ey hayat, sen şavkı sularda bir dolunaysınaslında yokum ben bu oyunda ömrüm beni yok saysın…)yaşam bir ıstakagelir vurur ömrünün coşkusunahani tutulur dilinkonuşamazsın!tırmandıkça yücelir dağlarsen mağlupsun sen ıssızve kalbinde kuşların gömütlüğütutunamazsın…eloğlu sevdalardan dem tutaraşk büyütür yıldızlardanyasak senin düşlerin dokunamazsın...birini sevmişsindir geçen yıllardaaçık bir yara gibidir hâlâhâlâ ne çok özlersin onuağlayamazsın...yolunda köprüler çürürsesin, sessizlik sanki bir uğultudasavurur hayat kül eyler senidoğrulamazsın!yapayalnız bir ünlemsindünyayı ıslatan şu yağmurlardaherşey çeker ve iteranlatamazsın...yaşam bir ıstakagelir vurur işte ömrünün coşkusunasesinde çığlıklar boğulur amabağıramazsın…sonra vakt erişir, toprak gülümser sanaupuzun bir ömrün ortasındane hayata ne ölümeyakışamazsın!yazdırmalısın mezar taşına:ey hayat, sen şavkı sularda bir dolunaysınaslında hiç olmadım ben bu oyundaömrüm beni yok saysın… Yılmaz Odabaşı
ey hayat, sen şavkı sularda bir dolunaysın
aslında yokum ben bu oyunda
ömrüm beni yok saysın…)
yaşam bir ıstaka
gelir vurur ömrünün coşkusuna
hani tutulur dilin
konuşamazsın!
tırmandıkça yücelir dağlar
sen mağlupsun sen ıssız
ve kalbinde kuşların gömütlüğü
tutunamazsın…
eloğlu sevdalardan dem tutar
aşk büyütür yıldızlardan
yasak senin düşlerin
dokunamazsın...
birini sevmişsindir geçen yıllarda
açık bir yara gibidir hâlâ
hâlâ ne çok özlersin onu
ağlayamazsın...
yolunda köprüler çürür
sesin, sessizlik sanki bir uğultuda
savurur hayat kül eyler seni
doğrulamazsın!
yapayalnız bir ünlemsin
dünyayı ıslatan şu yağmurlarda
herşey çeker ve iter
anlatamazsın...
yaşam bir ıstaka
gelir vurur işte ömrünün coşkusuna
sesinde çığlıklar boğulur ama
bağıramazsın…
sonra vakt erişir, toprak gülümser sana
upuzun bir ömrün ortasında
ne hayata ne ölüme
yakışamazsın!
yazdırmalısın mezar taşına:
ey hayat, sen şavkı sularda bir dolunaysın
aslında hiç olmadım ben bu oyunda
ömrüm beni yok saysın…
Yılmaz Odabaşı