Artık elimde tükenmez kalemler tükendi. Seni anlatırken ümitler tükendi,vuslat tükendi... Evet,tükenmez kalemler bile tükendi... Bir engeller,yollar,dağlar,denizler tükenmedi... Diller,kültürler,gelenek,görenekler,ırklar tükenmedi..! Kalbim tükendi,elim,kolum,dizlerim tükendi... Kalemim tükendi,ama hala nasıl seni anlatabiliyor? Cansuyuma batırıp yazıyorum,sana mürekkep oluyor her zerrem. Birgün elbet onu da tüketecek,tükenmezleri tüketen, Sevdam,birgün elbet tükenmez engelleri tüketir..! ! Yeter ki umutlar tükenmesin.! ! Yeter ki sevda tükenmesin..! ! Arzular,emeller bitmesin.Çabalar,dirençler,ideallerden vazgeçilmesin.! ! Onlarla da mı olmadı? Elbet birgün mahşer gelecek..! ! Yeter ki sabrımız tükenmesin..! !
Senin hala hayatta olman,bu dünyada olman,seninle aynı atmosferi solumam,bana destek, Ah birgün kendimi de alıp,sınır dışına çıkabilsek.! Gözlerim görmesin cismini,kulaklarım duymasın dolaysız sesini, Dokunma duyum hissetmesin tenini...Olsun..! ! ! Yeter ki sevdamız tükenmesin,ümitlerimiz, Ertesi günün güneşini gösteren yıldızlı gecelerimiz tükenmesin..! ! Nasıl olsa aynı yıldızlara bakmaktayız, He bir saat önce,he bir saat sonra,farketmez..
Sen nefes aldıkça,ben veririm nefesini dışarıya, Ben nefes aldıkça,tabi sensiz alınan nefes,nefes sayılırsa, Sen ver nefesimi dışarıya. Sen güldükçe,ben gülerim,yeter ki ben ağladığımda gülme. Sen ağladıkça,ben de ağlarım,yeter ki ben gülerken sen ağlama. Önemli olan birikte gülüp,ağlamak...
Saksıdaki bir gül,akvaryumdaki bir balık..! Gökte şekilli bulutlar,yüreğim anlık bir toplanışta...
Dönemeçlerden sonraki düzlük, Engebeli yollardan sonraki düzlük, Hem engebeli,hem dönemeçli,hem de yokuş bir yoldan sonraki düzlük.. Ama her düzlük,düzlük değil,çöller de bir düzlük... Senden sonraki hayat? Hiçbiri... Belki vuslat? Olabilir mi?
Soğuk ve yağışlı bir geceden sonraki sabah? Ama her sabah,sabah değil... Sensiz geceler ve gözyaşları... Vize vermiyor gözlerim,yağmur bulutlarına, Çıkamıyorlar,hudutlarımdan dışarıya...
Gökteki taşlar,yerdeki yıldızlar, İçi dışına,dışı içine doğru ters dönmüş bir hayat... Soyutları,somutlaştırmaya çalışan,beyhude düşünceler... Karışan manalar,adı telaffuz olup,telaffuz edilmeyen telaffuzlar... Ve yine klasikleşen bir şey'sensiz geceler ve gözyaşları'...
Açılan kapılar ardındaki; çiçekli bahçeler, Çiçekli bahçelere açılan kapılar öncesi lastik kapanları... Ve jant kapakları çıkmış,havasız bir lastik... Camları kırılmış,kapıları kilitli,freni patlamış bir araba... Gripli,kırmızı gözlerim,mavi akan kanlar... Yıpranmış kale duvarları ve güçlü gülleler..! ! Hasret.! Perva.! Sızı.! Ayrılık topları, Yaralı korumalar,oku bitmiş yaylar,kırık kılıçlar...
Hepsi yüreğimde saklı,işte hepsi o yarım yüreğimde..! ! Hepsi idrak edilemez bir girdabın içinde... En son engel cismimden kaçma çabasındalar...
Kahverengi denizlerden sonra mavilikler, Kahverengi dallardan sonra yeşillikler, Kahverengi kahve fincanları ve sonra parlak aynalar..! ! Bütün matlıklardan çıkmak isteyen işte o bütün batınımdakiler, Pırıltılı dünyayı,en üstteki iki parmaklı hücre pencresinden izleyenler... İçimde..................Baharlar,en ücra köşelerimde...
