Cem Nizamoglu Adlı Üyenin Nedir Yazıları - An ...

  • ERKEKLER AĞLAMAZ

    31.03.2005 - 19:13

    ''Boys Don't Cry'' 1999 yapimi bir film de var...

  • ERKEKLER AĞLAMAZ

    31.03.2005 - 19:12

    Boys don't cry

    I would say I’m sorry
    If I thought that it would change your mind
    But I know that this time
    I’ve said too much
    Been too unkind
    I try to laugh about it
    Cover it all up with lies
    I try and
    Laugh about it
    Hiding the tears in my eyes
    ’cause boys don’t cry
    Boys don’t cry

    I would break down at your feet
    And beg forgiveness
    Plead with you
    But I know that
    It’s too late
    And now there’s nothing I can do

    So I try to laugh about it
    Cover it all up with lies
    I try to
    Laugh about it
    Hiding the tears in my eyes
    ’cause boys don’t cry

    I would tell you
    That I loved you
    If I thought that you would stay
    But I know that it’s no use
    That you’ve already
    Gone away

    Misjudged your limits
    Pushed you too far
    Took you for granted
    I thought that you needed me more

    Now I would do most anything
    To get you back by my side
    But I just
    Keep on laughing
    Hiding the tears in my eyes
    ’cause boys don’t cry
    Boys don’t cry
    Boys don’t cry

    The Cure
    Album: Boys Don't Cry
    1980

  • yanlış anlaşılmak

    31.03.2005 - 19:05

    ''Ne kadar bilirsen bil, Söylediklerin karşındakinin anladığı kadardır.'' Hz.Mevlana

  • yanlış anlaşılmak

    31.03.2005 - 19:03

    - ''Beni sadece bir öğrencim anladı, o da yanlış anladı''

  • yanlış anlaşılmak

    31.03.2005 - 19:01

    kacinilmaz

  • Ex

    31.03.2005 - 04:36

    bir de ' ex- ' var...

  • Ex

    31.03.2005 - 04:20

    ex cathedra, ex dividend, ex factory, ex gratia, ex interest, ex libris, ex officio, ex parte, ex post facto, ex quay, ex work, ex works...

  • Ex

    31.03.2005 - 04:16

    isim:
    önceki. eski. sabık.

    kısaltma
    example. examination. except.

    Latin:
    iktisat edat kullanma hakkı olmadan. iktisat edat sınıfta kalmış.

  • şeytan diyor ki

    31.03.2005 - 03:56

    59:16 ''tıpkı Şeytanın insana: ''Hakikati inkar et! '' deyip (insan da) inkar edince, ''Bak, ben senden, (senin yaptıklarından) sorumlu değilim: ben bütün âlemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım! '' dediği zaman(ki) gibi.''

  • şeytan diyor ki

    31.03.2005 - 03:54

    14:22 ''Ve her şey olup bittikten, hüküm yerine geldikten sonra Şeytan: ''Gerçek şu ki, Allah size gerçekleşmesi kaçınılmaz bir söz vermişti! Bense (her fırsatta) size birtakım sözler verdim ama sizi hep yüzüstü bıraktım. Yine de benim sizin üzerinizde gerçekte bir nüfûzum yoktu: Sizi sadece çağırıyordum; siz de (bu çağrıya) icabet ediyordunuz. Bunun içindir ki, beni suçlamayın, yalnızca kendinizi suçlayın. Ne ben sizin imdadınıza yetişecek durumdayım; ne de siz benim imdadıma yetişebilecek kimselersiniz; çünkü, bakın ben, sizin vaktiyle beni (Allah'a) ortak koşmanızda bir doğruluk payı olduğunu her zaman reddetmişimdir''. Doğrusu, tüm zalimleri çok can yakıcı bir azap beklemektedir. ''

  • şeytan diyor ki

    31.03.2005 - 03:51

    8:48 ''Güya Şeytan, tüm yapıp-ettiklerini onlara güzel ve yerinde gösterip: ''Bugün kimse sizinle baş edemez; çünkü ben de sizin arkanızdayım! '' demişti. Fakat daha iki topluluk birbirlerinin görüş alanına girer girmez, tabanları üzerinde dönüp: ''Yoo'' dedi, ''ben sizden sorumlu değilim; çünkü, bakın, sizin görmediğiniz bir şeyi görüyorum ben ve doğrusu Allah’ tan korkuyorum; çünkü Allah, gerçekten, azabında çok çetin, çok şiddetlidir.''

