Bilmiyorum şimdi kaç saat sürdü,
büyükada’nın büyük turu.
Mevsim kıştı, ben hiç üşümüyordum.
Terkedilmiş mezarlıklar arasından yürüyorduk.
Yetimhanelerin ve yaz konaklarının.
Mevsim kıştı, sen hiç üşümüyordun.
Bakımsız atların çektiği faytonlar geliyordu
Yokuştan aşağı, yokuştan yukarı.
Biz kenara çekiliyorduk,
Yanımızdan geçip gidiyorlardı.
Arkalarından bakmıyor,
Ağaç dallarında kuşları seyrediyorduk.
Mevsim kıştı, kuşlar hiç üşümüyordu.
Gülüyordun, kardelenler gibi,
Zamana karşıydık, firardaydık ve aşıktık.
gülüyordum, önce derin bir soluk alıp.
Bulutları ciğerime dolduyordum,
Gökyüzünü soluyordum.
Denizler dalga dalga senin olmuştu.
Ve gözlerin en güzel sen gibi bakıyordu.
Gülüyorduk, üşümüyorduk.
Keyfimizden bin yıldız çıkaracak,
Geceyi beklemeyecektik.
Sen yıldızlardan kolye takacaktın boynuna.
Güzelliğin gece serenatlarını çatlatacaktı.
Denizlerde bulutlar gibi üşümüyordu.
Denizlerde bulutlara şarkılar söylüyor
Sevdasını fısıldıyordu eğilip kulağına.
sevmesini bilmeyenlerin
yaşayacağı mevsim var mıdır?
yürüyeceği yol nereden geçer.
sabah güneşi nasıl karşılar,
ay ışığında nasıl sarhoş olur
ve yakamozların kulağına
neler fısıldar.
sevmesini bilmeyenler
hangi türküyü çalarlar ıslıkla.
nelere güler, nelere ağlarlar.
yani hiç dolar mı gözleri
neşeden ve hüzünden.
parmaklarına iğne battığı zaman
acıyı duyarlar mı yüreklerinde.
sevmesini bilmeyenler için
uzak daha da uzak ve
yakın en uzaktan da mı uzaktır.
ve bir gül kokusu uçar geçer mi
burunlarının diplerinden.
var mıdır bir şeyleri sevdiğini sanıp ta
sevmesini aslında hiç bilemediğini bilmeyenler.
vardır.
peki aranızda başka sorusu olan var mıdır?
yoktur......
vapur iskeleye yanaşmıştı.
İstanbul kokusunun ayrılık vakti
yanını taşıyordu yanında.
bir bardak demli çay, ısıtmıyordu.
yüreğim üşüyordu, ellerim donuyordu.
Kayıt Tarihi : 10.12.2006 20:08:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Cevat Çeştepe](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/12/10/usumemistik.jpg)
Şiir de sevgiyi işaret eden bir ok,şiirleriniz bu yüzden hedefi hiç ıskalamıyor.
Şiir bana göre bir bakıma da, toprağın altındaki cevheri bulan bir tarayıcıdır.
Böyle şiirler olmasa katı kalplerin buzlarını kırmak şüphesiz çok zor olur.
Umarım gençler de okuyorlardır böyle şiirleri.Zira güzel şeylerden hoşlanmayanlar tarafından konulmuş yasaklar, sevginin önünde bir çok engel var.
Gönülden kutluyorum sevgilerimle...
Üşümemiştik
Bilmiyorum şimdi kaç saat sürdü,
büyükada’nın büyük turu.
Mevsim kıştı, ben hiç üşümüyordum.
Terkedilmiş mezarlıklar arasından yürüyorduk.
Yetimhanelerin ve yaz konaklarının.
Mevsim kıştı, sen hiç üşümüyordun.
Bakımsız atların çektiği faytonlar geliyordu
Yokuştan aşağı, yokuştan yukarı.
Biz kenara çekiliyorduk,
Yanımızdan geçip gidiyorlardı.
Arkalarından bakmıyor,
Ağaç dallarında kuşları seyrediyorduk.
