Ulu gök yırtılsın yere eğilsin,
Uyan Türk'üm uyan, sen bu değilsin
Düşmanların bedeni yere serilsin,
Uyan Türk'üm uyan, sen bu değilsin.
Adından gocunmuş puştun birisi,
Beş para etmez ölüsü, dirisi,
Dilini sokacak eşşek arısı,
Uyan Türk'üm uyan, sen bu değilsin.
Çiğnetme toprağını zalime, ite,
Her dem otağında dumanlar tüte,
Seni gören korkudan dilini yuta,
Uyan Türk'üm uyan, sen bu değilsin.
Çakallar türemiş bak eşsiz ilinde
Elin kelamı dolanıyor Türkçe dilinde,
Tanrının kılıcı var senin elinde,
Uyan Türk'üm uyan, sen bu değilsin.
Özenti, yobazlık sende ne arar,
Özünden olmayan ne işe yarar,
Niçin her yanını bir gaflet sarar,
Uyan Türk'üm uyan, sen bu değilsin.
Sakın ola unutma geçmişini, ceddini,
Sen yaptırdın korkaklara o büyük Çin Seddi’ni,
Gücünle bildirdin kafa tutanlara haddini,
Uyan Türk'üm uyan, sen bu değilsin.
Senin derdin değil kan kokusu, kafa tası,
Seninkisi vatan, hürriyet, kardeşlik sevdası,
Buna kastedenledir Türk’ün çetin kavgası
Uyan Türk'üm uyan, sen bu değilsin.
Bir kimliktir Türklük şeref ve şan dolu,
Türk değildir hamuru pislik ve kan dolu,
Bu toprak şehit dolu, bayrak kan dolu,
Uyan Türk'üm uyan, sen bu değilsin.
Çakalın hükmü geçer mi Tanrı Dağı'nda,
Kudret aranır mı "sürü" denen yığında,
Uygarlıklar kurdun tarihin her çağında,
Uyan Türk'üm uyan, sen bu değilsin.
Tarihin ötesinden çağlayıp gelirsin elbet,
Dostunu düşmanını ayırıp, bilirsin elbet,
Hainlerin hesabını bir bir görürsün elbet,
Uyan Türk'üm uyan, sen bu değilsin.
Kayıt Tarihi : 7.10.2013 22:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!