Slow takılan radio frekanslarındaki şarkılar, Hareketlendirir ve dışarı çıkmak isterler, Sanki ağzımdan çıkacaklarmış gibi, Vurgun yerim dudaklarıma. Aslında atmak isterim ben de onları, Ama bu sefer hepten yalnız kalırım... Bazıları eriyip gözlerimden süzülür. Bazıları içimde donar,büyük buz kütleleri olurlar. Bazıları kaynar,buharlaşır,karbondioksit olup kaçarlar. Bazıları sabırsız,süblimleşir..
Ama hep %5'im gider.Rekorları %10, O da en yağmurlu geceler...
Hey bak bir yıldız kaydı arzda, Yüreğimdeki boşluğa doğru gidip kayboldu o da. Ardında yeşil bir ışık bıraktı... Bir ışık,bir,ümit daha tükendi desene, Bakma artık şu yıldızlara.'göz görmeyince gönül katlanır'derler.Bakma,görme.! Ama görmeden de habersiz tükenirsin...
Radiolar coşsun,dalga olsun içimde,dalgalarda yüzen makaralarım olsun..! ! Tuzları bastıran şekerler olsun,glikozitleşme olsun. Kimyama doğru bir inkılab olsun. Af yasası çıksın,hücre cezaları kalksın. Erken seçim olsun,çalışsın içimdeki belediyeler,valilikler. Unutkanlık hastalığı bulaşsın bana.! ! Bağışıklık falan istemem bu konuda..! !
Evet...İşte tükenmez kalemleri tüketen sevda..! ! Birgün kendi kendini sindirirse? Ama nasıl olur? Of,el-cevapsız müşkil sualler..... Yok mu mukni' bir cevap veren? 'Enver Paşa'nın Hayatı' ansiklopedisini geçmeden bu yazılar, Zevale erdirek.Gece sabaha inkılab etmeden, Saatler dahada ilerlemeden, Annemler kalkıp'hadi artık yat..! ! 'demeden bu balkonu ter etmek lazım gelir.
Bu akşamki yazı ihtiyacatımı da tedarik ettim ya; İyidir..Eyvallah uykusuz her geceye..! ! Artık rüyalar bekler beni yatağımda, En güzel rem uykularımda ol artık.Bilinçaltı yapma artık, Homojen duygular olmasın artık, Çok aklii bilimler husus oldu, Birazda başka namelerde naklii yapmak lazım, Lirik şiirler olmasın artık, Haydi tekrar eyvallah,ben gider artık, Zaten geride kalmadı bi artık, Hayat bana başka 'artık'bırakmadı...
Gözdenur Joubert) Moi Non Plus
kendimden önce; 'beni ben yapan bir etkenlerden biri'olan geçen sene ayrılmak zorunda kaldığım sınıfımdan bahsetmek istiyorum..ve şimdi ders esnasında arkadaşlarla birlikte tuttuğumuz günlüğe yazdıklarımı,ve arkadaşların da yazdıklarını,okuldan ayrıldıktan sonra bende kalan defterden buraya geçireceğim..(aynen,imla ve gremer hatalarına bile dokunmadan)) ..:
ben: ' 02.05.05_pazartesi şuan ingilizce dersinde öğtetmenin dırdırını dinliyoruz..'(bu parentez içinde aslında öğtretmenin adı yazıyordu ama özele girmeyelim fazla) '..of of bu ne yaa! ! herkes bi alem bu sınıfta..ben çikolata..'(burada da çikolatanın markası yazıyordu ama; reklam olmasın diye buraya onu yazmiim dedim) '..yiyorum.Nafiye.....' in özelliklerini yazıyor(önümde) .İkidebir bana'daha ne özellikleri var yaa? ! 'diyo.Ve dürtüklüyo.Ayşe bana not yazıyor.Nimet aracılığıyla notları göderiyor.Çiğdem yanımda pencereden yola bakarak geçen beyaz arabaları sayıyor.Arkamda Merve ingilizce kitabını parçalamakla,yeni tipler vermekle meşgul.Sefa Akın duvar taraftaki sıradan bana msj atıyo(nasıl olsa mesajlar bedava ya) .öğretmen kitap elinde tahtanın önünde bıdı bıdı yapiyor(amaaan sakın ders anlatıyo sanmayın hee,yine hayatından bazı bölümler anlatıyor.yani kendisine arkadaşlar arasında hitap ettiğimiz lakabı'en güzel hikayem' e uyaraktan) .Sefa Atilla(sinek) resim yapıyor(kağıda birşeyler karalıyor) .(çiğdem hala araba saymaya devam ediyor) .Allaaaaaah hoca geliyor.! ! Şimdi tenefüsteyiz.herzamanki yerimizde merdivenlerde oturuyoruz.ve ne olursa olsun istersek milyarder çocuğu olalım; vazgeçemediğimiz bir şey yiyoruz..ne mi? 'simiiit'...'
