Erdinç Sert Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Anto ...

  • referandum

    28.07.2010 - 01:08

    Referandumda HAYIR demek için bir değil iki sebep vardır:

    1. İktidarın darbe ve asker takıntısı Silâhlı Kuvvetler’i mağdur etmekte, terörle savaşa zarar vermektedir.

    2. Özel yetkili mahkemelerin uygulamalarından iktidarın şikâyetçi görünmemesi, referandumu kazanırsa bütün mahkemeleri özel yetkili mahkemelere dönüştürmeye çalışacağı şüphesini uyandırmaktadır.

    kulak verin referandum gününe kadar birileri “Uyan Türkiye” diye bağıra bağıra halka tehlikeleri gösterecektir.

    Vicdanlar “Terörle savaşan bir orduyla bu kadar da uğraşılmaz” diye ayağa kalkacaktır.

    Ta en baştan beri mağduriyetin kaymağını yiyen AKP’nin sonu da adaletsiz davranarak yarattığı mağdurların elinden olacaktır.

  • referandum

    27.07.2010 - 00:59

    HAYIR! HAYIR! HAYIR! HAYIR! HAYIR! HAYIR! HAYIR! HAYIR! HAYIR!

    Referanduma neden 'HAYIR' diyeceğiz

    Biliyorsunuz 12 Eylül'de Akp Anayasasını oylayacağız. Evet mi Hayır mı diye? Akp'nin gerçeği yansıtmayan propagandalarına sinirlenmemek elde değil. Bilenler anlar. Olmayan bir şeyi var gösterme çabasındalar her zamanki gibi. Halkı salak yerine koyuyorlar resmen. Evet sana salak diyorlar dolaylı da olsa. Nasıl olsa anlamaz ben de kandırırım hevesi içindeler. Ama avuçlarını yalayacak, bu dini sömüren, terörü cesaretlendiren yalancı zihniyet. Neden mi HAYIR dememiz gerekiyor bu kirli zihniyetin sunduğu anayasaya, işe şu nedenlerden dolayı;

    Akp'nin anayasa taslağının amacının aslında Cumhuriyet düzenine karşı olduğunu ve kendi diktasını daha rahat oluşturmas için zemin hazırlama yönünde olduunu taslağı inceleyen biri kolaylıkla anlar. Bu amaçlarını örtmek için ise araya bazı kesimleri memnun edecek maddeler de sunmuş ve tek tek oylansın önerilerine karşı amaçlarının kötü olduğunu bir kez daha göstererek tek paket halinde oylamaya sunmuşlardır.

    Yandaş ve taşeron medyaları aracılığıyla da öncelikle hedeflerini ülkücülere yönlendirdi ve 12 Eylül için evet diyecekler diye saçma sapan bir yalan söylem geliştirdiler. Galiba ülkücü camiayı salak sandılar bilemiyorum, kendileri gibi sanmış olabilirler. Aynı söylemi o dönemi yaşamış solcular içinde kullanıyorlar. 12 Eylül için evet deyin diyerek. Ama söyledikleri gibi değil hiç bir şey! ! Demokratik anayasa söylemleri safsatadan ibarettir sadece. Nedeni ise çok basit:

    12 Eylül darbecilerine yargılama yolunun açılması sadece semboliktir. Çünkü 12 Eylül 1980’nin üzerinden 30 yıl geçmiştir ve dava zamanaşımına uğramıştır. Üstelik hukukta, çıkan yasa aleyhte ise geçmişe yürümemektedir. yani bu anayasa teklifine koyulan madde saçmalıktan öte değil göz boyamam içindir. Kanmayın bu oyunlara! ! !

    AKP 12 Eylül darbecilerinin yargılanamayacağını ve devleti ele geçirme planı ile bu anayasa değişikliğini yaptığını halkın bilmediğini sanmaktadır. Bilmiyorsanız da öğrendiniz. 12 Eylül darbecilerini yargılanması diye bir şey yoktur! Aklınızdan çıkarmayın bunu! Her şey semboliktir.

