İdris Akmetin Adlı Antoloji.com Üyesinin Şai ...

İhtirasım kalbime kelepçeler taksınlar,
Atsınlar bir kuyuya gelip geçip baksınlar,
Söndürsünler ışığım tepemde mum yaksınlar,
****Set çekin burçlarıma güneş bile vurmasın
****İbret-i kıyamete kötü örnek olmasın tebrikler

Gidenlerin ardından el sallamaktır kaderin
Cennetinde gül derip cehenneminde yanarsın,
Yorulduğun yerde kalırsın tam şimdi derken
Uzun uzadıya giden yollara öylece bakarsın…

Vursalar üstüme demir kilitler,
Ayak bileklerime de zincirler,
Fark etmez hiç ziyaretçim olmasa bile
Yüreğin zindanım olsaydı eğer… /
İstesem de sana bir türlü kızamıyorum

Gel, bir delilik yapalım bu akşam ne dersin?
Hadi, önce sevgi tohumları ekelim denize
Sonra, saklayalım anahtarını
Vermeyelim kimselere
Sabah herkesten önce biz açalım yine
Sessizce…

Yıllar yıpratmıştı narin kadını
Bir akşam uyudu ve uyanamadı
Artık güneşi kim uyandıracaktı?
Güneşi uyandıran kadın benim anamdı.

Yüreğinize sağlık

BENCE 10 PUANLIK ŞİİR.

ne tuhaf böyle yaşar gibi yapmak
konuşur sevişir gülüşür gibi
ne tuhaf, yaşarken kendimizi dışarıda bırakmak

kırmızıdan evler yapmak kiremitler çatılar
üstüne kırmızı tahta bir kuş kondurmak
ama hiç ıslık çalamamak ne tuhaf
ormanı sevmek ama ağaçtan korkmak

inceydim ipektim makAs b ...

Keyfiniz mi kaçar silahlar sussa?
Herkes şu dünyadan nasibin alsa.
Dil, din, birde ırkta ayrım olmasa
Bence, barış ancak öyle korunur. elinize sağlık

Aysızdı gece, karanlık bir köşede yollarını bekledim
Biliyordum gelecekleri saati, yıllardır ezberledim
Aniden çıktım karşılarına
Anladılar niyetimi, yalvardılar bana
Dinlemedim onları, hem ağladım hem vurdum
Nihayet dün gece anılarımdan kurtuldum
Koydum her birini bir ceset torbasına
...

Ömrüme bıraksan da karanlık bir gökyüzü
Hep sen oldun gönlümün parlayan tek yıldızı
Senden sonra talih de terk etti bu bahtsızı
Bir başkası yerini aldı mı sanıyorsun?

Hangi dala el atsam can damarı kurudu
Felek tuttu yakamdan bir meçhule sürüdü
Sevda faslı kapandı aşkın gözü kör idi ...

Eflâtun renkli bir semanın altında
Bir akşam gurubda, benimle gezmişti.
“Bir çiçek ne kadar yaşıyor? ” sordum ben,
Titreyen bir sesle: “Gâyet az” demişti.

Sıkarken son defa o penbe elini,
Ruhumun kopardı hasta bir telini.

Seni sevdim, seni birdenbire değil usul usul sevdim
'Uyandım bir sabah' gibi değil, öyle değil
Nasıl yürür özsu dal uçlarına
Ve günışığı sislerden düşsel ovalara

Gidenleri öp benim için, çünkü benim
Ceylan bakışlı bir kırlangıçtan
Bile mahcup ruhum var.
Buruk bir ömrü yaşasa da bedenim
Mutluyum, çünkü hâlâ kılıçtan
Utanan bir boynum var.

Neden bilmiyorum eskisi gibi
Hiralı düşler kuramıyorum,
Neden bu çağın cinnet çarşılarında
Tanrı Dağı duruşunda
Duramıyorum?

Gün seli düşler bozkırlarda heba olup giderken
Yıldırımlar bulut bulut geçiyor üzerimden
Yağmur getirmiyor
Yağmur yağsa bile sahralarıma
Sütgölü’mü doldura ...

Ne kırarsın lambayı, ışığa kızdın diye
Ne üzersin sevdayı, aşığa kızdın diye

İnci boncuk satarsın, âmâların yurdunda
Söze sultan mı oldun, bir şiir yazdın diye

Düğümleri kat kattır, elestte gizli sırrın
Sırra vakıf mı oldun, bir düğüm çözdün diye

Kül olmadan önüne, sakın çıkma ateş ...

imdi bekliyorum be babam
Ne zaman gülecek bu adam

Acaba son dem bir mutluluk mu?
Bekliyorum be canım babam
Acaba son günlerde güler mi?
Son demde ağlamam bitermi babam elinize sağlık

Gecenin saf sesi belki sessizliğidir
Güzellikler ân ân birleşir
Ruhunun heykeli belirir
Bahar gibi kim taze sabah gibi kim ışıklı
Anlatamam, senin gelişinde bir sır saklıydı sanki,
Bir kâinat saklı.

Geceye sayısız yıldız dolsun
Yıldızların ömrü senin olsun...

Fırtınalar koptukça içinde
Sel olup taşıyor birdenbire
zaman
Avuçlarından kayıp giderken
Ahlar vahlar keşkeler olmasın
Kısa ömründe
Sevdin mi yürekli severdin
Cehennemin ateşi sevdiği gibi
Derya olurdu sol göğsün
Eyy ak dağının asi çocuğu sen
Farkındamısın

Seninleyem yatmış vulkan
Seninleyem, Ayağa dur, Azerbaycan!

Gerek yok dünyada unvana sana,
Mutluluk vermiyor yanan insana.
Can yoldaşı gerek sevgi duyana,
Gündüzü geceye kattıktan sonra!

Avuçlarım öyle boş ki

Küçücük koynuna sığınıyorum sancıyla
Savrulmuşken yüreğimin dümeni
Bir parça mavilik uğruna

Ne vakte kadar beklerdi
Bir insan üzünçlü gülünü
Susuz bırakıp gözbebeklerini

Apaçık görmüştü oysa
Olan biten her şeyi
Akşamüstleri
Akşamüstleri seçim ...

savaşım da benzemez savaşınıza
yalın kalem
dayanırım kelam kapılarına
ya simmurga ya morga, farketmez.

ve korkum, o da sizinkine benzemez
saflar sıklaştıkça korkarım
anlaşılmaktan korkarım, düşlerimden korkarım
üstelik kırmızı ışıkta cam silen çocukları
şoförlerden sakınmak zorunda ...

Uzun kapkara gecelerin
Soğuk yorganıdır yalnızlık.
Mağmertin yürekteki
Kör kurşunudur yalnızlık.

Tutkuların üşüdüğü
Korkuların büyüdüğü
Aşık kalplerin öldüğü
İdam sehpasıdır yalnızlık.

Özlemlerin delirttiği
Dillerin kilitlendiği
Nefretlerin bilendiği
Kan kırmızı ağlamaktır ...