işte böyle yazmışım..yavh bu daha bişi değil aslında..daha neleer neleer..tabe hepsini yazamayız buraya fazla kaçar..he bi de şunu yazmak istiyorum..arkadaşların bizde kaldığı akşamın sabahı..sadece küçük bi yazı..: ben ' 21.05.05_cumartesi of aklıma yazcak bişi gelmio.canım sıkılıooooo..şuan uyandım,ve yatağın üstünde oturuyoruz(merve,sema ve ben olaraktan) .. Biraz sonra kalkcas.Hazırlancas,kahvaltı yapcas ve ben kapalı spor salonuna,Merve ve Sema okula kafa dinlemeye gitces.daha yazamam annem kahvaltıya çağırıyo.zaten mutfaktan güzel kokular geliyo..'
bu da böle bi gün işte..bir de merve'nin yorumundan mayyak bir geceyi geçireyim baare durun durun.. Merve: ' 20_21 gecesi_2005 saat=sınırsız Akşam oldu eve geldik.ben Gözdenur'larda kaldım.Yemek yedik.Zaten Yavuz da Gökaylarda kalmış.Cd almaya gidiyorduk.Saat 10 gibiydi sokakta İlyas ve Nejat'ı gördük.Gece gece ne yapıyonuz burda sizi eve bırakalım mı dedi(nejat) .Büyü'yü alacaktık hainler tüketmiş.Yavuzlara haber verdik bizi okula cağırdılar.Dönüşte okula gittik.Saat 10'da okuldaydık.11'e kadar okulda kaldık.Ben arkada Yavuz'lakonuştum.Ama çok tatlı bu kadarmı olur.Tabii.Gözdenurlar rahat bırakmadı.Onlarda salak salak konuşuyorlardı.Peşimizden geldiler.Tutturdular eve götürelim diye sonra biz koşmaya başladık Gözdenurla.Evi bulamadılar.Sonra biz filim falan izledik.Bir taraftanda birbirimize mesaj atıyorduk(yani ben gözdenura,telefonundan mesaj attırıyodum Yavuza,G.nur da arada bişiler söylüyodu) .filim bitince okula gidecektik.Yavuzlara mesaj çektik böyle böyle diye.Onlar sakın çıkmayın dedi.Sonra biz saaat 2ye 2 varken dışarı çıktık.Gökayların evinin önüne gittik.Gökay'a mesaj çektik biz evin önündeyiz diye.inanmadı aradı.papağan gibi kaç kere bizim evin önündemisiniz diye sordu.balkona çıktı.(gözdenur devam et) .gidin Yavuz kızacak merve sana,gidin görmeden dedi.biz gitmedik palyannnçoluk yapıoduk balkonun altında.Gökay da bize ipteki mandalları fırlatıyodu gidelim diye.(merve devam et) bir taraftanda köpekleri korsan beyden korkmaktayız.sonra okula doğru yöneldik.okulda unuttuğumuz çekirdekleri alıp kaldırıma oturup yedik gece gece.Yavuz Gözdenurun telefonuna mesaj çekti.'Gözdenur böyle olmasını istemezdim ama bitti.gelme dediğim halde geldi' dedi..........................'
e artık hikayenin gerisi de biz de kalsın di mi? zaten ondan sonrası Merve ile Yavuz arasında..he ama hikayelerinin sonunu merak eden varsa 'barıştılar'..küstüler.. ve tekrar barıştılar..ve şu an bile hala barışıklar.. :-D:-D
he bir de şu kısa notu da geçiriim bare ben yazmişem.. ben: 'Şu an 2. ders,yani Trafik dersi..'(bu parentez içinde aslında öğtretmenin adı yazıyordu ama özele girmeyelim fazla) '..öğretmen Sebahat'le beraber yazılıları okuyor.Çiğdem benim omuzlarımı ovuyor.Nafiye herzamanki gibi önümde bıdı bıdı konuşuyor......'
