam kazanır her şey. Tanrı, ruhlarımızı yüceltsin diye yaratır ozanları. Onlar olmasa, güzelliklerden, inceliklerden yoksun kalırdık. Bu nedenle onları çok severiz. Onlarla düş yolculuklarına çıkarız. Yüreklere güvercin uçururuz.
    Eğer, gözlerde çiçek açmak, “Bir kelebeğin ölümü gibi masum kalmak”; “Ay düşlerine tanık olmak”; “Güz yaşlarına karıştı hayallerim” demek istiyorsanız, A.Kutluözen’in şiirlerini okuyunuz. Benim gibi siz de seveceksiniz.
    Eğer, “Bir karanfil açmıyorsa dudağımda/Yasaktır yankısı öpüşmelerin/ İnfal yaratmıyorsa huysuz düşlerim/Bir yanı yağmur kalsın bu aşkın/Ben ayazına düşeyim”(sII) diyorsanız, A.Kultuözen’in şiirleriyle imge yüklü bir yolculuğa çıkınız. Bu yolculuk mutlu edecektir sizi.
    * Alev Kutluözen, Bir Yüzüm Erguvan Yangını / Bir Yüzüm Temmuz, Kora Yayını,
    İstanbul, Ocak 2004** Murat Özmen:Edebiyat Öğretmeni, Eleştirmen

  • Alev Kutluözen
    Alev Kutluözen

    11.08.2005 - 12:51

    Alev Kutluözen ve;

    Bir Yüzüm Erguvan Yangını
    Bir Yüzüm Temmuz

    Genç Ozanlarımızdan Alev Kutluözen “Bir Yüzüm Erguvan Yangını Bir Yüzüm Temmuz” adlı şiir kitabını çıkardı. Erguvan renkli kitap kapağında Sarı alevlerin yükseldiğini görüyoruz. Kapak Mert Grafik tarafından çizilmiş. Kora Yayınevi genç ozanlarımıza sahip çıkan bir yayınevimiz. Genç ozanları gün yüzüne çıkaran bu yayınevimiz bu kez de güzel bir iş başarmış. Şiir severlerle şiiri çok iyi bilen, çok iyi yazan Alev Kutluözen’i tanıştırıyor. Öyle bir ozanla karşı karşıyayız ki o, imgeyi, dili, anlatımı somut yaşamın içinde eritmesini bilmiş bir şairimizdir. Onun şiirleri bir özentiden çıkmıyor, yaşamın ayrılmaz bir parçasını oluşturuyor. Şairimiz, dilindeki özgünlük, yalınlık, içtenlik birbirinden güzel şiirlerinde karşımıza çıkmakta. İşte O’nun şiirindeki okuru sarmalayan deyişler:

    “bir çığlık düşer gecelerden,
    inceden inceye sızar kan
    bilmem bu kaçıncı yaylım ateşi
    yüreğimi sızlatan”

    Gönüllü Sürgün adlı şiirinden:

    “yangınlarla doğmuşuz
    hüzün bize yakışır boran bize
    banmışız aşkımızı şarap rengi gecelere
    can evimizde patlamış binlerce öfke”

    Ben Aşkı’ndan

    “yorgunum
    bir yüzüm erguvan yangını / bir yüzüm temmuz
    bir yaprak düşse hüzünleniyorum
    ölüm takılıyor dizelerime”

    Kitabın arka kapağındaki açıklamalarda O’ nun yaşamak kadar şiiri sevdiğini, kağıda ve kaleme olan tutkunluğu nedeniyle yazın yaşamının güzelliğini keşfederek şiirler ve denemeler yazdığını öğreniyoruz.

    Alev Kutluözen, genç yaşına rağmen bu ülkenin coğrafyasından ve insanlarından beslenerek acılarını, umutlarını, tutkularını, isyanlarını, yaşadıklarını ve yaşamadıklarını paylaşımcı bir yürekle edebiyat ve sanat dergilerine sunmakta.

    Ozanımız, şiirlerinde büyük harf hiç kullanmamış. Neden böyle hareket ettiğini anlayamadık. Bunu bir eleştiri amacıyla yazmıyoruz. Belki de haklıdır. Çünkü her ozan sözcüklerle oynama hakkına sahiptir. Güncel olayları ve acıları şiirleştirebilmek için bu çok gerekli oluyor.

    Değerli Ozanımız Alev Kutluözen’i yeni eserlerinden ötürü kutlarken yazımızı onun güzel bir şiirinden aldığımız bir bölümle bitirmek istiyorum..

    PROMETHEUS

    Ağlamak istiyorum Prometheus
    Telefon ve kapı zillerine aldırmaksızın
    Aşka ve ölüme
    Ağlamak istiyorum

    Uzun uykuların ardından
    Uyanmak yeniden
    Dalları meyvelerle dolup taşan
    Cennet bahçelerine…

    Bir elimde simit bir elimde şarabımla
    Ağlamak istiyorum diz çöküp önünde
    Yeniden yaratman için beni

    Cemşid Bender Berfin Bahar Edebiyat ve sanat Dergisi

Toplam 2 mesaj bulundu