    Bu yalancı zihniyete 2010 yılı nisan ayında, 12 Eylül darbecilerinin zamanaşımı olmaksızın yargılanması için TBMM’ye bir öneri sunulmuştur ama bu öneriyi AKP uygun bulmayarak reddetmiş ve darbecilere yargılama yolu AKP eli ile engellenmiştir.Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu değil mi? Yalancı bunlar. Sana düşen görev ülkenin daha aydınlık geleceği için bunu bilmeyenlere de aktarmak, anlatmaktır.

    Bunun aksini iddaa eden yalan söylüyordur ya da gözleri kapanmış görmüyordur gerçekleri. Anayasa paketinin amacı çok bellidir. Yargıyı ele geçirip, Cumhuriyet rejimine son darbeyi indirebilmektir. Geri planda bu yatmaktadır. Ülkesini milletini seven haysiyeli, şerefli insanların bu referadum da anasını kardeşin, sakat komşusunu da yanına alıp oy kullandırmasıdır. Bu yalancı zihniyete verilecek güzel bir cevap olacaktır bu. Bu oyuna gelmeyin, akıllı olun, iyi düşünün! Geçen seçimlerde başka sebeplerle kandırılmış Akp'ye oy vermiş olan kardeşlerimin de doğru yolu bulacağını umuyorum, sürekli çatışma içinde olan huzursuz bir ülke istemezler sanırım çocuklarına onlarda!

    O yüzden, kurumların birbiriyle çatıştırıldığı, Cumhuriyetin kuruluş felsefesinin eleştirldiği değiştirilmeye çalışıldığı, bölücü terör örgütü üyelerinin masumlaştırıldığı, kürt diyenin ‘aydın’, Türk’üm diyenin ’ırkçı’ diye nitelendirildiği, adaletsizliğin, rüşvetin ve yolsuzlukların had safhaya ulaştığı, milletin gururunun hiçe sayıldığı, anasına küfr edildiği, terörün meşrulaştırıldığı bir ortamı yaratan Akp'nin yine yalanlarla ortaya attığı ihanet anayasasına

    HAYIR! HAYIR! HAYIR! HAYIR! HAYIR! HAYIR! HAYIR! HAYIR! HAYIR!

  • kürt açılımı

    10.11.2009 - 17:08

    Böyle yürekli eleştiri gördünüz mü?

    'Posta' Gazetesinin Ankara temsilcisi Hakan Çelik'in yazısı:
    BİR TÜRK OLARAK KÜRTLERE SORUYORUM

    Bir TÜRK olarak Kürtlere soruyorum; 'Kürtler bu ülkeye ne vermiştir? ' Kürtlerin, Türkiye'ye bugüne kadar ne katkıları olmuştur? Sosyal, bilimsel ve sanatsal anlamda yaşamımıza neler katmışlardır?

    Kendilerini etnik kökenlerini ön plana çıkararak tanımlayan ve kendilerine verilmiş en büyük hak olan 'BU GÜZEL ÜLKENİN, TÜRKİYE'NİN VATANDAŞI OLMAK HAKKINI' bir kenara iterek, etnik köken üzerinden ırkçılık yapmayı tercih eden bu kitle, bu ülkeye ne vermiştir ve bu sapkın anlayışla ne verebilir?

    Kürtlere soruyorum; neden terör sizde, beşik kertmesi sizde, kız çocuklarını başlık parası adetiyle adeta bir eşya gibi alıp-satmak adeti sizde, her türlü yasadışı işin altından çoğunlukla Kürtler çıkmakta, kapkaç sizde, gasp sizde, 'NAMUS CİNAYETLERİ' sizde, kaçakçılık sizde, uyuşturucu ticareti sizde, bu ülkenin vatandaşı olmayı sindirememek hastalığı sizde, vur-kır-gasp et anlayışı sizde, ÖZELEŞTİRİ yapmamak sizde, nedensiz aşağılık kompleksi sizde, başına kuş pislese devleti ve diğer insanları suçlamak sizde, herşeyi devletten beklemek sizde, asimile edildiği yalanını söyleyip, 21. yüzyıl Türkiyesi'nde tek kelime Türkçe bilmeyen milyonlarca insan sizde, emperyalist devletlerin size sahte bir mazi yapıştırması neticesinde Anadolu'da hiçbir zaman varolmayan, sözde gasp edilmiş hayali bir anavatanınız olduğu yalanını yaymak yine sizde.