  • tiyatro

    30.03.2005 - 19:03

    ''Akşit, 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü dolayısıyla yayınladığı mesajda, en önemli sanat dallarından biri olan tiyatronun, insanlığın en eski çağlardan beri uyguladığı, tekerleğin icadı, ateşin bulunuşu kadar önemli ve eski bir buluş olduğunu kaydetti''

  • uçan balon

    30.03.2005 - 01:17

    - Pepenn! Pepenn! Vakit tamam, ucur bizi pepen!

  • uçan balon

    30.03.2005 - 01:15

    ''pepen! pepen! baluuun baluuuunn! ''

  • sen ağlama

    29.03.2005 - 18:30

    dayanamam...

  • filistin

    26.03.2005 - 06:09

    Filistinler yasiyor esas oturdugumuz yerde olenler biziz...

  • filistin

    26.03.2005 - 06:08

    Ben de bir Filistin’im

    Doğar doğmaz bir İsrail askeri gördüm. Miğferliydi. Bana bakarken suratını buruşturuyor, ayrıca da ağzından burnundan dumanlar çıkarıyordu. Çok korkmuştum. Meğer sigara içiyormuş.
    İkinci gördüğüm insan annemdi, ama o donuk gözlerle gökyüzüne bakıyordu. Halbuki bana bakmasını, bana bakıp gülümsemesini, sonra sarılmasını ve beni sevdiğini fısıldamasını isterdim.
    O an anneme öyle ihtiyacım vardı ki...
    Ne çare istediklerimi yapamazdı: Çünkü ölmüştü.
    Annem İsrail barikatına takılan ambulansta çığlık çığlığa öldü.
    Ben karnındaydım henüz, doğum çok yakındı. Barikata takıldık.
    Annemi taşıyan ambulansın üzerine çevriliydi namlular. Annemin karnındayken tanıdım kara namluları. Annemin haykırışları, çığlıkları doldu içime, ben de çığlıklar atmaya, tekmeler sallamaya başladım İsrail merhametsizliğine, anlayışsızlığına; fakat ne bana aldırdılar, ne anneme, ne de çaresizlik içinde yalvaran babamla amcama.
    Son derece soğukkanlı, hatta keyifli bir yavaşlıkla ambulansın her yanını aradılar, aradılar. Neden sonra:
    “Bir şey yok” dedi askerlerden biri komutanına, “ambulans temiz...”
    “Filistinlilerin bulunduğu hiçbir şey temiz değildir” derken sırıttı komutan, “lastikleri de söküp bakın! ”
    “Ama durum âcil, anne hayatını kaybedebilir. Bu durumda tabii bebek de ölür.”
    Komutan kısık bir kahkaha attı: “Fena mı olur, iki yalelli eksilir dünyadan. Emellerimiz biraz daha gerçek hale gelir.”
    Ambulansın lastiklerini söktüler.
    Babam yalvardı yalvardı, babama içim parçalandı...
    Amcam yalvardı yalvardı, amcama içim parçalandı...
    Annem inledi, bağırdı, ağladı, yavardı, anneme içim parçalandı.
    Meğer annem, babam, amcam birer Filistin’miş aslında; daha doğmadan, Filistin’e içim parçalanırmış; bunu çok sonra öğrendim ve öğrenir öğrenmez de bin parçaya bölündüm.
    Bin parçaya bölündüğüm gün babamın kucağındaydım. Her taraftan silah sesleri geliyordu. Biz babamla caddenin karşı tarafına geçmeye çalışıyorduk. Birden kendimi yerde buldum.
    “Babacığım! ”
    Attığım çığlık benim bile kulaklarıma yabansı geldi. Babam az ötemde kanlar içinde yerde yatıyordu. Gözleri bana dikiliydi. Ağzından kan fışkırıyordu.
    İsrail’e ikinci lânetimi o gün okudum. İntikam yeminini de o gün ettim.
    On iki yaşına geldiğimde elimde sapan vardı. İsrail tanklarına taş atıyordum. Arafat’ın “küçük general”lerinden biri olmak beni onurlandırıyordu, ama taş atarak üstünlük sağlamanın mümkün olmadığını da yavaş yavaş anlıyordum. Daha etkin bir mücadele vermeliydik. Peki nasıl? Ne elde vardı, ne avuçta; ekmeğe bulamadığımız parayı silaha nasıl bulacaktık?
    Bu arada amcamı götürmüşler, işkence etmişlerdi. Döndüğünde sakat biriydi. Aklını oynatmıştı. Kudüs sokaklarında “Filistin öldüüü! ” diye bağırarak koşuyordu. Bu yüzden iki kez Filistin polisi yakaladı amcamı. Son yakalanışında Filistin devletine hakaretten işkence gördü. Onu çıkmaz bir sokakta bulduklarında iki bacağı da kırıktı.
    Sonuçta o da öldü, ama çığlıkları sekiz yıldan beri kulaklarımda durur: “Filistin öldüüü! ”
    Şimdi yirmi yaşındayım. Kulaklarımda annemin ve amcamın çığlıkları, gözlerimde babamın donuk gözleri...
    “Ölmedileeer! ” diye bağırmak istiyorum, “Filistinler ölmez! ”
    Çünkü Filistin’in yanında olan yüreğimle ben de bir Filistin’im!

