Yalnızlığımın en kavi anındayım.
Kulağımda mırıldayan sessizlik,
Yüreğimde kalmış acı rüzgarlar,
Özlemiyorum kalabalığın sesini,
İstemiyorum şifalı esintileri…
Aynalardan düşen yansımalara kandığım yerdeyim,
Mekanı gerçekten ve yalandan arındırdığım vakitteyim,
Defalarca sildiğim çizgilerin üstüne tekrar tekrar,
Döndüğüm yollardan son bir defa gider gibiyim.
Nehirle de zamanla da işim yok bu sefer,
Duygularımın bağını çözmek
Aklımı zincire vurmaktan geçiyor
Özgür kılmaksa kendimi
Hapsetmektir kendimi, kendimde
Gerçekliği aramak boş bir emek
Yetersizliklerime yenilmemek arzusuyla dolduğum şu gecemde, kelimelerle dans edeceğim. Belki içimdeki tüm güzellikleri bir güzele yükleyeceğim, belki çirkinliklerin hepsini silip içimde yeniden belireceğim.
Bu gece; ruhumun derinliği sığlaşacak, bu gece ruhum şu bedene sığacak. Ah evet imgelerden uzak bir âlemde bekleyen fânilerin sabırları, anlamak ümidiyle taşacak. Damlayan her damlam ardındakini unutturacak ve hatırlanan, yalnızca sondaki noktam olacak.
Karışıklık değil kaos hüküm sürüyor bilincimde, nasılsa buna bile hakimim bir biçimde. Gelecekle geçmişin köprüsüyüm; dünümdeki her hatam; üzerimden geçerek, tüm varlığımı ezerek ve başarısızlığımı zikrederek yarınımda beliriyor. Durdurmak elimde, ellerimdeyse kafada sentezlenmiş teorik bir yol haritası. Pratikteki değeri uygulanırsa kıymet kazanacak ve bu sefer göğüs kafesim kafatasımla uyum içinde.
Sorgulamayı engellediğimde soğumam duruyor şu hayattan, eşsiz ezgilere kulak kesildiğimde küllerimden tanelerimi
buluyorum.
Huzur kokan mevsimlerde hüzün doldum,
Yalnızlığımda uzak diyarlara savruldum.
Sonsuz yollarda gide gele gezgin oldum,
Sevdadan çıkmış bir yangınla kavruldum.
Geceler karanlıktan vücut bulan aynadır,
Gözlerimi kapattığımda kabuslarımı kuşanır.
Kalabalık insanı sağır eder kendi sesine,
Hüner yansımalarda yalnızlığı duymaktır.
Ömür belirsizliğe doğru akan ırmak,
Yaşamak bir çemberde dönüp durmaktır.
Kendinden bir ezgi mırıldan kulağıma,
Her sessiz hecemde seni duyayım.
Her yalnız gecemde, birden gel aklıma,
Karanlığın ortasında yalnız, seni bulayım.
Zerremle donayım ki büyülü bakışlarında,
Zifiri karanlıkta kaybolmuş bir ruh
Kendi kendinin esaretiyle hapsolmuş
…
Son sanılan bir başlangıçtı,
Her başlangıç da zaten bir son,
Zaman geçti tüketti karanlığı,
Yarım kalmışım,
Tastamam düşlerde.
İmkansızlara dalmışım,
Ruhum düşmüşken derde.
Biliyorum, artık her şey nafile.
Gidiyorum, buruk hayallerim ile.
Bir hayat anlattım yıllar boyu,
Yaşanamayan, yaşanmadıkça da yazılan.
Yazdım, çizdim; karaladım, sildim.
Mürekkebi, kurşunu kendime deva bildim.
Unuttum uçurduğum turnaların diyarını,
Yarını düşlemeyi, umudu beklemeyi unuttum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!