Zaten tabiatı bile ayrılık üzerine kurmamış mı yaradan yaprak düşer dalından yağmurlar ayrılır bulutlardan seviyorum derken bile ayrılır sözler dudaklardan. diyor şair.
Ayrılmanın eşiğine doğduğumuz şu dünya hayatında yer tutmak için ne kılıklara giriyoruz, tozuna, çamuruna bulanıyoruz. Yalnız kaldığımızda, yani aslında; renksiz, tatsız, kokusuz bir hiç gibiyiz, karanlık ve sessiz bir hiç. Ne gariptir insanoğlu; insansız kalınca yokluğa karışıyor, kimsesizliği de bu alemde sonu oluyor. Kendilerine sevimli görünmek için kırk takla attığımız, taklacılar arasında varlık göstermek iddiası ile çırpınıyoruz, yazık ki, şu alemde varlık sandığımız şey ise yokluktan beter rezillik. Aklımızın ve sözümüzün en yakınlarımıza dahi zor geçtiği şu dünyada, sözü bin yıl sonra dahi geçen bir bilgenin sözüne kulak verelim. Mevlana Celaleddin'i Rumi gibi; Bir de kul olmayı deneyelim.
Men bende şudem bende şudem, bende şudem Men bende be-haclet ser-efkende şudem Her bende şeved şâd ki âzâd şeved Men şâd ez-ânem ki turâ bende şudem. “Ben kul oldum, kul oldum, kul oldum. Kul vazifemi hakkıyla ifa edemediğim için mahcubiyetimden başımı öne eğdim. Bir köle azat edilince sevinir. Ben ise sana kul oldum diye seviniyorum.”
Zaten tabiatı bile ayrılık üzerine kurmamış mı yaradan yaprak düşer dalından yağmurlar ayrılır bulutlardan seviyorum derken bile ayrılır sözler dudaklardan. diyor şair.
Ayrılmanın eşiğine doğduğumuz şu dünya hayatında yer tutmak için ne kılıklara giriyoruz, tozuna, çamuruna bulanıyoruz. Yalnız kaldığımızda, yani aslında; renksiz, tatsız, kokusuz bir hiç gibiyiz, karanlık ve sessiz bir hiç. Ne gariptir insanoğlu; insansız kalınca yokluğa karışıyor, kimsesizliği de bu alemde sonu oluyor. Kendilerine sevimli görünmek için kırk takla attığımız, taklacılar arasında varlık göstermek iddiası ile çırpınıyoruz, yazık ki, şu alemde varlık sandığımız şey ise yokluktan beter rezillik. Aklımızın ve sözümüzün en yakınlarımıza dahi zor geçtiği şu dünyada, sözü bin yıl sonra dahi geçen bir bilgenin sözüne kulak verelim. Mevlana Celaleddin'i Rumi gibi; Bir de kul olmayı deneyelim.
Men bende şudem bende şudem, bende şudem
Men bende be-haclet ser-efkende şudem
Her bende şeved şâd ki âzâd şeved
Men şâd ez-ânem ki turâ bende şudem.
“Ben kul oldum, kul oldum, kul oldum.
Kul vazifemi hakkıyla ifa edemediğim için mahcubiyetimden başımı öne eğdim.
Bir köle azat edilince sevinir.
Ben ise sana kul oldum diye seviniyorum.”