Abdurrahim Kahraman Adlı Üyenin Nedir Yazılar ...

  • fatih terim

    23.06.2008 - 16:32

    Sevgili Fatih Terim büyük ihtimalle mübarek gecede dünyaya gelmiş,dörtbiryanından bal damlayan inanılmaz şanslı bir adam.Ben kendi adıma onun aynı zamanda (bu büyük şansının bilincinde olarak) korkunç narsist bir yapıya sahip olduğu kanaatini de taşımaktayım.Ancak Futbol bilgisinden asla hiçbir kuşkum yok.Yukarıda yazdığım karakteristik yapısından dolayı,futbolcu seçimlerini,maç mantalitesini doğal olarak kamuoyunu ve özellikle tüm basını hiçe sayarak kendi egosunu tatmin edecek bir tarz ve disiplinle oluşturmakta,kadroya çağırdığı topçuları mihnet baskısı ile kullanmakta(servet çetini,emre belözoğlunu,nihat kahveciyi,ve şu an aklıma gelmeyen daha bir kaçını) sakatlıklarını bilebile futbol yaşamlarını bitirme pahasına onbirde tutmaya zorlar iken,takımlarında süper sezonlar geçiren başta yıldıray olmak üzere,fatih tekke,mehmet yıldız,mehmet topuz,ümit karan ve hele hele ki Hakan Şükür gibi çok büyük bir ustayı kadroya bile çağırmaması yukarıda yazdığım sebelerden ötürüdür.

    Bu gün gelinen noktada varsayalım ki Milli Takımımız Kupayı kavrayıp Ülkemize getirdi.İşte asıl dram o zaman başlayacak.Zira Hiçbir medya mensubu Fatih Terimi bu başarının mimarı olarak kucaklamıyacak ve ona bu apoleti asla takmıyacak.nasıl ki Şenol Güneşe Dünya Üçüncüsü takımın hocası apoleti takılmadıysa.

    Ama burada bu muameleyi Şeno hoca asla haketmemişken Fatih Hoca sonuna kadar haketmiş olacak.Ve inanın ki Avrupa şampionu Türk Milli Takımının Hocası olarak Fatih Hocanın Avrupada aman aman talipleri de çıkmayacak.Zira tesadüfi başarıların tesadüfi mimarları olur ve avrupa bu dolmayı yutmaz.

  • ana

    05.07.2005 - 21:35

    ANA toprak demek,ANA şefkat demek,ANA ciğer demek ciğer.ANA lık cihandaki tüm mahlukata Yüce Allahın bağışladığı muhteşem bir olgudur.Yıllar önce ŞanlıUrfada bir kurumda çalışırken şahit olduğum bir olay beni derinden sarsmıştı.Zira az önce yaptığım tespiti o gün dahada iyi kavramıştım. O sıralar çocuklar küçük. Minnacık, hastalıklı,gözleri çapaklı bir kedi yavrusu bulmuşlar,onu bakıp iyileştirecek ve oynayacaklarını söyleyerek izin istediler.Merhamet duygular hoşuma gitti ve müsade ettim.Bunlar birkaç gün yavruyla canla başla ilgilendiler derken...Bir sabah işe gitmek üzere çıktığımda yavrucağın ölüp kaldığını gördüm üzülerek. Kuyruğundan tutup cansız bedenini çöp variline atıverdim.:(Öğlen yemeğe geldiğimde evde feryatfigan bahçeye taşıyordu.Onlar yavrunun kaybolduğunu sanıp üzülüyor ve onu bulmamı istiyorlardı minnacık elleriyle paçalarımı çekiştirerekten.Ben yaptığımı bile bile sırf gönülleri olsun diye bahçeyi çevreleyen mazıların aralarına bakarken dostlar birde ne göreyim::((( Ömrüm oldukça unutamıyacağım muhteşem,trajik,Yüce Allahın Gözüme gözüme soktuğu bir ANA hikayesiydi bu. Anne Kedi benim çöp variline atmış olduğum yavrusunu oradan bulup çıkarmış,onu mazıların gölgesinde bağrına basmış,çoktan ölmüş olan yavrucağının minnacık başını sütle dolu göğüslerine bastırıyordu mırıltılı şefkatiyle,bir yandanda diliyle tüylerini yalayıp temizliyordu.Birden dizlerimin bağının çözüldüğünü hissettim çöktüm ve ağlamaya başladım. İşte dostlarım uzun söze ne hacet.ANA buuuuu

Toplam 2 mesaj bulundu