dağınık bir masanın üzerindeki eli kanlı kalemin
kendini aklama çabası nafile....
kağıt çoktan öldü .....
yazı çoktan yazıldı ....
dağınık yaşadık odamız dağınık,masamız keşmekeş
düzenli bir yaşamın,oksijensiz ortamında nefessiz kalmak istemedik
nikotin zerk edildi damara,damar bundan sarhoş,
hüzün bundan seyyah biraz....
acı senden kaçmaz,rahip hadım edilir
bir fahişe sünnet edilir gece karanlığında masamda
toprak kendine gebe,kadın kendine kanar gecede
sonra yollar düşer ayaklarıma hayır diyemem
tanrının üvey evlatları düşer peşime gelme diyemem
öz kızım gibi alıp severim her bir tren yolculuğunu
vagonun içinde bir han, ben sarhoş kadın geçer kendinden
bulamaz evini ayakları,gece tapınak yaptı kendinden sana
tapınmasın sakın yüzü kirli adamlar
cennet çoktan sarhoş,cehennem yakar kendini
şehrin en asi meydanında
sonra bir şarabın rengine bürünür bedenler
can yücel çoktan sarhoş,sabahattin ali çoktan ölü
bu siktiğimin er meydanında
sırtından vurulur gece ansızın
güneş doğmaz hiçbir kelimenin üstüne
sen çoktan gittin,ben hiç yoktan ölürüm
gecenin dipsiz mağarasında
mezarım yok
kelimeler kimsesizler mezarlığında
dil çoktan kesilir,
şiir yoktan varolur kalemimde
via vigilandum
Kayıt Tarihi : 24.11.2017 16:27:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Via Vigilandum](https://www.antoloji.com/i/siir/2017/11/24/uvey-tanrinin-oz-acilari-tangosu.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!