Bir ömür beklemişti, ne zaman gelir diye.
Kırıldı ümitleri, sevgiliyi sarmadan.
Sonbahar rüzgarları, savurdu saçlarını.
Üşümüştü yüreği, zemheriye varmadan.
Ne de çok ağlamıştı, gülmeyen kaderine.
İzi kaldı yüzünde, gözyaşı ırmağının.
Yalan diye haykırdı, dönmeyecek geriye.
Vermeliyim bu canı, muradıma ermeden.
Ben de mi var sadece, sancılanan bir yürek.
Yıldızların dilinden, anlayan bir ben miyim.
Pervane ölümüne, ateşe koşan böcek.
Bir ben miyim korkusuz, sevdasını cürm eden.
Heybem de ne var sanki, rastgele bir hayatın,
Umarsızca önüme, bıraktığı dikenler.
Buna rağmen taşırım, izin versin yaradan.
Kurumasın içimde, yeşerttiğim çiçekler.
Bir gün belki kimbilir, bir mucize olmaz mı?
Yetmiş iki tevafuk, bir araya gelmez mi?
Ne günahım var benim, yukardaki bilmez mi?
Pamuk gibi dağları, bulutları dürmeden.
Kayıt Tarihi : 19.2.2011 14:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!