Mevsim kıştı, kuşlar hiç üşümüyordu.
***
Ada söz konusu olunca üşenme söz konusu olur mu gerçi kışını bilmiyorum ..
biliyorsun bende Heybeliada aşığıyım .. diğer adalarla her ne kadar ilgi alakam olmasa da hatta kıskanırım
sadece heybelimden bahsedin bir alışmışsınız büyükada diye de :)
neyse ..
yani ada havasını suyunu o güzelliği çok iyi bilenlerdenim .. ama turunu yapmadığım için de çok bilgiçlik yapamam
ama havası var ya hele vapurdan tekneden iner inmez admını ilk attığın andan itibaren muhteşem bir güzellik katar ya daha orda yüreğine hemen gelir ya güzellikler .. işte o yüzden diyorum ya ilk fırsatta orda olmak hatta gece gündüz orda yaşamak istyiorum .. Rabbim bana nasip eylesin yoksa gözüm açık gidecek ..
tabii her yaz orda olmam üşenmeden oranın havasını suyunu deniziini en çok da denizini solumak için . nasıl çıprınır yüreğim de bir ada kuşu sürekli rotası orda ..
ne güzel anlatmışsın üşenmişliğin lafı olmaz
kışın da yazın da gidilir gidilmesi gerek belki
sonbaharını gördüm bu sene ilk kez aralık başına kadr gittim ..
sonra kısmet olmadı işte gün sayırouz doğum bekler gibi hemde hani son ayın sancısı olur ya gelir girede özlem ha bire tekmik atar çıkayım artık diye o misal :)
neyse
delisiyim ya çeneye vurdu yine ada dedim mi :)
dün grup çinde bir rica derken bu kadr teasüf olur mu
şimdi o güzlleği faytonu da eklersin derken ..
gerçi siz onlara pek bakmamışsınız kuşlar varken atlara bakmak ..
aslıda yazarken şimdi aklıma geldi bak gelip geçerkene bakmış kenara çekilmiş şair . o yetmezmiş gibi bakımsız olduklarını da fark etmiş .. belki de onların özgür olamaması kuşlara bakmayı tercih hanesine getirmiştir olamaz mı
düşünsene onlar sahipsiz başı boş söyle özgürce giderlerken de
atlar üşümüyordu derdi şair ..
öyle ya o hızla o koşmayla o kendine özgün halleri ile yelelerinde özgüğün esintisi ..
onlarda üşümezlerdi sanırım ..
Arada salarlar öyle .. bir kere denk gelmişti . tee dibimde bende açmışım nevaleyi .. git dersin anlamz kış dersin anlamaz bi lokma versen iyice dibine gelir açıkçası üerküştüm en sonunda yerimi değiştirdim sonrada kendimle kavga ettim bir lokma midemi bastıracak kadar yedim sonra gittim ona verdim .. onun ıstikakıymış her zaman özgür olamıyorular diyede aptalca bir şeyle .. olsun onların yiyişine bakıp karnımı doyurdum birde çayım sigaram .. Allahdan ona niyetlenmediler vermezdim valla :))
.........
neyse yani o yüzden özgürlük ada ve kuşlar uçan kuşlar özgürce kanat çırpan .
birde çam ağaçları olduğu için hani bizim burda ağaçlarda bişey kalmadı öyle cıbıl ya ağaçlar
oysa kuşlar için ne güzel bir mekan çam kokusu ve güçlü dalları . ve güvenli ..
....tabii ki onlara bakınca kendine dönüp kendile de bir kontak kuruyorsun aslında yüreğinle ..
üşümeyen kuşlar
ve yerde yürüyen adayolalrını arşınlayan kumru kuşlar ..
sevgilileri hep kumru kuşlara benzetirim
kumruşlar ..
yerde gökte mutludurlar ve hiçç üşümezler ..
sevgiye açılan kanatları her daim yanlarındandır .
:)
****************************************************************************************************
Gülüyordun, kardelenler gibi,
Zamana karşıydık, firardaydık ve aşıktık.
gülüyordum, önce derin bir soluk alıp.
