lAğlasam sesimi duyarmısınız
Mısralarımda,
Dokunabilir misiniz gözyaşlarıma
Ellerinizle,
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var biliyorum,
Her şeyi söylemek mümkün
Epeyce yaklaşmışım duyuyorum
Anlatamıyorum
Hucurat Suresi,.9. Ayet: ''Eğer müminlerden iki grup birbirieriyle çarpışırlarsa, hemen aralarını bulun barıştırın! Şayet biri ötekine saldırıyorsa, Allah'ın emrine dönünceye kadar saldıran tarafla savaşın. Eğer dönerse, yine adalette aralarını düzeltin ve hep insaflı olun. Çünkü Allah adaletli davrananları sever. ''
“Ey iman edenler! Bir topluluk diğer toplulukla alay etmesin, küçümsemesin. Belki alay ettikleri, küçümsedikleri kendilerinden daha hayırlıdırlar.”
(Hucurat, 49/11)
“Bir kavme/topluluğa olan kininiz sizi onlara karşı adaletsizliğe sürüklemesin, adil olun; bu takvaya daha yakındır.”
(Maide/6/8)
“Irkçılığa çağıran bizden değildir; ırkçılık yapan bizden değildir. Irkçılık üzere ölen bizden değildir, bu hâl üzere ölen cahiliye ölümü üzerine ölmüş gibidir.”
(Hadis-i Şerif olduğu rivayet edilir)
Ümmetimin içinde cahiliye döneminden kalma tamamen terkedemeyecekleri dört adet vardır:
Asaletleriyle (soy-sop) övünmek.
Başkalarının ırk/ulusuna dil uzatmak.
Yıldızlar vesilesiyle yağmur istemek
Ölülerin arkasından yüksek sesle ağlamak.”
(Hadis-i Şerif olduğu rivayet edilir)
“Bu ülkenin/coğrafyanın bütün ırklarını, tek ırk, tek kalp, tek insan haline getiren İslamiyet olmuş. Biyolojik bir vahdet değil bu. Ne kanla ilgisi var, ne kafatasıyla. Vahdetlerin en büyüğü, en mukaddesi. İster siyah derili, ister sarı... İnananlar kardeştir. Aynı şeyleri sevmek, aynı şeyler için yaşamak, ölmek, Türk’ü, Arap’ı, Laz’ı, Çerkez’i, Arnavut’u düğüne koşar gibi gazaya koşturan bir inanç; gazaya yani iradeye. Altı yüz yıl beraber ağlayıp, beraber gülmek. Sonra bu muhteşem rüyayı korkunç bir kabusa kalbeden meşûm bir salgın, maddecilik. Tarihin dışına çıkan Anadolu, tarihine hayatın. Heyhat, bu çöküşte kıyametin ihtişamı da yok, şiirsiz ve şikayetsiz.
(Cemil Meriç/Bu Ülke)
“Hani milliyetin İslam idi, kavmiyet ne
Sarılıp sımsıkı dursaydın o milliyetine
Arnavutluk ne demek, var mı şeriatte yeri
Küfr olur başka değil, kavmini sürmek ileri
Arab’ın Türk’e, Laz’ın Çerkez’e yahud Kürd’e
Acem’in Çinli’ye, rüçhanı mı varmış nerde?
İslamiyette anasır mı olur ne gezer
Fikr-i milliyeti tel’in ediyor Peygamber
En büyük düşmanıdır ruh-i Nebi tefrikanın
Adı batsın onu İslam’a sokan kaltabanın.”
Mehmet Akif Ersoy
Senlik Benlik Nedir Bırak
Allah birdir Peygamber Hak
Rabbül alemindir mutlak
Senlik benlik nedir bırak
Söyleyim geldi sırası
Kürtü Türkü ne Çerkezi
Hep Ademin oğlu kızı
Beraberce şehit gazi
Yanlış var mı ve neresi
Kurana bak İncile bak
Dört kitabın dördü de hak
Hakir görüp ırk ayırmak
Hakikatte yüz karası
Binbir ismin birinden tut
Senlik benlik nedir sil at
Tuttuğun yola doğru git
Yoldan çıkıp olma asi
Yezit nedir, ne kızılbaş
Değil miyiz hep bir kardaş
Bizi yakar bizim ataş
Söndürmektir tek çaresi
Kişi ne çeker dilinden
Hem belinden, hem elinden
Hayır ve şer emelinden
Hakikat bunun burası
Şu alemi yaratan bir
Odur külli şeye Kadir
Alevi Sünnilik nedir
Menfaattir var varası
Cümle canlı hep topraktan
Var olmuştur emir Haktan
Rahmet dile sen Allah'tan
Tükenmez rahmet deryası
Veysel sapma sağa sola
Sen Allah'tan birlik dile
İkilikten gelir bela
Dava insanlık davası…
Aşık Veysel Şatıroğlu
“Hepiniz birlikte Allah’ın ipine sımsıkı sarılın. Parçalanıp ayrılmayın. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani siz birbirinize düşmandınız, O sizin kalblerinizi birleştirdi ve O’nun nimeti sayesinde kardeş oldunuz. Bir ateş çukurunun kenarında idiniz, sizi oradan kurtardı. Allah, doğru yola erişesiniz diye size ayetlerini böyle apaçık bildiriyor.” (Al-i İmran, 3/103)
HZ. EYYÜB (AS) KENDİSİNE ASİ OLAN HANIMINI DÖVMEYE KARAR AHDEDER.İYİLEŞİNCE ALLAH AYET İNDİRİR:' ELİNE BİR DEMET ÇİMEN SAPI AL VE ONUNLA VUR! '(SAD:44) .DEĞNEK YERİNE ÇİMEN.!
