“İnsanlardan öyleleri de var ki, Allâh’ın rızâsını kazanmak için kendini ve malını fedâ eder. Allâh da kullarına karşı şefkatlidir.” (Bakara, 207)
Rasûlullah (sav) buyurdular:
“Allah’ı rab, İslâm’ı din, Muhammed’i peygamber olarak benimseyip onlardan râzı olan kimse imanın tadını tatmıştır” (Müslim, İmân 56)
İslâm düşmanları, Hz. Suheyb (ra) ’ı da bayıltıncaya kadar döverlerdi. Bu işkenceler hicrete kadar devâm etti. Nihâyet Suheyb (ra) , Peygamber Efendimiz’den sonra Medîne’ye hicret etmek maksadıyla yola çıktı. Mekkelilerden bâzıları arkasından yetişerek:
“–Sen buraya fakir ve zayıf bir kimse olarak geldin. Aramızda bol servete kavuştun! Sonunda kendinle birlikte servetini de alıp gitmek istiyorsun ha! Vallâhi buna müsâade etmeyiz! ” dediler.
Suheyb hemen hayvanından yere indi. Sadağındaki okları çıkardı ve:
“–Ey Kureyş cemaati! İyi bilirsiniz ki, ben sizin en iyi ok atanlarınızdan biriyim. Vallâhi yanımda bulunan okların hepsini üzerinize atar, bitince de kılıcımı çekerim. Bunlardan birisi elimde bulundukça bana yaklaşamazsınız. Ancak onlar elimden çıktıktan sonra bana istediğinizi yapabilirsiniz. Şimdi, servetimin yerini haber verip onu size terk edersem yolumu açar, beni serbest bırakır mısınız? ” dedi.
Müşrikler, teklifi kabûl ettiler. Bunun üzerine Suheyb (ra) , servetinin yerini onlara bildirerek yoluna devâm etti. Rebîülevvel ayının ortalarında Kubâ’ya varıp Rasûlullâh’a kavuştu.
Allâh Rasûlü (sav) onu görünce tebessüm etti ve onun îmânı uğruna bütün servetini fedâ etmesini îmâ ederek:
“Suheyb kazandı! Suheyb kazandı! Ey Ebû Yahyâ! Satış kârlı oldu! Satış kârlı oldu! ” buyurdu. (İbn-i Sa’d, III, 226-230; Hâkim, el-Müstedrek ale’s-Sahîhayn, Beyrut 1990, III, 450, 452)
“Siz insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten menedersiniz…” (Âl-i İmrân, 110)
Rasûlullah (sav) buyurdular:
“Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki, bu imanın en zayıf derecesidir.” (Müslim, Îmân 78. Tirmizî, Fiten 11; Nesâî, Îmân 17)
Kâinâtın Fahr-i Ebedîsi bir gün, iyiliği tavsiye edip kötülüğe mânî olma mes’ûliyetinden bahsederken şöyle bir misal vermiştir:
“Gemi yolcuları alt ve üst katlara yerleştiler. Geminin alt katında seyahat edenler; Su ihtiyacımızı karşılamak için ikide bir yukarı çıkıyor, üsttekileri rahatsız ediyoruz. Geminin tabanında bir delik açıp suyu oradan alalım. diye konuştular.
Bu durumda üst kattakiler onlara mânî olmazsa, hepsi birden boğulup giderler. Şayet onlara gemiyi delmenin yanlış olduğunu anlatırlarsa, hem kendilerini, hem diğerlerini boğulmaktan kurtarırlar.” (Buhârî, Şehâdât, 30; Tirmizî, Fiten, 12)
Esselatü Vesselamü Aleyke ya Resûlullah!
Esselatü Vesselam Aleyke ya Habiballah!
Rabbim cumlemizi cumanin sefaatine nail eylesin,
bugun Cuma, ne guzel bir bayram gunu…
Dua bin kapiyi acarmis dileyene...
Bin umut katarmis yurekten isteyene...
Duasiz hicmis seven, sevgisiz hic mis dua...
Ic mis dua, icinin en sakli yeriymis,
en gizli kosesiymis...
Susunca yagmur, konusunca gokkusagi...
Bin kapi acarmis dua dileyene, lal olup da dinleyene,
Ask olup da inleyene…
Bin melek tutarmis bir duanin elinden
Aminler dusmezmis meleklerin dilinden,
muminin mumin kardesine ettiginin ardindan...
Ey dua ile tutunan, dua ile korunan
eksik etme duandan...
Rabbim cumlemizin dualarini bu mubarek gunde
saatine gelip te hayr ve afiyet uzere
kabul ettiklerinden eylesin insAllah...