Bulutları ciğerime dolduyordum,
Gökyüzünü soluyordum.
Denizler dalga dalga senin olmuştu.
Ve gözlerin en güzel sen gibi bakıyordu.
Gülüyorduk, üşümüyorduk.
Keyfimizden bin yıldız çıkaracak,
Geceyi beklemeyecektik.
Sen yıldızlardan kolye takacaktın boynuna.
Güzelliğin gece serenatlarını çatlatacaktı.
Denizlerde bulutlar gibi üşümüyordu.
Denizlerde bulutlara şarkılar söylüyor
Sevdasını fısıldıyordu eğilip kulağına.
****
orda olup da bu türküye benzer türkü söylemeyen var mı yürek evinde
adada olmak bambaşka birşey .. tabii ki yanında sevdiğin ya da hayali
ama sol yanında mutlak biri olmalı ki bu sesler yürekten çıksın ..
hayainili bile kurmak bambaşka bir duygudur ..
aslında hep hem yüreğinde hem yanında olanları kıskansam da
olsun sol yanında taşımak hamallığını yapmak da iyidir ..
konuşabildikten sonra öyle vaya böyle o hep senledir zaten .
*********************************************************************************************************
sevmesini bilmeyenlerin
yaşayacağı mevsim var mıdır?
yürüyeceği yol nereden geçer.
sabah güneşi nasıl karşılar,
ay ışığında nasıl sarhoş olur
ve yakamozların kulağına
neler fısıldar.
sevmesini bilmeyenler
hangi türküyü çalarlar ıslıkla.
nelere güler, nelere ağlarlar.
yani hiç dolar mı gözleri
neşeden ve hüzünden.
parmaklarına iğne battığı zaman
acıyı duyarlar mı yüreklerinde.
sevmesini bilmeyenler için
uzak daha da uzak ve
yakın en uzaktan da mı uzaktır.
ve bir gül kokusu uçar geçer mi
burunlarının diplerinden.
var mıdır bir şeyleri sevdiğini sanıp ta
sevmesini aslında hiç bilemediğini bilmeyenler.
vardır.
peki aranızda başka sorusu olan var mıdır?
yoktur......
**************************
sevmesini bilmeyenler asında hayatın anlamını bilmeyenlerdir ..
aslında bazıları da biliyorum zanneder ama bilmez ama bir gayretide yoktur
hep banacıdır bana gelsin bana desin benden bi zırmık işlemezle sevgi olmaz ..
sevgi ömrünü vermektir yaşamın her alanında dolu dolu hissetmektir
sevgi bambaşka bişeydir ya
kıyısında köşesinde olanları ben hesaba katmıyorum ..
gerçek sevgi yürektedir
sesdir hislelrin en koyusudur
herşeyden üstündür aşktan bile ..
ağırlığını herkes taşımaz sevmesini bilen o ağırlık kuş tüyü gibi gelirken bilmeyen yada emanet taşıyana da of dedirtir
taşıyamazlar altında kalırlar zaten ..
bencil adamların sevgisi olmaz
hep banacıların
yürek fedakarlığını bilmeyenlerin sevgi diye sundukları
neyse ..
zaten o kendini ele veriri vasa bayrak bayrak açar zaten
gözü kaşı sözleri yüreği varlığı ivs . sevgiyim der ..
şükür Rabbim herşeyinden bol bol koymuş yürek heybeme
herşeyden... çok insan sevgimi
insanı seven zaten bilir böyle bir sevgiyi de
çocukları seven bilir böyle bir sevmek nediri
neyse
lafı bile yeter sevgi ışık ışık
hani evin tüm ışıları yakarsın ya birden şık şıkırdım olur sevgi öyle bir hazine .
yüreğin ışığı aydınlığı gülen yüzü .
tamam çok konuştuk gidiyoruz :)
söz konusu sevgi olunca...
eh olsun o keder demi Kaptan :)
hesapsız kitapsız özgürce sevme insanı bitkiyi hayvanı doğayı denizi
vs ..