KUR'AN'DA KADINLARIN SERKEŞLİK ETME TEMAYÜLLERİ HALİNDE, AİLE HAYATINI BİTİRECEK BİR AHLAKİ ZAAFİYET DURUMU HASIL OLUNCA SIRA İLE ÜÇ AŞAMALI BİR AİLEYİ - DOLAYISI İLE TOPLUMU - KURTARMA OPERASYONUNDAN BAHSEDİLİR ( NİSA: 34) :
(SERKEŞLİK; AHLAKİ ZAAFİYET OLDUKTAN SONRA ZATEN BOŞANMA VUKUU BULACAKTIR; DOLAYISI İLE AİLELERİN DAĞILMASININ, FERT ÇOCUK,TOPLUM ÜZERİNDEKİ YIKICI ETKİLERİ ORTAYA ÇIKABİLECEKTİR!)
İSLAM AİLE PARÇALANMADAN,AİLEYİ KURTARMA UMUDU VARKEN ÖNLEM OLARAK ŞU TAVSİYELERDE BULUNUR:
*' NASİHAT ET ': HANIMIN ADININ KÖTÜYE ÇIKMASINDAN,ÇOCUĞUN ANNE ŞEFKATİNDEN MAHRUM KALMASINA,AİLENİN DAĞILMASINA,...OLAYLARA GENEL BAKMASI İÇİN KADINA NASİHATTE BULUNUR ÖNCELİKLE EŞİ...!
* ' YATAKLARI AYIRMA ': KADININ KÖTÜ EĞİLİMLERİNİ ENGELLEMEK İÇİN, PSİKOLOJİK OLARAK, AYRI KALMANIN,YAPTIKLARINI DÜŞÜNMENİN, KÖTÜ EYLEMLERİN SONUCUNU KAVRAYABİLMESİ İÇİN BİR ORTAM HAZIRLANIR.KADIN YALNIZ KALINCA DÜŞÜNÜR,HATASINI ANLAMASI İSTENİR.
* ' AİLE DAĞILMASIN,KADIN-ERKEK-ÇOCUK VE GELECEĞİN TOPLUMU İÇİN SON OLARAK YÜZE OLMAMAK ŞARTI İLE, BELKİ DE OT SAPI İLE (KADIN DÖVÜLÜR DEMİYORUZ, BU DÖVME DEĞİLDİR VE İSLAM'DA YDÖVME YOKTUR,...) KADININ AHLAKİ ZAAFİYET GURURU, KÖTÜLÜĞE YÖNELMİŞ NEFSİ,,İSTEKLERİ KIRILIR VE AİLE DAĞILMADAN SON KURTARMA OPERASYONU GERÇEKLEŞTİRİLMİŞ OLUNUR!
HALA DURUM ÜMİTSİZ İSE BOŞANMA GERÇEKLEŞTİRİLİR!
Hadis:
'Onlara yediğinizden yedirin, giydiğinizden giydirin, onları dövmeyin, onlara çirkin demeyin, fenâ söz söylemeyin! '
Anlamakla aynı fikirde olmak arasında fark vardır. Biri evrimi anlayabilir ama Darwin'le aynı fikirde olmayabilir.
Bir de insanla hayvan arasındaki farkı anlamayan tabi normal olarak ''Evrimi anlamayan evreni anlamaz şartı getirebilir''...
Ölümden sonra illa hayat var-yok çekişmleri daha çok devam eder, normaldir, ne de olsa bazı iddialar öldükten sonra çözülür. Ölümü sizinle birlikte bizde bekliyoruz, çok merak edenler önden buyursun...
Bir kişi başkası ile karşılaşınca önce selam verip, söze hayr ile başlamalı. Yahut birisinden selam aldığında mutlaka ona cevap vermelidir.
Kur’an-ı Kerim; (Nisa / 86) “Bir selam ile selamlandığınızda, ona daha güzeliyle yahut aynısı ile selam veriniz” diyor.
“Selamünaleyküm” diyerek Allah Selamı veriniz, daha sonra da merhaba ya da merhabayım diyerek genişlik, bolluk, esenlik dileyiniz. Daha sonra da söze geçmek....
