Güzelim ülkemiz, benzer bir cennete
Hak hukuk deyip, uyarsan adalete
Sandığa gidin, düşme asla gaflete
Oy verin ey seçmenim, bu ülke bizim
Bu vatan bizim, yok gidecek yer gayrı
Hepimiz kardeşiz, düşmeyelim ayrı
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Duyarlı yüreğinize sonsuz saygımla Sn:Midayet Kara...
Doğrular adına çağlayan dost-şair yüreğinizi saygı ile selamlıyorum, sevgili abim..
selam sevgili abim bende bir şiirimde uyanın bunlara güven duyulmaz demiştim sayfanııza asıyor candan kutluyorum
Uyanın Bunlara Güven Duyulmaz
Demokrasi tranvaydır binilir
Son durağa gelinince inilir
Bu sayede gayelere erilir
-Diyenlere ne söylesen aldırmaz
-Uyanın bunlara güven duyulmaz
Eşitlik diyerek oylar alıp ta
Bu oylarla iktidara gelip te
Devlet malı deniz diye dalıp ta
-Yiyenlere ne söylesen aldırmaz
- Uyanın bunlara güven duyulmaz
Amacımız dürüst liderler görmek
Özü sözü doğru olandır örnek
Bir gömlek çıkarıp bir başka gömlek
-Giyenlere ne söylesen aldırmaz
- Uyanın bunlara güven duyulmaz
Yalan riya kandırarak halkını
Yandaşına suna, suna salkımı
Sinsi,sinsi laikliğin altını
-Oyanlara ne söylesen aldırmaz
- Uyanın bunlara güven duyulmaz
Birlik olunarak halkı soyanla
Zengine çeşme var fakire damla
Kırk çeşit verginin yanında zam la
-Soyanlara ne söylesen aldırmaz
- Uyanın bunlara güven duyulmaz
Halktan aldığını çelik kasaya
Koyan siyasetçi istemiyoruz
Rüşvetin adını bahşiştir diye
-Koyanlara ne söylesen aldırmaz
- Uyanın bunlara güven duyulmaz
Nasıl bakarlar ki halkın gözüne
Yurt severler dönmelidir özüne
Ülkeme göz koyan düşman sözüne
-Uyanlara ne söylesen aldırmaz
- Uyanın bunlara güven duyulmaz
Böyle siyasinin çekilsin fişi
yalandır riyadır bunların işi
Tasvip ediyoruz biz bu gidişi
-Diyenlere ne söylesen aldırmaz
- Uyanın bunlara güven duyulmaz
Ülkeyi dışarı pazarda satan
Tenkit edenlere öfkeyle çatan
Oy uğruna sadakalar dağıtan
-Yılanlara ne söylesen aldırmaz
- Uyanın bunlara güven duyulmaz
Helal kazancına haram katana
Kahraman orduma kurşun atana
Ulu önder Atatürk’e çatana
-Uyanlara ne söylesen aldırmaz
-Uyanın bunlara güven duyulmaz
Böylesin de bulmazsın şefkati
sözümde hilaf yok doğru ve kati
Can alan katile sevgi sempati
-Duyanlara ne söylesen aldırmaz
-Uyanın bunlara güven duyulmaz
Bu yakışmaz insanlığın şanına
kalmamalı yapılanlar yanına
ihtiras uğruna insan canına
-Kıyalara ne söylesen aldırmaz
-Uyanın bunara güven duyulmaz
Yusuf Değirmenci 2
Yüreğine sağlık arkadaşım.
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta