Yarin tututlan dili, dudağı,
Ne öpebiliyor, ne konuşabiliyor,
Duvarların görünmez saydamlığı,
Oradadır sana olan saklı bakışlarım.
Şimdi hangi terle ıslanıyorsa vücudun;
Utanma sakın,
Seviş alabildiğine,
Eskide birkaç yıl, birkaç mısra,
Onlar saydamlığındadır denizin,
Baktıkça dibi uzaklaşan sanki.
Sesinin yankısı vursun,
Ha duvar ha ben,
Öyle demez miydin sen!
Utanma sakın, ağla alabildiğine, ben taş kesildim diye değil,
Dibi görünmez ya şimdi denizin,
Boğulacaksın ondan kork,
Hem sonra o su dolan cansız bedenin çırılçıplak incelenir.
Bekaret boş laflar,
Gözyaşlarıyla boğulan birer yanlız adaydık dalga vursa zaten batacaktık,
Yarın değil bugün ayrıldık.
Eni sonu, kıçı başı acemi öpüşmelerdi onlar,
Tutulursa ay günahların af ola,
Ben taş misali bir ayrılığım artık.
Kayıt Tarihi : 30.5.2006 18:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!