eee bunun da gerisi özele kaçıyor biraz biraz..bu kadar yeter aslında..neyse yaa..
hee bir de defterin Nafiye'de kaldığı bir gün onun yazdıklarını geçiriim de hatrı kalmasın.. Nafiye: ' 24.04.2005_pazar Bu sabah karnım çok fena ağrıyor.Doğrusu bu karın ağrısı yaklaşık 10 gündür vardı.Belki inanmayacaksın ama canım yemek yemek,yataktan kalkmak istemiyordu.Ama babam zorla kaldırdı.Ve en önemlisi bugün voleybol antremanına beni babam götürecek ve bitene kadar da kesin izler.Allah'ım dünya başıma mı yıkılıyor? Ben bugün bittim! ...AMİİİN'
işte böle he bi de başka şeyler de yazmış tabe mesela bi tanesi en çok sevdiği arkadaşlarının kısaca özelliklerini yazmış tabe en başa beni yazmış sağolsun gadaşım.ya ama insan bi kötü bişi yazar yavh.başkaları da zannedecek melek yavvv bu kız.nese ben aynen geçiriyorum..sadece beni ama çünkü diğerleri çok uzun..yane 11 kişi var burda insaff insan bu kadar çok severmi yaaaa :-Pp
Nafiye SEVDİĞİM ARKADAŞLAR VE KİŞİLİKLERİ 1.Gözdenur =:....Entel,hiperaktif,zeki,hızlı ve(her türlü) sporla ilgilenen bir arkadaştır.Ayrıca güzel,espritüeldir....'
böle yasmış işte yavhh..yaaa sahi ben en önemlileri unuttum yazmayı..mesela 2 tane yasiim..benim fen kursunda canım sıkılıp öle bi karaladığım bişi işte.bunu bizim fen hocası(hoca denilirse taabe) na yani bizim tabirimizle 'ŞÖKSÜZ' (hani'A.RIZA'gibi) e yazdığıım bişi.ezan okunurken yazdığım için başlık 'ezan'..peşinden de yine benim matematik kursunda yazdığım bi şey.yani nafiyeyi katip yaptım.ben üşendim yazmaya 'yaz kız..! ! 'dedim ona..ben söledim o yazdı...millet 'matematik'i 'mat.' diye kısaltırken biz 'matem.'diye kısaltıyoruz.yani'maatem'.. ben: 'EZAN Ezan 'Allah-u ekber Şöksüz yatta geber Kurtulalım senin şu Cırtlak sesinden Haleda başımda Çınçın eder Bıktım ula Bıtım senden
Şincikte kızı geldi Dombili...Dombiliiii..'
ben: 'MATEMATİKTEN KURTULMA DUASI =Bismillahirrahmanirrahim= Ey bizi derslerle büyüten kafa bırakmayan M.E.B..! ! Dünyada bize gösterdiğin matematik konularının ölümünü ve yok oluşunu dünyada bize göster.Ey yüce Allah'ım bizi ahirette matematiğin gazabından koru.bizi makarri saltanatın olan cennetinle kurtar.bizi bu matematikle mağfettirme.! ! Bize merhamet et çünkü sen erhamerrahiminsin... Ey M:E:B...! ! Dünyada bize zorla angaryayla çektirdiğin matematik ahirette başına musallat olsun,mahkeme-i kübrada sana en zor matematik soruları sorulsun hemi..! ! ! Ey Allah'ım bizi matematikle birlikte yok olmak gibi bir azap ile azap etme. Şu muuti ehl-i iman kullarını başıboş bırakıp ahirette matematiği maatem dersi olarak işletmek için cehennemine sevk etme.amin amin ya muin.ve sallallahu ala seyidina Muhammedin ve ala ali ve sahbihi ecmain....'
..e napalım matematik dersi beynimi o kadar uyuşturmuştu ki ancak bu kadar yazabildim....afedersiniz 'yazdırabildim' diiicektim..
Artık elimde tükenmez kalemler tükendi.
Seni anlatırken ümitler tükendi,vuslat tükendi...