    Yavuz Bahadiroglu/Vakit Gazetesi/09.05.2002

  • Type O Negative

    26.03.2005 - 04:53

    1990 yilinda Carnivore thrash metal grubunun kalintilardan kurulmus grubun albumleri:

    Life Is Killing Me (2003)
    World Coming Down (1999)
    October Rust (1996)
    Bloody Kisses (1993)
    The Origin Of The Feces (1992)
    Slow, Deep And Hard (1991)

  • sisters of mercy

    26.03.2005 - 03:23

    Grup hakkinda daha once hicbir bilgim yoktu, boyle bir grup oldugunu bile duymamistim taa ki 95'te gittigim rock klubunde duyuna kadar. Bilmememin sebebini o zamanlar Turkiye de pek duyulmamasina veriyorum (hala da pek bilinmiyor bence) ama yeterli bir bahane degil cunku albumunu dinleyince hic de yabanci gelmedi melodileri. Megersem Lost Boys filiminin o mukemmel sarkisini yapanlarmis; ''Cry Little Sister''...

    Grubun adi hakkinda zamaninda baya tartismalar olmus, bilen biri anlatir artik. Yine de albumleri kalite otesi, oyle rock mi pop mu diye fazla kafaya kirmaya gerek yok dinlemesi rahat, melodik, kulaga hos geliyor, ritmik, canli...

    Tabi burada gordugum koyu hayranlari baska, sanki Crow filminden cikmis gibi pudrali yuz, koyu siyaha boyali gozler, simsiyah giysiler vs vs. gormeye deger :)

  • sisters of mercy

    26.03.2005 - 03:03

    Goth turunun onde gelen grubun cikardigi albumler:

    Some Girls Wander By Mistake(1992)
    Vision Thing (1990)
    Floodland (1987)
    First And Last And Always (1985)

  • Alan Parsons Project

    25.03.2005 - 18:36

    ''dunya firavunlara mi kaldi'' der gibi insani dusunmeye iten sozleri ile

    What Goes Up... calismasi:

    What goes up, must come down
    What must rise, must fall
    And what goes on in your life
    Is writing on the wall
    If all things must fall
    Why build a miracle at all
    If all things must pass
    Even a miracle won't last
    What goes up, must come down
    What must stand alone?
    And what goes on, in your mind
    Is turning into stone
    If all things must fall
    Why build a miracle at all
    If all things must pass
    Even a pyramid won't last

    How can you be so sure?
    How do you know what the earth will endure?
    How can you be so sure?
    That the wonders you've made in you life
    Will be seen
    By the millions who'll follow to visit the site
    Of your dream?