    Bu ülkeye hiçbir şey vermeden, kaba kuvvet ve vandalizmle, terör ile toprak gasp etmeye çalışma ahlaksızlığı sizde, diyaloğu ve insani ilişkileri es geçip, yakıp yıkarak bu ülkeyi bölmeye çalışmak sizde, Avrupa'ya gidip Türkiye Cumhuriyeti ve onun şanlı ordusu Türk Silahlı Kuvvetleri hakkında her türlü asılsız yalanları söylemek, bana işkence yaptılar, baskı yaptılar, dilimizi konuşamıyoruz, fırsat eşitliği yok gibi mesnetsiz yalanları söyleyerek siyasi mülteci statüsüyle o Avrupa ülkelerine kapağı atmak, bir parazit gibi yaşayıp oralarda da suç işlemek sizde, sizlerde....

    Avrupa'da Türkiye'yi şikayet etmek sözkonusu olunca 'ben Kürdüm' demek, ama cebinde Türkiye Cumhuriyeti kimliği ile Avrupa ülkelerinden herhangi birinde suçüstü yakalandığınızda 'ben Türküm' demek üçkağıtçılığı sizde, çapulcu terör örgütüne her türlü desteği verip, demokrasi ve insan haklarından bahsetmek, 'şiddeti kınıyorum' demek sizde, bu yalanları söyleyip bizleri de enayi zannedip, aptal yerine koymaya çalışmak terbiyesizliğ i ve alçaklığı sizde, bu ülkede yaşayan onlarca farklı etnik kökenden milyonlarca insan, etnik kökenleriyle ilgili en ufak bir sıkıntı çekmezken, özgürce siyaset yapabilirken, milletvekili ve hatta Başbakan bile olabilirken, verdiğimiz Kurtuluş Savaşı mücadelesi sonucu elde edilmiş Cumhuriyetimizin kazanımlarını içlerine sindiremeyen sömürgeci, etnik soykırımcı, emperyalist devletlerin maşası ve tetikçisi olmak düzenbazlığı NEDEN hep sizde?

    Lütfen bu sorulara yanıt verin, tabii verebilirseniz...

    Bu memlekete bugüne kadar ne verdiniz de, ne istiyorsunuz?

    Eğitim diyorsunuz; öğretmen öldüren terör örgütünün katillerini ve elebaşını lider, siyasi irade kabul ediyorsunuz.

    Dilimizi konuşamıyoruz diyorsunuz; o halde bugüne kadar Türkiye'nin çeşitli kentlerinde açılmış 'Kürtçe Kursları' sözde dil öğrenmeye susamış sizlerin ilgisizliği sonucunda neden kapandı?

    Siyasi platformda temsil hakkı diyorsunuz; siyasetinizi etnik ırkçılığa ve bölücülüğe dayalı söylemler, eylemler ve politikalar üzerine kuruyorsunuz.

    Yarattığınız terörden 30 bin insan can veriyor... En ufak bir özeleştiri, en ufak bir günah çıkarma yapmıyorsunuz.

    Sizlerin canı can da, bu ülkeyi ve içinde yaşayan masum insanları terörden korumak için hayatını hiçe sayıp şehit olan ana kuzularının, evlatlarımızın canı patlıcan mı?

    İstanbul'da sokaktaki vatandaşlara saldırmak, molotof kokteyli atmak, otobüs yakmak, polise ve sade vatandaşlara, kadınlara, ufacık çocuklara 'kaldırım taşları' atıp kafalarını yarmak neyin protestosu? Hangi köhne düşüncenin, hangi barbar anlayışın dışavurumu?

    Bugüne kadar hangi 'Kürt kökenli' Türk vatandaşına; hop! sen Kürtsün şu şehre giremezsin, şu işi yapamazsın, şu mesleği icra edemezsin denmiş veya denmekte?

    Bu ülkenin en çok para kazanan insanları çoğunlukla Kürt kökenli şarkıcılar, eğlence yeri sahipleri, işadamları, ticaret erbabı, turistik otel sahipleri, eğlence dünyasında; tv'de, gazinolarda iş yapan isimler (İbrahim Tatlıses, Özcan Deniz, Ceylan, Yılmaz Erdoğan vs.) değil mi?