Öyle görüyorum ki benden sonra mescidleriniz, yahudilerin havraları, hıristiyanların kiliseleri gibi; sadelikten uzaklaşıp, ziynete boğulacaktır.
TANIM: Hadis-i Şerif KAYNAK: Müttefakün Aleyh
AÇIKLAMA:
İslam’a aykırı konulardan birini daha bu Hadis-i Şerif anlatıyor. Camiilerimizin içini nasıl süsleyeceğimizi bilmez hale geldik. Sonuç olarak bugün camiilerimizin çoğu süs bakımından havra ve kiliselerle yarış etmektedir.
Peygamber Efendimiz Medine’ye hicretinden sonra Müslümanların bir arada namaz kılmaları ve birbirleriyle fikir alışverişlerinde bulunmaları için hurma ağacından ve yapraklarından bir camii yaptırmış. Mü’min’lerin sayısı artınca bir hurma ağacı kadar ilave ettirerek camiiyi büyütmüştür. Başka malzeme kullanmamıştır. Harç kullanarak kagir binadan camii ilk defa Hz. Osman zamanında yapılmıştır. Onda da süs kesinlikle kullanılmamıştır. Zaman içinde camiilerimizi süsleme yarışına girmişiz.
Buna uygun bir Hadis-i Şerif daha vardır. “Mescidlerinizi sade ve ziynetsiz, şehirlerinizi de şerefli ve gösterişli binalarla inşa ediniz.” Maneviyatın yoğun olduğu, Allah’la bütünleşilen camii ve mescidlerde, küçüklüğün ve sadeliğin hakim olması gerekir. Müslüman olan kesim genellikle fakirmiş. İslamiyet yayıldıktan sonra biraz daha refaha ermiş. Binalar inşa etmeye başlamışlar. Hz. Ömer bu Hadis-i Şerif’e uyarak binaların gösterişli olmasını istemiş. Sebebini de şöyle açıklamıştır: “Müslümanlar elbette inanmayanlardan daha kötü durumda değil. Dünyasal yaşadıkları yerin inanmayanlarınki kadar temiz ve gösterişli olması lazım.” Peygamber Efendimiz bunu istedi ama biz bunun tersini yapıyoruz. Evlerimiz mümkün olduğu kadar sade, camiilerimiz mümkün olduğu kadar süslü.
Allahü Teala dinde bid’at olan birşeyi yapanı, bu bid’atı Allah Rızası için terketmedikçe, onun hiçbir amelini kabul etmez.
TANIM: Hadis-i Şerif KAYNAK: Müttefakün Aleyh
AÇIKLAMA:
Çok kesin bir ifade. Bu Hadis-i Şerif’te de yakalamamız gereken bir ayrıcalık var bence; bu devirde irşad döneminin bittiğinden, o günden bugüne kadar ortaya atılan bid’a-yı hasene, bid’a-yı seyyie dediğimiz; iyi ve kötü bid’at dediğimiz ayrım bu Hadis-i Şerif’te yok. Bid’at dine sonradan katılmış şeylerdir ki iyi bile olsa tasvip edilmez. Allah Rızası için terkedilmesi lazım; kul rızası için değil, başkalarının bize birşey söylemesi için değil.
Allhü Teala Musa A.S’ ma “Yalnız benim için ne yaptın? ” diye sordu. Musa A.S’ da: “Ya Rabbi, Senin için namaz kıldım, oruç tuttum, zekat verdim ve zikir ettim” deyince, Allahü Teala: “Kıldığın namazlar seni Cennete kavuşturacak yoldur ve kulluk vazifendir. Oruçların seni cehennemden koruyacaktır, verdiğin zekatlar kıyamet gününde senin kefaretindir. Sen benim için ne yaptın? ” buyurdu. Musa A.S: “Ya Rabbim, Senin için olan şeyi bana bildir.” deyince, Allahü Teala: “Yarattıklarımı Benim Rızam için sevdin mi? ” buyurdu.
Şaka bir tarafa, Yeniçeriler zamanında avuç içlerini duvarlara-mermerlere vurarak nasırlaştırılıp, omuzdan kolu geriye atıp yay çizer elinin içiyle vurara karşıdakini yere yıkma gibi; yani ciddi ciddi silahsız kalınınca, nasıl Kung Fu da yılan vuruşu ya da uçan tekme varsa, Osmanlı'da uygulanan bir çeşit dövüş stili.
İslam yoldur, sosyalizm ise bir dönemdir, dönemler geçer gider ama dikkat edilmesse yollar uzar gider...
İnsanda doğanın içindedir, maneviyatı olanı içinde barındırması bile doğanın maneviyatı içeridiğini gösterir. eğer maneviyatı içeren bir olguyu sadece materyalizmle açıklamaya kalkarsak eksik olur...