Evet,tükenmez kalemler bile tükendi...
Bir engeller,yollar,dağlar,denizler tükenmedi...
Diller,kültürler,gelenek,görenekler,ırklar tükenmedi..!
Kalbim tükendi,elim,kolum,dizlerim tükendi...
Kalemim tükendi,ama hala nasıl seni anlatabiliyor?
Cansuyuma batırıp yazıyorum,sana mürekkep oluyor her zerrem.
Birgün elbet onu da tüketecek,tükenmezleri tüketen,
Sevdam,birgün elbet tükenmez engelleri tüketir..! !
Yeter ki umutlar tükenmesin.! ! Yeter ki sevda tükenmesin..! !
Arzular,emeller bitmesin.Çabalar,dirençler,ideallerden vazgeçilmesin.! !
Onlarla da mı olmadı? Elbet birgün mahşer gelecek..! !
Yeter ki sabrımız tükenmesin..! !
Senin hala hayatta olman,bu dünyada olman,seninle aynı atmosferi solumam,bana destek,
Ah birgün kendimi de alıp,sınır dışına çıkabilsek.!
Gözlerim görmesin cismini,kulaklarım duymasın dolaysız sesini,
Dokunma duyum hissetmesin tenini...Olsun..! ! !
Yeter ki sevdamız tükenmesin,ümitlerimiz,
Ertesi günün güneşini gösteren yıldızlı gecelerimiz tükenmesin..! !
Nasıl olsa aynı yıldızlara bakmaktayız,
He bir saat önce,he bir saat sonra,farketmez..
Sen nefes aldıkça,ben veririm nefesini dışarıya,
Ben nefes aldıkça,tabi sensiz alınan nefes,nefes sayılırsa,
Sen ver nefesimi dışarıya.
Sen güldükçe,ben gülerim,yeter ki ben ağladığımda gülme.
Sen ağladıkça,ben de ağlarım,yeter ki ben gülerken sen ağlama.
Önemli olan birikte gülüp,ağlamak...
Saksıdaki bir gül,akvaryumdaki bir balık..!
Gökte şekilli bulutlar,yüreğim anlık bir toplanışta...
Dönemeçlerden sonraki düzlük,
Engebeli yollardan sonraki düzlük,
Hem engebeli,hem dönemeçli,hem de yokuş bir yoldan sonraki düzlük..
Ama her düzlük,düzlük değil,çöller de bir düzlük...
Senden sonraki hayat? Hiçbiri...
Belki vuslat? Olabilir mi?
Soğuk ve yağışlı bir geceden sonraki sabah?
Ama her sabah,sabah değil...
Sensiz geceler ve gözyaşları...
Vize vermiyor gözlerim,yağmur bulutlarına,
Çıkamıyorlar,hudutlarımdan dışarıya...
Gökteki taşlar,yerdeki yıldızlar,
İçi dışına,dışı içine doğru ters dönmüş bir hayat...
Soyutları,somutlaştırmaya çalışan,beyhude düşünceler...
Karışan manalar,adı telaffuz olup,telaffuz edilmeyen telaffuzlar...
Ve yine klasikleşen bir şey'sensiz geceler ve gözyaşları'...
Açılan kapılar ardındaki; çiçekli bahçeler,
Çiçekli bahçelere açılan kapılar öncesi lastik kapanları...
Ve jant kapakları çıkmış,havasız bir lastik...
Camları kırılmış,kapıları kilitli,freni patlamış bir araba...
Gripli,kırmızı gözlerim,mavi akan kanlar...
Yıpranmış kale duvarları ve güçlü gülleler..! !
Hasret.! Perva.! Sızı.! Ayrılık topları,
Yaralı korumalar,oku bitmiş yaylar,kırık kılıçlar...
Hepsi yüreğimde saklı,işte hepsi o yarım yüreğimde..! !
Hepsi idrak edilemez bir girdabın içinde...
En son engel cismimden kaçma çabasındalar...
Kahverengi denizlerden sonra mavilikler,
Kahverengi dallardan sonra yeşillikler,
Kahverengi kahve fincanları ve sonra parlak aynalar..! !
Bütün matlıklardan çıkmak isteyen işte o bütün batınımdakiler,
Pırıltılı dünyayı,en üstteki iki parmaklı hücre pencresinden izleyenler...