çığlık atmak gibi benim için
sokakta çocuk görüp bebe görüp hepsi aynı imiş gibi
hani öyle bir duygu yerleşir ya daha bebe lafı duyar duymaz ay canım derken o içimiz eriri ya ..
aslında soksta gördüğüm çocuklara bile öyleyim ya
deliyim sevgini sevanın aşın her çeşidine işte
seven insanlara da öyle . sevmesini bilen sevgiye saygı duyan .
tamam gidiyorum :))
sonraaaaaaaaaaa...
***************************************************
vapur iskeleye yanaşmıştı.
İstanbul kokusunun ayrılık vakti
yanını taşıyordu yanında.
bir bardak demli çay, ısıtmıyordu.
yüreğim üşüyordu, ellerim donuyordu.
****
ahhh işte ahh
o yüzden yaz kış kalmak isterim adada
ama
şairin ada kokusundan çok
ayrılık zillerinin çalışı
ve onları bekleyen vapurdu
gardiyan gibi ayrılık saatini haber veriyordu bu sefer oysa gelirken ne çok sevmişti bu vapuru ..
ama ya şimdi şimdi belki de .. kötü bakıyordu vapur
bir rüzgar gelecek eller ayrılacak yürek üşüyecek bir rüzgar gelecek sevgiliyi götürecekti yanından ..
ve yerini üşümüşlüğe bırakacakdı ..
sonra farkına varacaktı ki aslında sevginin hayali idi onu ısıtan bu kar kış soğunda
***
hüzünlü de olsa çok çok güzeldi ben çok beğendim ..
genelde finalleri mutlu bitsin derim ya
öyle istedi yürek işte...
ayrılık zili ile bitiriyor hayaller.. zaten her hayalin sonu olduğu gibi.. sımsıcak bir hayalden uyanadıktan sonra üşümüşlüğünü fark ediyor insan . ( ne alaka ise bak şimdi yazarken geldi aklıma .. hani uyuklar kalırız ya oturuduğumuz yerde öyle kıvrılırız .. birden gözlerimiz açınca ne oluyor neden üşüyorum hu kapı çam mı açık hikayesi yok işte uyuyup kalmışız öyle buz buz olururz ya hiç sevemem sinir olurum nerde uyuyan öyle üstü açık birini görsem içim gider hele faarkında olmadna uyuyor ama eli kolu öyle kıvrım kıvrım . içim acır flim bile olsa yazıkkk çıkar hemen .. o uynasın bak nasıl üşür şimdi adam şunun üstüne birşey örtmez mi falan derim öyle deli işte ..
belki ona benziyor bu ayrılık üşümesi de belki acık fazladır ama umutsuz sa ama varsa ayrılın vedasında geri gelişler .. birşey de olmaz
çok üşümüşler listesinden alışıkız bizz der yiğitliğe veririz de
işte giden bir daha gelemeyecekse gelmeyecekse ..
o zaman döülmez akşmın şarkısı eşliğinde
olsun ya bak bak iyimser yüreğe :))
ya hiç olmasaydı deriz o zamanda
ne olmuş yani doldu oldu bir gün bir saat bir asır gibi pişir pişir getir :)
hata üstüne bir de kendinden sevgi baharatlarını aşk ikrislerini lkattt . oooo
bişey olmazzz
deyip geçemek lazım takılı kalmadan fazla ..
hayat çok kısa çünkü
sevgiyle aşka güzelliklele ne kadar dolu dolu sayfamız varsa o kadar huzur içinde gideriz
geçek hayatta da hep sevgiyle aşkla güzellikle kal kaptan
yüreğin emeğin varolsun .
selam sevgiler o güzel yüreğine .. ve teşekkürler .
sevmesini aslında hiç bilemediğini bilmeyenler
vardır.'
sevmesini bilenlere
sevmesini bilip
sevgiyle can verenlere
ışıklar saçanlara ne mutlu!
büyükadaya
ada vapuruyla yolculuk yaptım sayenizde
saygılar!
sevgilerim, saygılarımla
TÜM YORUMLAR (4)