    What goes up, must come down
    What goes round, must come round
    What's been lost, must be found

    Vokal: David Paton
    Album: Pyramid - 1978

  • Alan Parsons Project

    25.03.2005 - 18:31

    gel gel vatandas ne ararsan var jazz, blues, rock, klasik muzik, enstrumental, sairane, duet, pop, 60lardan 90lilara kadar her sey var gel gel. Bilmemek degil ogrenenmemek ayip gel gel :)

  • Alan Parsons Project

    25.03.2005 - 18:18

    Projeler:

    1976 - Tales of Mystery And Imagination
    1977 - I Robot
    1978 - Pyramid
    1979 - Eve
    1980 - Turn of a Friendly Card
    1982 - Eye in the Sky
    1984 - Ammonia Avenue
    1984 - Vulture Culture
    1985 - Stereotomy
    1987 - Gaudi
    - o -
    1993 - Try Anything Once
    1996 - On Air
    1999 - The Time Machine

  • Alan Parsons Project

    25.03.2005 - 18:13

    Gelmis gecmis en iyi rock gruplarindan biridir. Esasinda ne Rock demek ne de grub demek dogru olur ama daha kolay anlatmak icin boyle kaliplar kullanmak zorundayim.

    Alan Parsons Project, Pink Floyd'un ''The Dark Side of the Moon'' albumunun de yapimcisi olan (producer) Alan Parson ile soz yazari Eric Woolfson tarafindan ortaya cikar.

    Ilk olarak Eric Woolfson Alan Parson ile, Edgar Allan Poe'nun siirlerini iceren bir kayit calismasi yapmak ister ama sonradan bu fikir projeye donusur cunku cesitli muzisyenleri bir araya getirek bir organizasyon soz konusudur. Calgicisindan sarkicisina, bestekarlardan, kompozitorler, akillica dusunulup yazilmis sozler, yaklasimlar, acilar vs vs. Calismalarin sonunda '''Tales of Mystery and Imagination'' albumu cikar. Ama normal bir grubu olusturan sabit elemanlar yani on vokalist gibi bas solistler yoktur. Albumu tanimlamak icin yaptiklari isin ismini verirler o da Proje yani ''The Project''.

    Hehangi bir on ya da asil elemanlar olmadigi icin cikan her albumde yaptiklari muzik turune ''orchestral rock'' olarak tanimlanmaya baslanir. Rock'n roll muzigin parcasi olan bas, drum, akustik-elektro gitarlar, klavye ile orkestra yani kemanlar, piyanolar, flutler, saksofonlar gibi calgilarla cesitli ve farkli denemeler karisinca bence ''orchestral rock'' kalibi olayi cok iyi tanimliyor.

    Sonra projeler devam eder yani ''The Project'' albumleri... Her calisma bir konudan olusur ve muzikle o konuya konsantire olunur. Ik albumde Edgar Alan Poe ile baslanir. Sonra ''I Robot'' ile Isaac Asimov'la. Ve ''Pyramid'' albumu ki eskilerin harikalarini incelerler. ''Eve'' tabi ki kadini... ''Turn of a Friendly Card'' kumar gibi riskli oyunlari... VEEE ''Gaudi'' unlu ispanyol sanatci Antonio Gaudi. Diger ''Eye In The Sky'', ''Ammonia Avenue'', ''Vulture Culture'' ve ''Stereotomy'' isimli albumleri ise adlari ustunde genel konulari kapsar...

    1987 yilinda son proje olarak nitlendirilien ''Gaudi'' sunulduktan sonra Eric Woolfson ile Alan Parson ayrilir. Yine de Alan ''Try Anything Once'', ''On Air'' ve ''The Time Machine'' adlarinda uc tane daha album (proje demeyorum album) cikartmayi basarir.

    Adlandirmakta gucluk cektigimden sadece efsane deyip noktayi koyayayim...

Toplam 2591 mesaj bulundu