İçimde..................Baharlar,en ücra köşelerimde...
Slow takılan radio frekanslarındaki şarkılar,
Hareketlendirir ve dışarı çıkmak isterler,
Sanki ağzımdan çıkacaklarmış gibi,
Vurgun yerim dudaklarıma.
Aslında atmak isterim ben de onları,
Ama bu sefer hepten yalnız kalırım...
Bazıları eriyip gözlerimden süzülür.
Bazıları içimde donar,büyük buz kütleleri olurlar.
Bazıları kaynar,buharlaşır,karbondioksit olup kaçarlar.
Bazıları sabırsız,süblimleşir..
Ama hep %5'im gider.Rekorları %10,
O da en yağmurlu geceler...
Hey bak bir yıldız kaydı arzda,
Yüreğimdeki boşluğa doğru gidip kayboldu o da.
Ardında yeşil bir ışık bıraktı...
Bir ışık,bir,ümit daha tükendi desene,
Bakma artık şu yıldızlara.'göz görmeyince gönül katlanır'derler.Bakma,görme.!
Ama görmeden de habersiz tükenirsin...
Radiolar coşsun,dalga olsun içimde,dalgalarda yüzen makaralarım olsun..! !
Tuzları bastıran şekerler olsun,glikozitleşme olsun.
Kimyama doğru bir inkılab olsun.
Af yasası çıksın,hücre cezaları kalksın.
Erken seçim olsun,çalışsın içimdeki belediyeler,valilikler.
Unutkanlık hastalığı bulaşsın bana.! !
Bağışıklık falan istemem bu konuda..! !
Evet...İşte tükenmez kalemleri tüketen sevda..! !
Birgün kendi kendini sindirirse?
Ama nasıl olur?
Of,el-cevapsız müşkil sualler.....
Yok mu mukni' bir cevap veren?
'Enver Paşa'nın Hayatı' ansiklopedisini geçmeden bu yazılar,
Zevale erdirek.Gece sabaha inkılab etmeden,
Saatler dahada ilerlemeden,
Annemler kalkıp'hadi artık yat..! ! 'demeden bu balkonu ter etmek lazım gelir.
Bu akşamki yazı ihtiyacatımı da tedarik ettim ya;
İyidir..Eyvallah uykusuz her geceye..! !
Artık rüyalar bekler beni yatağımda,
En güzel rem uykularımda ol artık.Bilinçaltı yapma artık,
Homojen duygular olmasın artık,
Çok aklii bilimler husus oldu,
Birazda başka namelerde naklii yapmak lazım,
Lirik şiirler olmasın artık,
Haydi tekrar eyvallah,ben gider artık,
Zaten geride kalmadı bi artık,
Hayat bana başka 'artık'bırakmadı...
Gözdenur Joubert) Moi Non Plus
kendimden önce; 'beni ben yapan bir etkenlerden biri'olan geçen sene ayrılmak zorunda kaldığım sınıfımdan bahsetmek istiyorum..ve şimdi ders esnasında arkadaşlarla birlikte tuttuğumuz günlüğe yazdıklarımı,ve arkadaşların da yazdıklarını,okuldan ayrıldıktan sonra bende kalan defterden buraya geçireceğim..(aynen,imla ve gremer hatalarına bile dokunmadan)) ..:
ben:
' 02.05.05_pazartesi
şuan ingilizce dersinde öğtetmenin dırdırını dinliyoruz..'(bu parentez içinde aslında öğtretmenin adı yazıyordu ama özele girmeyelim fazla) '..of of bu ne yaa! ! herkes bi alem bu sınıfta..ben çikolata..'(burada da çikolatanın markası yazıyordu ama; reklam olmasın diye buraya onu yazmiim dedim) '..yiyorum.Nafiye.....' in özelliklerini yazıyor(önümde) .İkidebir bana'daha ne özellikleri var yaa? ! 'diyo.Ve dürtüklüyo.Ayşe bana not yazıyor.Nimet aracılığıyla notları göderiyor.Çiğdem yanımda pencereden yola bakarak geçen beyaz arabaları sayıyor.Arkamda Merve ingilizce kitabını parçalamakla,yeni tipler vermekle meşgul.Sefa Akın duvar taraftaki sıradan bana msj atıyo(nasıl olsa mesajlar bedava ya) .öğretmen kitap elinde tahtanın önünde bıdı bıdı yapiyor(amaaan sakın ders anlatıyo sanmayın hee,yine hayatından bazı bölümler anlatıyor.yani kendisine arkadaşlar arasında hitap ettiğimiz lakabı'en güzel hikayem' e uyaraktan) .Sefa Atilla(sinek) resim yapıyor(kağıda birşeyler karalıyor) .(çiğdem hala araba saymaya devam ediyor) .Allaaaaaah hoca geliyor.! !