    Hani ne oldu 'fırsat eşitsizliği yalanınıza? ' İşin doğrusu, sizin sorununuz bu ülkeyi terör ile, vurarak, kırarak bölmek! Bir oldu-bitti yaratarak bu güzelim memleketi parçalamaktır. Bu kadar basit. Şu çıplak gerçeği artık ilkokula giden küçücük çocuklar bile anlayabilmektedirler.

    'KÜRT' kökenli vatandaşlarımız, eğer bunca kan ve gözyaşı dökülmesine sebep olan bu BÖLÜCÜ IRKÇI TERÖRİSTLERİ hala destekliyorlarsa, KUSURU DEVLETTE DEĞİL, KENDİLERİNDE ARAMALIDIRLAR!

    Meydanlarda eller hep zafer işareti, ellerde 30 bin insanımızın katili kanlı terör örgütü PKK'nın afişleri, terörist başı Apo'nun posterleri, yakarız-yıkarız tehditleri ve herkesin malumu ülkemizdeki büyük kentlerde meydana gelen şu terör olayları...

    Çapulcu terör örgütünün hazırladığı 'Şemdinli fiyaskosundan' ' sonra, ellerine para vererek sokaklara salıp polisimize, güvenlik güçlerimize, halkımıza taş ve molotof kokteyli attırdığı küçücük çocuklar...

    Çocuğunu terör örgütünün militan olarak kullanmasına müsade ediyorsan, bu kaos ve terör yöntemlerinden medet umuyorsan ve bu yolla bu ülkeyi böleriz, sözde ülkemizi de kurarız diye düşünüyorsan, canın yandığında veya meydanlara saldığın, yak-yık-kır-dök evladım dediğin çocuğunu kendi ellerinle ateşe attığında da bunu devlete fatura edemezsin.

    Demokrasiden bahsedip, teröre yol açmak? İnsan öldürüp hak talep etmek? Bu ne yaman çelişki...

    Hak isteyen, hukuk isteyen önce bu ülkenin bütünlüğüne, bu ülkenin insanlarına, toplum kurallarına SAYGI gösterecek. Ülkesine katkıda bulunacak. İNSAN gibi davranacak, yakmayacak, yıkmayacak.

    Kısacası; TERÖRİST ile arasındaki farkı yine bizzat KENDİSİ ortaya koyacak. Bu ülkenin güzel insanlarını kendisine inandıracak.

    Kürt toplumu yüzyıllardır kendisini sömüren, geri bıraktıran, kulun kula kulluk ettiği 'FEODAL DÜZEN' denen ilkel sistemden ne zaman vazgeçecek? Ne zaman HANIM FERTLERİNE gereken 'ÖZGÜRLÜĞÜ' teslim edecek? Ve neden ülkede en yüksek kadın intiharları Batman'da? Neden aile içi şiddet sorununda ve TÖRE CİNAYETİ denen illette ekseriyetle Kürt kökenli insanların yaşadığı iller başı çekmekte? Büyük şehirlerde kapkaç ve bu tür illegal suçları işleyip, elde edilen yasadışı geliri Terör örgütüne aktarma suçu neden hep Kürt kökenli çocuk ve gençlerde görülmekte? Neden, neden, neden?

    Kürdüm diyen sizler, acaba bu KUSURLARINIZI hallettiniz mi ki, TÜRKLERİ pervasızca eleştiriyorsunuz? Size yer, yaşam hakkı, hak-hukuk vermekten başka ne yapmış bu ülkenin vatandaşları?

    Güzel bir atasözü vardır. 'GÖZÜNDEKİ ÇÖPÜ GÖRMEZ, ELALEME ŞAŞI DER! '

    Bu özlü söz ülkemizin içine düşürülmeye çalışıldığı 'Kürt fesadını' ne de güzel anlatıyor değil mi?

    HAKAN ÇELİK

  • alp er tunga

    22.10.2009 - 23:32

    nE mUTLU tÜRK'ÜM dİYENE

    Ey Mehmet’im…
    Ey şehidim…
    Ey sırtından vurulan yiğit.
    Namert kurşunlarının bile,
    Yakmadığı canına;
    Bu zulmü,acıyı veren kim? ...

