Peygamber Efendimiz bir hadislerinde; 'kalp kırmak, kabeyi yetmiş defa yıkmaktan daha kötüdür' der. O halde hiç kimsenin kalbini kırmayalım. Bir kalp kırıldığında da ne yazıkki onarılması çok zor oluyor.
Ben öldüremiyorum işte. Ne kadar çok ve ne kadar zararlı olurlarsa olsunlar ben yine de öldüremiyorum. Ben vermedimki canlarını niye ben alayım diye düşünüyorum.
Biz hayvanları çok seven bir aileyiz. Ve bütün hayvanlarımıza da mutlaka bir isim koyarız. Köydeyken bizimde ineklerimiz vardı, Seda, Yurdanur,Eylül.....
Öyle şiddetli esiyorki şimdi dışarıda, havalandırmış gazete kağıtlarını,poşetleri, dökülen sonbahar yapraklarını oradan oraya savuruyor Gelibolu sokaklarında. Ağaçlar kırılacak kadar eğiliyorlar bu güçlü lodos karşısında. Deniz çoktan coşmuş, feribota binip Lapsekiye geçmek yürek ister. Hele hele benim gibi bir deri bir kemikten ibaretse bedeniniz, sakın olaki dışarıya çıkmayın uçabilirsiniz zira.
çooooookkk şey var. Herkese iyi niyetle yaklaşmamayı, güvenmemeyi, hak eden insanlara değer vermem gerektiğini, birine bir sır vermeden önce bin defa düşünmen gerektiğini, insanlara hayır demesini öğrendim. Sonra, kendim için yaşamayı öğrendim. O ne der bu ne der diye düşünmüyorum artık. Kim nederse desin nasıl kimsenin hayatı beni ilgilendirmiyorsa benim hayatımda kimseyi ilgilendirmez diyebiliyorum. En çok da hayatımın aşkından sonra bir daha hiç kimseyi sevemeyeceğimi öğrendim. Her zaman onunla ama onsuz yaşamam gerektiğini öğrendim... Yaşam bana birde ne olursa olsun, yaşamanın yine de güzel olduğunu öğretti. Belki biraz klasik olacak ama paranın da her kapıyı açamadığını.....
Başınıza gelen ve çok kötü sandığınız birçok olayı birkaç sene sonra hatırlamazsınız bile. O an içinde olduğunuz için kendinizi kahrettiğiniz bir olayı üç sene sonra düşündüğünüzde yüzünüze bir gülümseme gelir.
(Şu hortumlu dünyada Fil yalnız bir hayvandır. Ahmet Şefik İZGÖREN)
Ammaaannn
Bırak imkansız olsun,
İnceldiği yerden kopsun.
Ne senin yüzün güldü,
Ne içime sindi olmayınca olmuyor.
Payıma yalnızlık düştü,
Kader hep beni çizdi
Gülmedimi gülmüyor...
Kendileri kardeşim olur. Fanatik Fenerbahçe taraftarı bir babanın,
bundan 17-18 sene önce dünyaya gelen oğluna koyacağı isim ya Aykut olmuştur ya da Oğuz.
Belki size garip gelebilir ama dünyanın neresinde olursa olsun, orman yangınlarıyla ilgili bir haber izlerken ya da okurken ağlıyorum üzüntümden. Kahroluyorum.
Bunun değerini her halde diyaliz hastaları çok iyi bilir. Benim kuzenim tam 12 senedir diyaliz hastasıdır ve işeyemediği için haftada 3 gün dörder saatlik seanslar halinde diyaliz makinasına girmektedir, işeyemediği için vücudunda biriken sıvıların temizlenmesi için. İşemek deyip geçmeyin o kadar önemliki....
Ben de atamam ama benimkiler eşya değil de daha çok arkadaşlarımdan gelen mektuplar, kartlar, okul hayatım boyunca kullandığım defterlerim, aldığım karnelerim, ne bileyim örneğin lise dönemlerinde dersteyken arkadaşlarımın Mesut okul çıkışı ne yapıyoruz diye bir kağıda yazıp verdiği notlar. Arkadaşlarımın hediye ettikleri çakmaklar, tespihler,kalemler, bozuk paralar, eskiden kullanılan ptt jetonları, feribot jetonları, anahtarlıklar kısacası herşeyi saklarım atamam. Hepsinin bir anısı var çünkü.
