Ali Can - Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı

ALİ CAN KOCABIYIKOĞLU

DİLEĞİM

Ortaokul yıllarından beri sevdiğim şiir, sığınılan bir liman gibiydi.Fırtınalardan,anaforlardan,yıldırımlardan,yalnızlıktan,kimsesizlikten,derdini anlatamamaktan,anlaşılamamaktan sığındığım bir barınaktı.Çektiğim gençlik acılarını da neredeyse şiirle yaşadım.Hem okudum hem de yazmaya çalıştım.Kafiyelerin ahengi dağıttı içimdeki uyumsuzluk bulutlarını.Kelimelerin gücüyle örttüm zayıflığımı.Dizeler kalkan oldu saldırılarda.En acılı günlerimde arkadaşım,en yalnız kaldığım zamanlarda yoldaşım ve en bunalımlı günlerimde sırdaşım oldu.

Niçin şiir yazılır? Neden ihtiyaç duyulur? Yaşamasını bilmeyenlerin,bilemeyenlerin bir eylemi midir? Yazanlar yazıyor da okuyanlar ne anlıyor bundan? Şairlerin şifrelerini çözme işi mi şiir okumak? Bu ve benzeri konulara cevap vermek, şairlerin, şiir üzerine emek verenlerin işi olsa gerek. Şiir teorilerinden çok hayatı boyunca şiir okumayı seven biri olarak bu konulara girmemin doğru olmayacağı kanaatindeyim.

Aslında söylenmemiş ne var ki yeryüzünde. Her şey söylenmiştir.Kimse yaşamamıştır denilen her şey yaşanmıştır.Söyleyenler değişik,ifadeyi meram farklı.İşte ben de yıllardır okuduğum güzel şiirlerden sonra çoğunlukla kendimi anlattığım harflerin ortaya çıkmasını istedim.Masamın en derin sessizliğinde kendimi dinlerken ya da gecenin bir vaktinde uykusuzluk çekerken yazılan dizelerdir bunlar.

Kafiyeli-kafiyesiz,ölçülü-ölçüsüz alt alta yazılmış satırların şiir olarak kabulünü dilemekten başka bir dileğim olamaz.