Bir de sadece dünyanın değil insanında doğası vardır, doğa bilimlerinden söz ediyorsak, insandaki doğaya gelince de maneviyat da söz konusu olur.
Daha da konu genişletilebilir. Ne de olsa bir noktadan sonsuz doğru geçer, bir çizgi oluşturmak içinse iki noktayı birleştirilmesi lazım ki o zaman belki ilim kelimesinin anlamına varıp bilimlerden daha yönlü bahsedebiliriz...
2002 yılında çekilmiş olan ödüllü ''Rabbit-Proof Fence'' filmi ''Stolen Generations'' (Çalınmış Nesil) denilen, aborjin oldukları için ailelerinden ve köklerinden kopartılan çocuklarla ilgilidir...
Hela gibi Arapçadan dilimize girmiş olan tuvalettir... Lakin tuvalette Fransızcadır... Türkçesi ise, daha önceden yazılanlardan, ayakyolu ve (halk dilinde de) memişhanedir...Abdesthane Farsça'dan, WC ise İngilizcedeki 'Water closet' cümlesinin kısaltılmasından gelir...
TDKsözlüğünde, sıfat olarak, pis ve berbat olarak da geçer...
1992 yılında komedi korku türünde, yeni yetmeler için olan, film (teenage movie) sonradan, yine ergenlik çağında olanları hedef alıp, 1997 yılında, diziye çevrilmiştir. Görülen ilgiden dolayı, dizinin baş kahramanlarından olan Angel diziden ayrılmasıyla, bu sefer daha çok yeni hayata atılan gençleri hedef alıp, kendi adında da bir diziye başlamıştır...
Dizi ne kadar vampirler ve korku üzerine kurulsa da, esasında, bildiğimiz gençlik aşkları, ergenlikte yaşanan sorunları, ev-aile-okul-arkadaş ilişkileri gibi temalarını bir çeşit Evimiz Hollywood'ta(Beverly Hills 90210) , Dawson Creek gibi dizleri fantezi-korku türü şeklinde uyarlanmasıdır...
Daha çok hayatı umursamayan çocukların ve gençlerin hayallerini süsleyen çoğu teenage dizi gibi Buffy'de tam anlamıyla Amerikan emperyalist kültürünün kırmızı elma gibi gençlere sunulmasıdır...
bir ses duyulsa...koşsam sesin geldiği yere...katılsam o seslere...o sesleri çıkarsam...duyulsa seslerimiz...katılsa bütün sesler...ah keşke bir olsa sesler sessizliğin içinde de...bir ses duyulsa...sessizliği bozsak
favori şiirlerim
17.08.2004 - 00:42BULUT MU OLSAM
Denizin üstünde ala bulut
yüzünde gümüş gemi
içinde sarı balık
dibinde mavi yosun
kıyıda bir çıplak adam
durmuş düşünür.
Bulut mu olsam,
gemi mi yoksa?
Balık mı olsam,
yosun mu yoksa? ..
Ne o, ne o, ne o.
Deniz olunmalı, oğlum,
bulutuyla, gemisiyle, balığıyla, yosunuyla.
Nazım Hikmet Ran
favori şiirlerim
17.08.2004 - 00:40ANLATAMIYORUM
lAğlasam sesimi duyarmısınız
Mısralarımda,
Dokunabilir misiniz gözyaşlarıma
Ellerinizle,
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var biliyorum,
Her şeyi söylemek mümkün
Epeyce yaklaşmışım duyuyorum
Anlatamıyorum
ORHAN VELİ
favori şiirlerim
17.08.2004 - 00:39BEKLENEN
Ne hasta bekler sabahı
Ne taze ölüyü mezar
Ne de şeytan bir günahı
Seni beklediğim kadar
Geçti istemem gelmeni
Yokluğunda buldum seni
Bırak vehmimde gölgeni
Gelme artık neye yarar
NECİP FAZIL KISAKÜREK
favori şiirlerim
17.08.2004 - 00:34DAĞ PINARI
(Peygamber Muhammed'e)
Sevinç sevinç berraklık
Yıldız yıldız parlaklık
O ki bir dağ pınarı
Bulutlar üstü aklık
Yücelikler eşiği,
Yamaçlar, loş kuytular.
Melek sallar beşiği,
Nur içinde uyuklar...
Semada bir coşkunluk
Dar geçitler vadiler...
Her pınar oluk oluk,
O pınar'a erdiler.
Nefesiyle yeşermiş,
Çimenler ve çiçekler.
Gümüş ışıklar sermiş,
Onun yolunu bekler.
Pınarlar haykırıyor:
'Sakın bırakma bizi!
Çöller kızgın, akmak zor,
Kum yutar hepimizi.'
Peki, der Dağ pınar'ı
Toplayıp pınarları.
Kabarır, coşar, taşar
Yeni ülkeler aşar.