Hoş kokulu ıtırlı bir bitki. Özellikle yoğurtlu yiyeceklerde sık kullanılır. Çay gibi demlenerek de içilebilinir. Şifalı bir bitkidir. Sık sık yemeliyiz şu naneyi....
Ben bütün bitkilerin şifalı olduğunu düşünüyorum. Eğer yaratılmışlarsa vardır bir hikmeti. Zira zehirli bitkiler bile tıpta kullanılmaktadır. Zaten kullandığımız ilaçların çoğu da bitkilerden elde edilmektedir.
bir sevmek bin defa ölmek demekmiş
20.11.2007 - 14:03Sadece bin defa mı? O kadarcık mı?
bir kalp kırıldığında
20.11.2007 - 13:55Peygamber Efendimiz bir hadislerinde; 'kalp kırmak, kabeyi yetmiş defa yıkmaktan daha kötüdür' der. O halde hiç kimsenin kalbini kırmayalım. Bir kalp kırıldığında da ne yazıkki onarılması çok zor oluyor.
bir böceği ezmek
20.11.2007 - 13:44Ben öldüremiyorum işte. Ne kadar çok ve ne kadar zararlı olurlarsa olsunlar ben yine de öldüremiyorum. Ben vermedimki canlarını niye ben alayım diye düşünüyorum.
Ne zaman emekli olurum? sorusu
16.11.2007 - 23:59Ben mi? Olsam olsam mezarda emekli olurum. Altmış yaşına kadar yaşayacağımı sanmıyorum.
gözden ırak olan, gönülden de ırak olur
16.11.2007 - 00:35Kim demiş onu hiç de öyle olmuyor işte. Gözden ırak olmak aşkınızı daha da büyütüyor....
İnek
15.11.2007 - 23:15Biz hayvanları çok seven bir aileyiz. Ve bütün hayvanlarımıza da mutlaka bir isim koyarız. Köydeyken bizimde ineklerimiz vardı, Seda, Yurdanur,Eylül.....
içimden bir ses .......... diyor
15.11.2007 - 23:03içimden bir ses, içindeki seslere kulak verme sakın diyor...
LİSE AŞKLARI
15.11.2007 - 22:59Gençlik aşkı nisan yağmuru gibidir, gelir geçer. Sen bir de 28'den sonra aşık olda bir gör bakalım dünya kaç bucakmış.
lahana
15.11.2007 - 22:56Turşuuuuuuuu....
şalgam
15.11.2007 - 22:38İnsanoğlunun icat ettiği en iğrenç içecek...
Hüzün Yılı
15.11.2007 - 22:372006....(03 Eylül)
hızır aleyhisselam
15.11.2007 - 22:27Kul sıkışmadan, Hızır yetişmezmiş. Bu söz o Hızır için mi söylenmiştir bilmem ama bana geldiğini hiç görmedim....
lodos
12.11.2007 - 23:03Öyle şiddetli esiyorki şimdi dışarıda, havalandırmış gazete kağıtlarını,poşetleri, dökülen sonbahar yapraklarını oradan oraya savuruyor Gelibolu sokaklarında. Ağaçlar kırılacak kadar eğiliyorlar bu güçlü lodos karşısında. Deniz çoktan coşmuş, feribota binip Lapsekiye geçmek yürek ister. Hele hele benim gibi bir deri bir kemikten ibaretse bedeniniz, sakın olaki dışarıya çıkmayın uçabilirsiniz zira.
yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var
11.11.2007 - 19:23çooooookkk şey var. Herkese iyi niyetle yaklaşmamayı, güvenmemeyi, hak eden insanlara değer vermem gerektiğini, birine bir sır vermeden önce bin defa düşünmen gerektiğini, insanlara hayır demesini öğrendim. Sonra, kendim için yaşamayı öğrendim. O ne der bu ne der diye düşünmüyorum artık. Kim nederse desin nasıl kimsenin hayatı beni ilgilendirmiyorsa benim hayatımda kimseyi ilgilendirmez diyebiliyorum. En çok da hayatımın aşkından sonra bir daha hiç kimseyi sevemeyeceğimi öğrendim. Her zaman onunla ama onsuz yaşamam gerektiğini öğrendim... Yaşam bana birde ne olursa olsun, yaşamanın yine de güzel olduğunu öğretti. Belki biraz klasik olacak ama paranın da her kapıyı açamadığını.....
anı
09.11.2007 - 21:33Başınıza gelen ve çok kötü sandığınız birçok olayı birkaç sene sonra hatırlamazsınız bile. O an içinde olduğunuz için kendinizi kahrettiğiniz bir olayı üç sene sonra düşündüğünüzde yüzünüze bir gülümseme gelir.
(Şu hortumlu dünyada Fil yalnız bir hayvandır. Ahmet Şefik İZGÖREN)
inceldiği yerden kopsun
08.11.2007 - 23:00Ammaaannn
Bırak imkansız olsun,
İnceldiği yerden kopsun.
Ne senin yüzün güldü,
Ne içime sindi olmayınca olmuyor.
Payıma yalnızlık düştü,
Kader hep beni çizdi
Gülmedimi gülmüyor...
içki
07.11.2007 - 23:50Bir tarafa içkiyi diğer tarafa ise ailenizi ve sağlığınızı koyun. Hangisinden vazgeçebiliyorsunuz? Bu arada öbür tarafıda unutmayın...
aykut
07.11.2007 - 23:44Kendileri kardeşim olur. Fanatik Fenerbahçe taraftarı bir babanın,
bundan 17-18 sene önce dünyaya gelen oğluna koyacağı isim ya Aykut olmuştur ya da Oğuz.
üniversite diploması
07.11.2007 - 12:09Bir işe yaraması için uzunca bir süre elimde dolaştırıp durduğum bir kağıt parçasıydı.
orman yangınları
06.11.2007 - 22:38Belki size garip gelebilir ama dünyanın neresinde olursa olsun, orman yangınlarıyla ilgili bir haber izlerken ya da okurken ağlıyorum üzüntümden. Kahroluyorum.
işemek
06.11.2007 - 22:25Bunun değerini her halde diyaliz hastaları çok iyi bilir. Benim kuzenim tam 12 senedir diyaliz hastasıdır ve işeyemediği için haftada 3 gün dörder saatlik seanslar halinde diyaliz makinasına girmektedir, işeyemediği için vücudunda biriken sıvıların temizlenmesi için. İşemek deyip geçmeyin o kadar önemliki....
eski eşyaları atmaya kıyamamak
06.11.2007 - 22:17Ben de atamam ama benimkiler eşya değil de daha çok arkadaşlarımdan gelen mektuplar, kartlar, okul hayatım boyunca kullandığım defterlerim, aldığım karnelerim, ne bileyim örneğin lise dönemlerinde dersteyken arkadaşlarımın Mesut okul çıkışı ne yapıyoruz diye bir kağıda yazıp verdiği notlar. Arkadaşlarımın hediye ettikleri çakmaklar, tespihler,kalemler, bozuk paralar, eskiden kullanılan ptt jetonları, feribot jetonları, anahtarlıklar kısacası herşeyi saklarım atamam. Hepsinin bir anısı var çünkü.
nane
06.11.2007 - 21:52Hoş kokulu ıtırlı bir bitki. Özellikle yoğurtlu yiyeceklerde sık kullanılır. Çay gibi demlenerek de içilebilinir. Şifalı bir bitkidir. Sık sık yemeliyiz şu naneyi....
şifalı bitki
06.11.2007 - 21:41Ben bütün bitkilerin şifalı olduğunu düşünüyorum. Eğer yaratılmışlarsa vardır bir hikmeti. Zira zehirli bitkiler bile tıpta kullanılmaktadır. Zaten kullandığımız ilaçların çoğu da bitkilerden elde edilmektedir.
Toplam 476 mesaj bulundu