öyle parlaktı ki yüzü ayrılığın, kılıçlar susardı önünde, nefes bile alamazlardı. nefret erirdi gözlerine bakınca, tutku taş kesilirdi, ve hüzün damla olur akar giderdi.
Aşkın çizelgesinin çizildiği ve aşkın hecelere bölündüğü an….
İçsel bir derinliğin kıyısında kayboluyorum Yitiyorum yok oluyorum eriyorum avuçlarında ıslak ve nemli Avuç içime,hayat çizgimin alın yazısına bıraktığın dudak izi Senin değilmiş gibi yüreğine dair İçinde büyüttüğün ve kurduğun cümlelere dair değilmiş gibi Şimdi yabancı ve uzak Hayat nerde şimdi senin için Üsküdarın viran balıkçılarında mı? Yoksa uzakta mı? Nefesin sesin soluğun Nerde? Kayıp bir kentin bekçisimisin artık Yoksa yüreği sersem ve kararlı avuç içlerimde mi?
İçim dışım isyan dolu şimdi soluk aldığımı hissederken şimdi o solukta boğulmaktan öte bir şey yokmuş gibi.. sanki avutmuşum kendimi hiç yazılmayan bir hikayeyi yaşıyormuşum gibi saki hiç varolmadın,sanki hiç yazmadık biz birbirimizin içselliğini kelime vurumlarında cümle yansımalarına.. Şimdi içimde kocaman bir fırtına kopmakta Şiddeti saptanamayan bir deprem,içsel arçı sarsıntılar Kopup gidiyor musun? Yoksa avuçlarımdaki izi takip etmeye mi çalışıyorsun..?
Her gün bana bakan Resimlerinin yanında hala yer bulan Eski bir aşkın gölgesinde misin? Yoksa hayatından çıkaramasan da bir kenara bırakabileceğin yeni bir benlikte (yüreğimin içindeki gizli bahçede) mi? Yoksa bir kıyı şeridinde kopup gittin mi? İçsel derinliklerine gizlenmek adına Hayatın derinliklerine, kendi dünyana yaşattığın aşkın arta kalanlarına..!
Kelimeler yetmiyor dün gece yaşadığım astım krizlerinin sebebini anlatmaya. Ve yetmiyor aldığım nefesin boğazımda düğümlenip kalışını anlamlandırmaya Ve yutkunurken içimde oluşan acının bendeki sancısının tarifini sana yapmaya. Sancılı bir geceye gözlerini ansızın açmanın ve karşımda sadece iki yüzün belirmesinin ve soru işaretlerinin ruhumda dalgalanışının..? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ?
09.11.2005 - 00:23
kumdan ellerimi öptü rüzgar.
döktü önüme gözlerimi bulutlar.
siyah beyazdı istanbul.
güneşi dewirmişti ay.
çamurlu adımlar takip etti pembe ayakkabıları.
isimsiz gölgeler,
sahipsiz soru işaretleri.
her yüzde başkaydı istanbul,
ama birinde bambaşka.
arnavut kaldırımlarında eskittim dalgaları,
asfaltı yara yara yürüdüm denize;
bir adım kala,
noktalı virgüller devrildi üstüme...
bağırmaya hevesli bakışlar içinde,
yüreğim kelebekler içinde;
sustum.
tek bir harf,
kısa - uzun bir nefes:: hiç. {bile olmadan.}
bekledim sessiz titrek;
ayrılık
gözlerimden geçsin diye.
öyle parlaktı ki yüzü ayrılığın,
kılıçlar susardı önünde,
nefes bile alamazlardı.
nefret erirdi gözlerine bakınca,
tutku taş kesilirdi,
ve hüzün damla olur akar giderdi.
02.11.2005 - 19:30
Aşkın çizelgesinin çizildiği ve aşkın hecelere bölündüğü an….
İçsel bir derinliğin kıyısında kayboluyorum
Yitiyorum yok oluyorum eriyorum avuçlarında ıslak ve nemli
Avuç içime,hayat çizgimin alın yazısına bıraktığın dudak izi
Senin değilmiş gibi yüreğine dair
İçinde büyüttüğün ve kurduğun cümlelere dair değilmiş gibi
Şimdi yabancı ve uzak
Hayat nerde şimdi senin için
Üsküdarın viran balıkçılarında mı?
Yoksa uzakta mı?
Nefesin sesin soluğun
Nerde?
Kayıp bir kentin bekçisimisin artık
Yoksa yüreği sersem ve kararlı avuç içlerimde mi?
İçim dışım isyan dolu şimdi soluk aldığımı hissederken şimdi
o solukta boğulmaktan öte bir şey yokmuş gibi..
sanki avutmuşum kendimi hiç yazılmayan bir hikayeyi yaşıyormuşum gibi
saki hiç varolmadın,sanki hiç yazmadık biz birbirimizin içselliğini kelime vurumlarında cümle yansımalarına..
Şimdi içimde kocaman bir fırtına kopmakta
Şiddeti saptanamayan bir deprem,içsel arçı sarsıntılar
Kopup gidiyor musun?
Yoksa avuçlarımdaki izi takip etmeye mi çalışıyorsun..?
Her gün bana bakan
Resimlerinin yanında hala yer bulan
Eski bir aşkın gölgesinde misin?
Yoksa hayatından çıkaramasan da bir kenara bırakabileceğin yeni bir benlikte
(yüreğimin içindeki gizli bahçede) mi?
Yoksa bir kıyı şeridinde kopup gittin mi?
İçsel derinliklerine gizlenmek adına
Hayatın derinliklerine,
kendi dünyana yaşattığın aşkın arta kalanlarına..!
Kelimeler yetmiyor dün gece yaşadığım astım krizlerinin sebebini anlatmaya.
Ve yetmiyor aldığım nefesin boğazımda düğümlenip kalışını anlamlandırmaya
Ve yutkunurken içimde oluşan acının bendeki sancısının tarifini sana yapmaya.
Sancılı bir geceye gözlerini ansızın açmanın ve karşımda sadece iki yüzün belirmesinin ve soru işaretlerinin ruhumda dalgalanışının..? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ?
Ellerim buz gibi
Ellerimi ısıtacakmısın?
28.10.2005 - 18:33
Sevdim Bu kadını Hemde Cok sevdim Bu kadını
12.10.2005 - 01:30
Ben Bu kadını Cok seviyorum....
Toplam 28 mesaj bulundu