Doğar geçtiği yerde
Şehirler, mamureler
Nakışlar mermerlerde,
Alev uçlu kuleler.
Bağlılarını taşır,
Eteğin Rahman'a...
Yürür, gider,karışır
O ilahi Ummana...'
GEOTHE
türk-kürt kardeştir
16.08.2004 - 19:37Hucurat Suresi,.9. Ayet: ''Eğer müminlerden iki grup birbirieriyle çarpışırlarsa, hemen aralarını bulun barıştırın! Şayet biri ötekine saldırıyorsa, Allah'ın emrine dönünceye kadar saldıran tarafla savaşın. Eğer dönerse, yine adalette aralarını düzeltin ve hep insaflı olun. Çünkü Allah adaletli davrananları sever. ''
türk-kürt kardeştir
16.08.2004 - 19:15“Ey iman edenler! Bir topluluk diğer toplulukla alay etmesin, küçümsemesin. Belki alay ettikleri, küçümsedikleri kendilerinden daha hayırlıdırlar.”
(Hucurat, 49/11)
“Bir kavme/topluluğa olan kininiz sizi onlara karşı adaletsizliğe sürüklemesin, adil olun; bu takvaya daha yakındır.”
(Maide/6/8)
“Irkçılığa çağıran bizden değildir; ırkçılık yapan bizden değildir. Irkçılık üzere ölen bizden değildir, bu hâl üzere ölen cahiliye ölümü üzerine ölmüş gibidir.”
(Hadis-i Şerif olduğu rivayet edilir)
Ümmetimin içinde cahiliye döneminden kalma tamamen terkedemeyecekleri dört adet vardır:
Asaletleriyle (soy-sop) övünmek.
Başkalarının ırk/ulusuna dil uzatmak.
Yıldızlar vesilesiyle yağmur istemek
Ölülerin arkasından yüksek sesle ağlamak.”
(Hadis-i Şerif olduğu rivayet edilir)
“Bu ülkenin/coğrafyanın bütün ırklarını, tek ırk, tek kalp, tek insan haline getiren İslamiyet olmuş. Biyolojik bir vahdet değil bu. Ne kanla ilgisi var, ne kafatasıyla. Vahdetlerin en büyüğü, en mukaddesi. İster siyah derili, ister sarı... İnananlar kardeştir. Aynı şeyleri sevmek, aynı şeyler için yaşamak, ölmek, Türk’ü, Arap’ı, Laz’ı, Çerkez’i, Arnavut’u düğüne koşar gibi gazaya koşturan bir inanç; gazaya yani iradeye. Altı yüz yıl beraber ağlayıp, beraber gülmek. Sonra bu muhteşem rüyayı korkunç bir kabusa kalbeden meşûm bir salgın, maddecilik. Tarihin dışına çıkan Anadolu, tarihine hayatın. Heyhat, bu çöküşte kıyametin ihtişamı da yok, şiirsiz ve şikayetsiz.
(Cemil Meriç/Bu Ülke)
“Hani milliyetin İslam idi, kavmiyet ne
Sarılıp sımsıkı dursaydın o milliyetine
Arnavutluk ne demek, var mı şeriatte yeri
Küfr olur başka değil, kavmini sürmek ileri
Arab’ın Türk’e, Laz’ın Çerkez’e yahud Kürd’e
Acem’in Çinli’ye, rüçhanı mı varmış nerde?
İslamiyette anasır mı olur ne gezer
Fikr-i milliyeti tel’in ediyor Peygamber
En büyük düşmanıdır ruh-i Nebi tefrikanın
Adı batsın onu İslam’a sokan kaltabanın.”
Mehmet Akif Ersoy
Senlik Benlik Nedir Bırak
Allah birdir Peygamber Hak
Rabbül alemindir mutlak
Senlik benlik nedir bırak
Söyleyim geldi sırası
Kürtü Türkü ne Çerkezi
Hep Ademin oğlu kızı
Beraberce şehit gazi
Yanlış var mı ve neresi
Kurana bak İncile bak
Dört kitabın dördü de hak
Hakir görüp ırk ayırmak
Hakikatte yüz karası
Binbir ismin birinden tut
Senlik benlik nedir sil at
Tuttuğun yola doğru git
Yoldan çıkıp olma asi
Yezit nedir, ne kızılbaş
Değil miyiz hep bir kardaş
Bizi yakar bizim ataş
Söndürmektir tek çaresi
Kişi ne çeker dilinden
Hem belinden, hem elinden
Hayır ve şer emelinden
Hakikat bunun burası
Şu alemi yaratan bir
Odur külli şeye Kadir
Alevi Sünnilik nedir
Menfaattir var varası
Cümle canlı hep topraktan
Var olmuştur emir Haktan
Rahmet dile sen Allah'tan
Tükenmez rahmet deryası
Veysel sapma sağa sola
Sen Allah'tan birlik dile
İkilikten gelir bela
Dava insanlık davası…
Aşık Veysel Şatıroğlu
“Hepiniz birlikte Allah’ın ipine sımsıkı sarılın. Parçalanıp ayrılmayın. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani siz birbirinize düşmandınız, O sizin kalblerinizi birleştirdi ve O’nun nimeti sayesinde kardeş oldunuz. Bir ateş çukurunun kenarında idiniz, sizi oradan kurtardı. Allah, doğru yola erişesiniz diye size ayetlerini böyle apaçık bildiriyor.” (Al-i İmran, 3/103)
islamda kadın hakları
16.08.2004 - 17:22KADIN DÖVÜLÜR MÜ? :
HZ. EYYÜB (AS) KENDİSİNE ASİ OLAN HANIMINI DÖVMEYE KARAR AHDEDER.İYİLEŞİNCE ALLAH AYET İNDİRİR:' ELİNE BİR DEMET ÇİMEN SAPI AL VE ONUNLA VUR! '(SAD:44) .DEĞNEK YERİNE ÇİMEN.!