Şimdi tenefüsteyiz.herzamanki yerimizde merdivenlerde oturuyoruz.ve ne olursa olsun istersek milyarder çocuğu olalım; vazgeçemediğimiz bir şey yiyoruz..ne mi? 'simiiit'...'
işte böyle yazmışım..yavh bu daha bişi değil aslında..daha neleer neleer..tabe hepsini yazamayız buraya fazla kaçar..he bi de şunu yazmak istiyorum..arkadaşların bizde kaldığı akşamın sabahı..sadece küçük bi yazı..:
ben
' 21.05.05_cumartesi
of aklıma yazcak bişi gelmio.canım sıkılıooooo..şuan uyandım,ve yatağın üstünde oturuyoruz(merve,sema ve ben olaraktan) ..
Biraz sonra kalkcas.Hazırlancas,kahvaltı yapcas ve ben kapalı spor salonuna,Merve ve Sema okula kafa dinlemeye gitces.daha yazamam annem kahvaltıya çağırıyo.zaten mutfaktan güzel kokular geliyo..'
bu da böle bi gün işte..bir de merve'nin yorumundan mayyak bir geceyi geçireyim baare durun durun..
Merve:
' 20_21 gecesi_2005
saat=sınırsız
Akşam oldu eve geldik.ben Gözdenur'larda kaldım.Yemek yedik.Zaten Yavuz da Gökaylarda kalmış.Cd almaya gidiyorduk.Saat 10 gibiydi sokakta İlyas ve Nejat'ı gördük.Gece gece ne yapıyonuz burda sizi eve bırakalım mı dedi(nejat) .Büyü'yü alacaktık hainler tüketmiş.Yavuzlara haber verdik bizi okula cağırdılar.Dönüşte okula gittik.Saat 10'da okuldaydık.11'e kadar okulda kaldık.Ben arkada Yavuz'lakonuştum.Ama çok tatlı bu kadarmı olur.Tabii.Gözdenurlar rahat bırakmadı.Onlarda salak salak konuşuyorlardı.Peşimizden geldiler.Tutturdular eve götürelim diye sonra biz koşmaya başladık Gözdenurla.Evi bulamadılar.Sonra biz filim falan izledik.Bir taraftanda birbirimize mesaj atıyorduk(yani ben gözdenura,telefonundan mesaj attırıyodum Yavuza,G.nur da arada bişiler söylüyodu) .filim bitince okula gidecektik.Yavuzlara mesaj çektik böyle böyle diye.Onlar sakın çıkmayın dedi.Sonra biz saaat 2ye 2 varken dışarı çıktık.Gökayların evinin önüne gittik.Gökay'a mesaj çektik biz evin önündeyiz diye.inanmadı aradı.papağan gibi kaç kere bizim evin önündemisiniz diye sordu.balkona çıktı.(gözdenur devam et) .gidin Yavuz kızacak merve sana,gidin görmeden dedi.biz gitmedik palyannnçoluk yapıoduk balkonun altında.Gökay da bize ipteki mandalları fırlatıyodu gidelim diye.(merve devam et) bir taraftanda köpekleri korsan beyden korkmaktayız.sonra okula doğru yöneldik.okulda unuttuğumuz çekirdekleri alıp kaldırıma oturup yedik gece gece.Yavuz Gözdenurun telefonuna mesaj çekti.'Gözdenur böyle olmasını istemezdim ama bitti.gelme dediğim halde geldi' dedi..........................'
e artık hikayenin gerisi de biz de kalsın di mi? zaten ondan sonrası Merve ile Yavuz arasında..he ama hikayelerinin sonunu merak eden varsa 'barıştılar'..küstüler.. ve tekrar barıştılar..ve şu an bile hala barışıklar.. :-D:-D
he bir de şu kısa notu da geçiriim bare ben yazmişem..
ben:
'Şu an 2. ders,yani Trafik dersi..'(bu parentez içinde aslında öğtretmenin adı yazıyordu ama özele girmeyelim fazla) '..öğretmen Sebahat'le beraber yazılıları okuyor.Çiğdem benim omuzlarımı ovuyor.Nafiye herzamanki gibi önümde bıdı bıdı konuşuyor......'
eee bunun da gerisi özele kaçıyor biraz biraz..bu kadar yeter aslında..neyse yaa..
hee bir de defterin Nafiye'de kaldığı bir gün onun yazdıklarını geçiriim de hatrı kalmasın..