Cumamiz mubarek olsun
evet şiddet içerdiği bir gerçek ama fatmagülün suçu bilmem kimin bilmem neyi diye cinsellik içermiyodur herhalde ben bunlardan hiç birini seyretmiş değilim
iman
25.04.2012 - 09:26İmanın Tadı
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“İnsanlardan öyleleri de var ki, Allâh’ın rızâsını kazanmak için kendini ve malını fedâ eder. Allâh da kullarına karşı şefkatlidir.” (Bakara, 207)
Rasûlullah (sav) buyurdular:
“Allah’ı rab, İslâm’ı din, Muhammed’i peygamber olarak benimseyip onlardan râzı olan kimse imanın tadını tatmıştır” (Müslim, İmân 56)
İslâm düşmanları, Hz. Suheyb (ra) ’ı da bayıltıncaya kadar döverlerdi. Bu işkenceler hicrete kadar devâm etti. Nihâyet Suheyb (ra) , Peygamber Efendimiz’den sonra Medîne’ye hicret etmek maksadıyla yola çıktı. Mekkelilerden bâzıları arkasından yetişerek:
“–Sen buraya fakir ve zayıf bir kimse olarak geldin. Aramızda bol servete kavuştun! Sonunda kendinle birlikte servetini de alıp gitmek istiyorsun ha! Vallâhi buna müsâade etmeyiz! ” dediler.
Suheyb hemen hayvanından yere indi. Sadağındaki okları çıkardı ve:
“–Ey Kureyş cemaati! İyi bilirsiniz ki, ben sizin en iyi ok atanlarınızdan biriyim. Vallâhi yanımda bulunan okların hepsini üzerinize atar, bitince de kılıcımı çekerim. Bunlardan birisi elimde bulundukça bana yaklaşamazsınız. Ancak onlar elimden çıktıktan sonra bana istediğinizi yapabilirsiniz. Şimdi, servetimin yerini haber verip onu size terk edersem yolumu açar, beni serbest bırakır mısınız? ” dedi.
Müşrikler, teklifi kabûl ettiler. Bunun üzerine Suheyb (ra) , servetinin yerini onlara bildirerek yoluna devâm etti. Rebîülevvel ayının ortalarında Kubâ’ya varıp Rasûlullâh’a kavuştu.
Allâh Rasûlü (sav) onu görünce tebessüm etti ve onun îmânı uğruna bütün servetini fedâ etmesini îmâ ederek:
“Suheyb kazandı! Suheyb kazandı! Ey Ebû Yahyâ! Satış kârlı oldu! Satış kârlı oldu! ” buyurdu. (İbn-i Sa’d, III, 226-230; Hâkim, el-Müstedrek ale’s-Sahîhayn, Beyrut 1990, III, 450, 452)
allah için sevmek
25.04.2012 - 09:22Hakk’a Dâvet
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“Siz insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten menedersiniz…” (Âl-i İmrân, 110)
Rasûlullah (sav) buyurdular:
“Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki, bu imanın en zayıf derecesidir.” (Müslim, Îmân 78. Tirmizî, Fiten 11; Nesâî, Îmân 17)
Kâinâtın Fahr-i Ebedîsi bir gün, iyiliği tavsiye edip kötülüğe mânî olma mes’ûliyetinden bahsederken şöyle bir misal vermiştir:
“Gemi yolcuları alt ve üst katlara yerleştiler. Geminin alt katında seyahat edenler; Su ihtiyacımızı karşılamak için ikide bir yukarı çıkıyor, üsttekileri rahatsız ediyoruz. Geminin tabanında bir delik açıp suyu oradan alalım. diye konuştular.
Bu durumda üst kattakiler onlara mânî olmazsa, hepsi birden boğulup giderler. Şayet onlara gemiyi delmenin yanlış olduğunu anlatırlarsa, hem kendilerini, hem diğerlerini boğulmaktan kurtarırlar.” (Buhârî, Şehâdât, 30; Tirmizî, Fiten, 12)
Abdur Rahman As Sudais
03.02.2012 - 09:16allah razı olsun ondanda sizdende kardeş
12.cuma
03.02.2012 - 09:14Kandiliniz ve cumanız mübarek olsun
----------
Click this bar to view the full image.
Esselatü Vesselamü Aleyke ya Resûlullah!
Esselatü Vesselam Aleyke ya Habiballah!
Rabbim cumlemizi cumanin sefaatine nail eylesin,
bugun Cuma, ne guzel bir bayram gunu…
Dua bin kapiyi acarmis dileyene...
Bin umut katarmis yurekten isteyene...
Duasiz hicmis seven, sevgisiz hic mis dua...
Ic mis dua, icinin en sakli yeriymis,
en gizli kosesiymis...
Susunca yagmur, konusunca gokkusagi...
Bin kapi acarmis dua dileyene, lal olup da dinleyene,
Ask olup da inleyene…
Bin melek tutarmis bir duanin elinden
Aminler dusmezmis meleklerin dilinden,
muminin mumin kardesine ettiginin ardindan...
Ey dua ile tutunan, dua ile korunan
eksik etme duandan...
Rabbim cumlemizin dualarini bu mubarek gunde
saatine gelip te hayr ve afiyet uzere
kabul ettiklerinden eylesin insAllah...
Cumamiz mubarek olsun
Esselatü vesselamü aleyke ya Seyyidel evveline vel'ahirin,Veselamün alel mürselin.
Velhamdülillahi rabbil alemin
ELFATİHA ma SALAVAT
Kandiliniz ve Cumamız Mübarek olsun
KURTLAR VADİSİ IRAK
03.02.2012 - 09:12evet şiddet içerdiği bir gerçek ama fatmagülün suçu bilmem kimin bilmem neyi diye cinsellik içermiyodur herhalde ben bunlardan hiç birini seyretmiş değilim
Toplam 5 mesaj bulundu