KUR'AN'DA KADINLARIN SERKEŞLİK ETME TEMAYÜLLERİ HALİNDE, AİLE HAYATINI BİTİRECEK BİR AHLAKİ ZAAFİYET DURUMU HASIL OLUNCA SIRA İLE ÜÇ AŞAMALI BİR AİLEYİ - DOLAYISI İLE TOPLUMU - KURTARMA OPERASYONUNDAN BAHSEDİLİR ( NİSA: 34) :
(SERKEŞLİK; AHLAKİ ZAAFİYET OLDUKTAN SONRA ZATEN BOŞANMA VUKUU BULACAKTIR; DOLAYISI İLE AİLELERİN DAĞILMASININ, FERT ÇOCUK,TOPLUM ÜZERİNDEKİ YIKICI ETKİLERİ ORTAYA ÇIKABİLECEKTİR!)
İSLAM AİLE PARÇALANMADAN,AİLEYİ KURTARMA UMUDU VARKEN ÖNLEM OLARAK ŞU TAVSİYELERDE BULUNUR:
*' NASİHAT ET ': HANIMIN ADININ KÖTÜYE ÇIKMASINDAN,ÇOCUĞUN ANNE ŞEFKATİNDEN MAHRUM KALMASINA,AİLENİN DAĞILMASINA,...OLAYLARA GENEL BAKMASI İÇİN KADINA NASİHATTE BULUNUR ÖNCELİKLE EŞİ...!
* ' YATAKLARI AYIRMA ': KADININ KÖTÜ EĞİLİMLERİNİ ENGELLEMEK İÇİN, PSİKOLOJİK OLARAK, AYRI KALMANIN,YAPTIKLARINI DÜŞÜNMENİN, KÖTÜ EYLEMLERİN SONUCUNU KAVRAYABİLMESİ İÇİN BİR ORTAM HAZIRLANIR.KADIN YALNIZ KALINCA DÜŞÜNÜR,HATASINI ANLAMASI İSTENİR.
* ' AİLE DAĞILMASIN,KADIN-ERKEK-ÇOCUK VE GELECEĞİN TOPLUMU İÇİN SON OLARAK YÜZE OLMAMAK ŞARTI İLE, BELKİ DE OT SAPI İLE (KADIN DÖVÜLÜR DEMİYORUZ, BU DÖVME DEĞİLDİR VE İSLAM'DA YDÖVME YOKTUR,...) KADININ AHLAKİ ZAAFİYET GURURU, KÖTÜLÜĞE YÖNELMİŞ NEFSİ,,İSTEKLERİ KIRILIR VE AİLE DAĞILMADAN SON KURTARMA OPERASYONU GERÇEKLEŞTİRİLMİŞ OLUNUR!
HALA DURUM ÜMİTSİZ İSE BOŞANMA GERÇEKLEŞTİRİLİR!
Hadis:
'Onlara yediğinizden yedirin, giydiğinizden giydirin, onları dövmeyin, onlara çirkin demeyin, fenâ söz söylemeyin! '
www.islamustundur.com
ölümden sonraki yaşam
16.08.2004 - 17:08Anlamakla aynı fikirde olmak arasında fark vardır. Biri evrimi anlayabilir ama Darwin'le aynı fikirde olmayabilir.
Bir de insanla hayvan arasındaki farkı anlamayan tabi normal olarak ''Evrimi anlamayan evreni anlamaz şartı getirebilir''...
Ölümden sonra illa hayat var-yok çekişmleri daha çok devam eder, normaldir, ne de olsa bazı iddialar öldükten sonra çözülür. Ölümü sizinle birlikte bizde bekliyoruz, çok merak edenler önden buyursun...
bahçelievler katliamı
16.08.2004 - 16:20şeytanla dans
biliyor muydunuz
15.08.2004 - 17:11Bin şeyi bilmektense, bir şeyi anlamak daha iyidir.
