Elazığın Yurtbaşı (HOĞU) köyünden Revizör Ömer Efendinin oğlu. Babasının memurluk yaptığı Diyarbakırda doğdu. Orta öğretimini Elazığ'da bitirdi ve Yıldız Teknik Okulu Elektrik bölümünü sosyal devinimleri yüzünden bitiremedi. Yıldız Teknik Okulunda büyük ozan Behçet Necatigil'in öğrenciliğini yapmak onuruna erişti ve şiir dünyasıyla O'nun büyük katkılarıyla tanıştı.
Ankara Sulakyurt ilçesi Akkuzulu köyünde yedek subay öğretmenlik yaptı ve Kızılırmak deltasında ''Kızılırmak üzerine
köprü yapan solcu öğretmen'' olarak anıldı.
Yaşamak zordur
Penceresiz evlerde
Deniz karşında bile olsa
Özlem duyarsan denize
Yaşamak zordur
Kovulmuş bir RUS atlet
İsveç adına
Aldı ALTIN madalyasını
Çekilirken bayrak
Milli marşla yukarılara
Şampiyon ağlıyordu...
‘’Silvia Moro ile beraberimizde yolculuk boyunca üzerinde birikecek tüm kirlerle birlikte götüreceğimiz tek elbise beyaz gelinlik olacak ‘’
Erkek (!) adamdır.
Alır serçeyi avucunun içine çılgınca sıkar
diğer eliyle; yavaş yavaş
Bu bir savaş
Koynunda dolunay
Sarhoş olmuşsun
Kaçıyorsun
Acısından sabahın
Bu bir savaş
Cogito, ergo sum
-Yitik Onurlar İçin-
Yaşıyorum demek ki sen yoksun
Örneğin duysaydın kalpten gittiğimi
Ve iki damla yaş aksaydı gözbebeklerinden
Ya da yetişmek için cenaze törenime
Toprak yolda yüz seksene bassaydın
Kanmasaydın beyninin çirkin yalanlarına
Üzümlerin mutsuzluğunu
Kancıkca vurdular
kahramanca öldün
Bir karanfil gibi düştü
ak mermerler üstüne kanın
Yiğidim dert etme
unutur mu seni halkın
Çok uzun çarşılarından
Köhne bir kasabanın
İçimdeki atları dört nala sürüyorum
Kaçıyorum bilmeden unuttuğum kendime
Belki yeniden dönüş yarattığım şehire...
Bilmiyorum nereden almışım bunca yükü
Nerden aklına geldi yaprakları acıya boyamak
Aynalarda seyretmek cemalini
Ve resmetmek tükenmiş umutların
Kokuşmuş kırıntılarını...
En güzel baharında sevdanın
Bana bir şeyler oluyor
Daha tutmadan ellerini
Bilmeden çiçeklerin
Açacak renklerini
Kardan bir adam gibi
Eriyorum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!