    Önce vatan deyip,
    Düştüğün toprağına,
    Yatma kalk,
    Haram diyen kim? …

    Göz kırpmadan,
    Gittiğin ölümü,
    Bir hiç bilip kanan kim? ...
    Vatanı kutsal bilen,
    Bayrak bayrak göğe eren,
    Ölüme hak yol diyen,
    Toprağına yüz süren kim? ...
    Ey şehit’im…
    Sana kurşun sıkan eller,
    Ağalar,paşalar,beyler,
    Bozulacakmış artık ezber,
    Bu vatanın sahibi kim? ...

    Bak adını unuttular,
    Şehit’im kelle oldu,
    Şehit’ime kelle diyen,
    Hainlere kucak açan,
    Dağdan inen çapulcuyla,
    Halaylarda duran kim? ...

    Sözde barış elçileri,
    Vurup vurup indiler,
    Şehitlerimin üzerlerine,
    Basa basa girdiler.

    Kahrolası bu oyuna,
    Düşen gafil,erkan kim? ...
    Vatan millet adına,
    Vatanını satan kim? ...

    Kelle ile ölçmeye Kalktınız,
    Bu vatanın değerini,
    Şunu asla unutmayın.
    Bozamıyacaksınız,
    Yüce Türk Milletinin ezberini.

    ‘’NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE’’


    Erdinç Sert

  • kürt açılımı

    27.09.2009 - 01:38

    TÜRK AÇILIMI İSTİYORUZ.............

    Türkiye'nin önümüzdeki dönemde uğraşacağı bir Türk ırkçılığı ve ayrılıkçılığı meselesi var... Bu aşırı sağcı, ırkçı, ayrılıkçı eğilimlerin merkez tabanı da laik yaşam tarzına sahip eğitimli, kentli orta ve üst-ortasınıflar olacak...

    Bu toplumsal kesim Türkiye'nin sahibi ve efendisi olduğu bilgisini içselleştirmiş bir kesimdi... Dolayısıyla son dönemde yaşananlar bu kesimin algı dünyasını parçalıyor... Esasen bu bahsettiğim “kaybeden” bir sınıf değil... Aksine iktisadi olarak AK Parti politikaları bu kesimin servetini kendiliğinden arttırdı. Bu kesim hâlihazırdaki mülkiyet yapısının büyük bölümünün sahibi durumda. Türkiye'nin toplam zenginleşmesiyle bu kesimin mülk değerleri de arttı, daha zenginleştiler...

    Laik yaşam tarzına sahip kentli, eğitimli ortasınıfların 2001-2 konjonktüründeki ruh hali derhal AB'ye ve ABD'ye kaçmak yönündeydi... Ekonomik kriz sebebiyle bu ülkede istedikleri fırsatlara sahip olamıyorlardı. Ekonomi aşırı daralmıştı. Mevcut malların değeri çok azalmıştı... O dönemin tartışma programlarında “Batı'ya nasıl gidip, yerleşilir? ” konusu standart konuydu. O programlarda çıkan her laik ortasınıf genci de Türkiye'ye kızgınlıkla doluydu. Batı ülkelerinin ticaret ve eğitim temsilcilikleri tam gaz mesai yapıyordu...

    2007 yılına geldiğimizde, daha beş yıl evvel AB ve ABD'ye kapağı atmak için takla atan bu ortasınıflar meydanlarda “Ne AB, ne ABD, tam bağımsız Türkiye” diyen toplumsal kesimler haline geldiler... Bu beş sene içinde malları, mülkleri değerlendi, ortasınıf açısından ekonomik fırsatlar genişledi, yurtdışına kaçmaya gerek kalmadı... Fakat bu toplumsal kesim kendi durumundan çok, diğer toplumsal kesimlerin durumuyla ilgiliydi... Onların algısına göre İslâmi kesim de zenginleşiyordu, Kürtler de zenginleşiyordu, hiç görmedikleri sosyal mekânlarda bu insanları görmeye başladılar. Bir Kürt daha bir kendine güvenerek “Ben Kürdüm” diyebiliyordu. Nisbi bir özgürleşme olmuştu, bu nisbi durum bile laik ortasınıfların büyük bölümünde rahatsızlık uyandırıyordu...

