Sen Erenköy meleği
Gönlümün yirmidört saatlik
beyhude kelebeği
çingenenin elindeki
en güzel çiğdem çiçeği
sana yazdıklarım
gözümün nuru, elimin emeği
senindir kalbimin en derin yeri
gideceksen çek git
bırakma bende kederi
haydi git bakma sakın geri
ve unutma sana verdiğim değeri
ulan o anasından doğma
parlak çömeze değermi
bu gidişinin sebebi
silinir sanıyorsan götür öyleyse
gözlerimdeki elemi
işte şimdi o çingenenin elinde
demetlenirken kainatın akışı
yarin bir başkasına yar diye bakışı
bulutlardan akan yağmura denk oldu
bu gözlerimin yaşı
off...offf...
dalgalandıkça rüzgarda saçları
anlatamam...etrafına nur saçan bakışları
döndükçe dans eder
eteğinin yamaçları
nedir bu güzellikte
tanrıyla olan yarışları
birde sorma
yavru ceylan gibi benden kaçışları
vakit sıkışmışken
akreple yelkovanın kıskacında
bense daha ömrümün baharında
asılıdır sanki vücudum darağacında
gözlerin vardır
gözlerimin başucunda
güzelliğinin o alacakaranlığında
Ve sadece masumuyetindi
beni çaresiz kılan
nafile yalvarışlardı
ömrüme bir enkaz gibi yıkılan
sen söyle varmıydı benim gibi
ilk görüşte böylesine sana bakakalan
harab olan bi hayattı
bu tabloda gözlerime takılan
oysa ruhumdu
sana bütün saflığıyla el açan
bir ölüyüm sanki
uçurumun kenarında dolaşan
bir bendim aslında
hayatın kıyısında
bütün yanlızlığıyla
yaşamayı başaran
aşkı ise daha ilk trenle kaçıran
senin olsun herşeyim
ömrümden artakalan
varsın son birkez daha
güneş batsın
yaşamak dediğin buysa
bırak üstü sende kalsın
Kayıt Tarihi : 1.9.2007 13:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!