Nafiye:
' 24.04.2005_pazar
Bu sabah karnım çok fena ağrıyor.Doğrusu bu karın ağrısı yaklaşık 10 gündür vardı.Belki inanmayacaksın ama canım yemek yemek,yataktan kalkmak istemiyordu.Ama babam zorla kaldırdı.Ve en önemlisi bugün voleybol antremanına beni babam götürecek ve bitene kadar da kesin izler.Allah'ım dünya başıma mı yıkılıyor?
Ben bugün bittim!
işte böle he bi de başka şeyler de yazmış tabe mesela bi tanesi en çok sevdiği arkadaşlarının kısaca özelliklerini yazmış tabe en başa beni yazmış sağolsun gadaşım.ya ama insan bi kötü bişi yazar yavh.başkaları da zannedecek melek yavvv bu kız.nese ben aynen geçiriyorum..sadece beni ama çünkü diğerleri çok uzun..yane 11 kişi var burda insaff insan bu kadar çok severmi yaaaa :-Pp
Nafiye SEVDİĞİM ARKADAŞLAR VE KİŞİLİKLERİ
1.Gözdenur =:....Entel,hiperaktif,zeki,hızlı ve(her türlü) sporla ilgilenen bir arkadaştır.Ayrıca güzel,espritüeldir....'
böle yasmış işte yavhh..yaaa sahi ben en önemlileri unuttum yazmayı..mesela 2 tane yasiim..benim fen kursunda canım sıkılıp öle bi karaladığım bişi işte.bunu bizim fen hocası(hoca denilirse taabe) na yani bizim tabirimizle 'ŞÖKSÜZ' (hani'A.RIZA'gibi) e yazdığıım bişi.ezan okunurken yazdığım için başlık 'ezan'..peşinden de yine benim matematik kursunda yazdığım bi şey.yani nafiyeyi katip yaptım.ben üşendim yazmaya 'yaz kız..! ! 'dedim ona..ben söledim o yazdı...millet 'matematik'i 'mat.' diye kısaltırken biz 'matem.'diye kısaltıyoruz.yani'maatem'..
ben:
'EZAN
Ezan 'Allah-u ekber
Şöksüz yatta geber
Kurtulalım senin şu
Cırtlak sesinden
Haleda başımda
Çınçın eder
Bıktım ula
Bıtım senden
Şincikte kızı geldi
Dombili...Dombiliiii..'
ben:
'MATEMATİKTEN KURTULMA DUASI
=Bismillahirrahmanirrahim=
Ey bizi derslerle büyüten kafa bırakmayan M.E.B..! ! Dünyada bize gösterdiğin matematik konularının ölümünü ve yok oluşunu dünyada bize göster.Ey yüce Allah'ım bizi ahirette matematiğin gazabından koru.bizi makarri saltanatın olan cennetinle kurtar.bizi bu matematikle mağfettirme.! ! Bize merhamet et çünkü sen erhamerrahiminsin...
Ey M:E:B...! ! Dünyada bize zorla angaryayla çektirdiğin matematik ahirette başına musallat olsun,mahkeme-i kübrada sana en zor matematik soruları sorulsun hemi..! ! ! Ey Allah'ım bizi matematikle birlikte yok olmak gibi bir azap ile azap etme.
Şu muuti ehl-i iman kullarını başıboş bırakıp ahirette matematiği maatem dersi olarak işletmek için cehennemine sevk etme.amin amin ya muin.ve sallallahu ala seyidina Muhammedin ve ala ali ve sahbihi ecmain....'
..e napalım matematik dersi beynimi o kadar uyuşturmuştu ki ancak bu kadar yazabildim....afedersiniz 'yazdırabildim' diiicektim..