    İşte bugün karşımızda olan Türk meselesi budur... Bu tip Türklerin rahatsızlığı ahlaksızca ve edepsizce bir rahatsızlıktır... Zenci gençlerin üniversiteye gitmesinden rahatsız olup, protesto eden, bağıran çağıran 50'lerin beyaz Amerikan halkının psikolojisinden farklı değil bu durum... Bu noktada toplumsal irade, demokrasi gereği çoğunluğun eğilimi falan da dinlenemez... Haklar ve özgürlükler demokrasiden önce gelir. Sivil haklar ve özgürlükler bazen demokrasiye rağmen savunulur. Meşru ve onurlu bir devlet o yurttaşlarını çoğunluğa karşı da korumak zorundadır...

    Bugünlerde bu ülkenin “en elit” olarak kabul edilen okullarının neredeyse tamamının mail gruplarında bu patolojik ruh halinin tezahürü bir mail dolaşıyor... Bu konuda çok sayıda farklı okullardan arkadaşımla özel olarak konuştum, eski mezunlarla, yeni mezunlarla... Hemen hemen tümünde tepki aynı, bu psikopatça satırlara karşı çıkan tek tük insan var. Çoğunluk bu ırkçı yazıyı haklı buluyor.... Faşist Sırp general Ratko Mladiç bozması, bu ülkeyi kan gölüne çevirmeyi kafasına koymuş ruh hastası malum adamı tekil örnek sanmasın kimse... Bu Türkçü bölücü ruh hali yayılıyor... Türk laik ortasınıfı toplu bir meczuplaşma yaşıyor... İşte o mail... Sizce nereye gidiyoruz? ..

    “Güneydoğuda herif 30 çocuk sahibi olacak... Çalışmayıp yan gelip yatacak... Benim maaşımdan veya küçük esnaftan %30 vergi alacaksın... SSK primim bir emekli maaşı kadar olacak... Ben bu herifin Kürt bebelerine bakacağım... Türk açılımı istiyoruz...! ! ! 


    Ben bir çocuğa bakmak için deli gibi çalışacağım... Kürt yan gelip yatacak... 30 tane palesi için devlet ona çocuk yardımı yapacak... Türk açılımı istiyoruz! ! ! ... Ben o kadar SSK primi ödeyeceğim... Hastanelerden zar zor faydalanacağım... Kürt, bir yeşil kartla 30 tane palesine baktıracak... Türk açılımı istiyoruz! ! ! ... Ben sesimi yükseltsem... Eylem yapsam... Düşüncemi ifade etsem... Türk işçisi, memuru yürüyüş yapıp hak arasa polisten cop ve gaz yiyeceğim... Kürt çıkıp bayrak yakacak... Bölünme isteyecek... Etrafı yakıp yıkacak... Daha fazla demokrasi ve özgürlük isteyecek... Polis Efendi bırak saldırmayı bu itler karşısında copunu saklayıp, kuyruğunu kıstıracak... Türk açılımı istiyoruz... Elektrik, su ve doğalgaz borcunu geciktirsen hemen kesilen ve bir dünya faiz ödeyen... Devlet arazisine bir gecede çöküp oraya ev yapmayan... Zar zor borç harç ev alıp bir de bunun takır takır vergisini ödeyen biz Türkler... Elektriğe, suya, gaza para vermeyip bedava arazide ev kurup oturan Kürt... Türk açılımı istiyoruz...! ! !

    Ayrımcılık yapılıyor diyorsunuz... En kral ayrımcılık ve asimilasyon bu ülkede bizlere yani Türklere yapılıyor... İtilip kakılan... İşsizlik ve krizle boğuşan... Her borcunu devlete tıkır tıkır ödeyen... Vatanının tehlikede olduğunu hissedip eyleme geçerse Ergenekon Terör Örgütü üyesi damgası yiyen... Türklüğü savunduğunda faşist damgası yiyen siz misiniz yoksa biz Türkler mi... Anlamadım bu işi... Biz mi baskı görüyoruz... Siz mi? Sonrada Başbakan çıkıyor açılım istiyor... Evet istiyoruz... AMA TÜRK AÇILIMI İSTİYORUZ...”

Toplam 5 mesaj bulundu