F. Gülen
selam
15.08.2004 - 17:03Selam, kelamdan öncedir.
TANIM: Hadis-i Şerif
KAYNAK: Müttefakün Aleyh
AÇIKLAMA:
Bir kişi başkası ile karşılaşınca önce selam verip, söze hayr ile başlamalı. Yahut birisinden selam aldığında mutlaka ona cevap vermelidir.
Kur’an-ı Kerim; (Nisa / 86) “Bir selam ile selamlandığınızda, ona daha güzeliyle yahut aynısı ile selam veriniz” diyor.
“Selamünaleyküm” diyerek Allah Selamı veriniz, daha sonra da merhaba ya da merhabayım diyerek genişlik, bolluk, esenlik dileyiniz. Daha sonra da söze geçmek....
anlamak
15.08.2004 - 16:50- Bazıları anlar, anladığının farkındadır, anladığı ile amel eder, bu alimdir.
- Bazıları anlar, anladığının farkında değildir, uykudadır ancak yardım gerekir.
- Anlamaz, anlamadığının farkındadır. Bunlara anlatmak gerekir.
- Anlamaz, anlamadığının farkında değildir.(Bugünkü toplumun çoğunluğu böyledir.) Bunlar cahil insanlardır, bunlardan uzak durunuz.
Enes b. Malik
cami
15.08.2004 - 16:37Öyle görüyorum ki benden sonra mescidleriniz, yahudilerin havraları, hıristiyanların kiliseleri gibi; sadelikten uzaklaşıp, ziynete boğulacaktır.
TANIM: Hadis-i Şerif KAYNAK: Müttefakün Aleyh
AÇIKLAMA:
İslam’a aykırı konulardan birini daha bu Hadis-i Şerif anlatıyor. Camiilerimizin içini nasıl süsleyeceğimizi bilmez hale geldik. Sonuç olarak bugün camiilerimizin çoğu süs bakımından havra ve kiliselerle yarış etmektedir.
Peygamber Efendimiz Medine’ye hicretinden sonra Müslümanların bir arada namaz kılmaları ve birbirleriyle fikir alışverişlerinde bulunmaları için hurma ağacından ve yapraklarından bir camii yaptırmış. Mü’min’lerin sayısı artınca bir hurma ağacı kadar ilave ettirerek camiiyi büyütmüştür. Başka malzeme kullanmamıştır. Harç kullanarak kagir binadan camii ilk defa Hz. Osman zamanında yapılmıştır. Onda da süs kesinlikle kullanılmamıştır. Zaman içinde camiilerimizi süsleme yarışına girmişiz.
Buna uygun bir Hadis-i Şerif daha vardır. “Mescidlerinizi sade ve ziynetsiz, şehirlerinizi de şerefli ve gösterişli binalarla inşa ediniz.” Maneviyatın yoğun olduğu, Allah’la bütünleşilen camii ve mescidlerde, küçüklüğün ve sadeliğin hakim olması gerekir. Müslüman olan kesim genellikle fakirmiş. İslamiyet yayıldıktan sonra biraz daha refaha ermiş. Binalar inşa etmeye başlamışlar. Hz. Ömer bu Hadis-i Şerif’e uyarak binaların gösterişli olmasını istemiş. Sebebini de şöyle açıklamıştır: “Müslümanlar elbette inanmayanlardan daha kötü durumda değil. Dünyasal yaşadıkları yerin inanmayanlarınki kadar temiz ve gösterişli olması lazım.” Peygamber Efendimiz bunu istedi ama biz bunun tersini yapıyoruz. Evlerimiz mümkün olduğu kadar sade, camiilerimiz mümkün olduğu kadar süslü.
türk-kürt kardeştir
15.08.2004 - 15:58Eğer yerde ve göktte bulunan bütün mahlukların ibadetlerini yapsan, Allah için insanları sevmedikçe hiçbir faydası olmaz.
TANIM: Hadis-i Şerif
KAYNAK: Müttefakün Aleyh
bidat
15.08.2004 - 15:55Allahü Teala dinde bid’at olan birşeyi yapanı, bu bid’atı Allah Rızası için terketmedikçe, onun hiçbir amelini kabul etmez.
TANIM: Hadis-i Şerif KAYNAK: Müttefakün Aleyh
AÇIKLAMA:
Çok kesin bir ifade. Bu Hadis-i Şerif’te de yakalamamız gereken bir ayrıcalık var bence; bu devirde irşad döneminin bittiğinden, o günden bugüne kadar ortaya atılan bid’a-yı hasene, bid’a-yı seyyie dediğimiz; iyi ve kötü bid’at dediğimiz ayrım bu Hadis-i Şerif’te yok. Bid’at dine sonradan katılmış şeylerdir ki iyi bile olsa tasvip edilmez. Allah Rızası için terkedilmesi lazım; kul rızası için değil, başkalarının bize birşey söylemesi için değil.
türk-kürt kardeştir
15.08.2004 - 15:51Allhü Teala Musa A.S’ ma “Yalnız benim için ne yaptın? ” diye sordu. Musa A.S’ da: “Ya Rabbi, Senin için namaz kıldım, oruç tuttum, zekat verdim ve zikir ettim” deyince, Allahü Teala: “Kıldığın namazlar seni Cennete kavuşturacak yoldur ve kulluk vazifendir. Oruçların seni cehennemden koruyacaktır, verdiğin zekatlar kıyamet gününde senin kefaretindir. Sen benim için ne yaptın? ” buyurdu. Musa A.S: “Ya Rabbim, Senin için olan şeyi bana bildir.” deyince, Allahü Teala: “Yarattıklarımı Benim Rızam için sevdin mi? ” buyurdu.
TANIM: Hadis-i Şerif
KAYNAK: Müttefakün Aleyh
osmanlı tokatı
15.08.2004 - 07:12Şaka bir tarafa, Yeniçeriler zamanında avuç içlerini duvarlara-mermerlere vurarak nasırlaştırılıp, omuzdan kolu geriye atıp yay çizer elinin içiyle vurara karşıdakini yere yıkma gibi; yani ciddi ciddi silahsız kalınınca, nasıl Kung Fu da yılan vuruşu ya da uçan tekme varsa, Osmanlı'da uygulanan bir çeşit dövüş stili.
osmanlı tokatı
15.08.2004 - 07:05Zamanla unutulan bu dövüş sanatını, artık avcun içine uyku hapı konularak tokatla ağıza atılması:P
sosyalizm
15.08.2004 - 06:59İslam yoldur, sosyalizm ise bir dönemdir, dönemler geçer gider ama dikkat edilmesse yollar uzar gider...
İnsanda doğanın içindedir, maneviyatı olanı içinde barındırması bile doğanın maneviyatı içeridiğini gösterir. eğer maneviyatı içeren bir olguyu sadece materyalizmle açıklamaya kalkarsak eksik olur...
Bir de sadece dünyanın değil insanında doğası vardır, doğa bilimlerinden söz ediyorsak, insandaki doğaya gelince de maneviyat da söz konusu olur.
Daha da konu genişletilebilir. Ne de olsa bir noktadan sonsuz doğru geçer, bir çizgi oluşturmak içinse iki noktayı birleştirilmesi lazım ki o zaman belki ilim kelimesinin anlamına varıp bilimlerden daha yönlü bahsedebiliriz...
aborjin
15.08.2004 - 06:342002 yılında çekilmiş olan ödüllü ''Rabbit-Proof Fence'' filmi ''Stolen Generations'' (Çalınmış Nesil) denilen, aborjin oldukları için ailelerinden ve köklerinden kopartılan çocuklarla ilgilidir...
hişt
15.08.2004 - 06:27hadi börtü böceğin hatırına kurtardık paçayı da :) , TDK sözlüğü nasıl kurtaracak bilmiyorum :
hişt:
(ünlem, teklifsiz konuşmada)
Hiş ('Hey, bana bak, sana söylüyorum' anlamında seslenme sözü.)
kenef
15.08.2004 - 06:18Hela gibi Arapçadan dilimize girmiş olan tuvalettir... Lakin tuvalette Fransızcadır... Türkçesi ise, daha önceden yazılanlardan, ayakyolu ve (halk dilinde de) memişhanedir...Abdesthane Farsça'dan, WC ise İngilizcedeki 'Water closet' cümlesinin kısaltılmasından gelir...
TDKsözlüğünde, sıfat olarak, pis ve berbat olarak da geçer...
buffy the vampire slayer
15.08.2004 - 06:071992 yılında komedi korku türünde, yeni yetmeler için olan, film (teenage movie) sonradan, yine ergenlik çağında olanları hedef alıp, 1997 yılında, diziye çevrilmiştir. Görülen ilgiden dolayı, dizinin baş kahramanlarından olan Angel diziden ayrılmasıyla, bu sefer daha çok yeni hayata atılan gençleri hedef alıp, kendi adında da bir diziye başlamıştır...
Dizi ne kadar vampirler ve korku üzerine kurulsa da, esasında, bildiğimiz gençlik aşkları, ergenlikte yaşanan sorunları, ev-aile-okul-arkadaş ilişkileri gibi temalarını bir çeşit Evimiz Hollywood'ta(Beverly Hills 90210) , Dawson Creek gibi dizleri fantezi-korku türü şeklinde uyarlanmasıdır...
Daha çok hayatı umursamayan çocukların ve gençlerin hayallerini süsleyen çoğu teenage dizi gibi Buffy'de tam anlamıyla Amerikan emperyalist kültürünün kırmızı elma gibi gençlere sunulmasıdır...
ne istiyorum
15.08.2004 - 05:35Hayırlı olanı...
Toplam 2591 mesaj bulundu