Evet üstadım, ben söyledim sen dinledin,
Hele bir de sen konuş bakalım, ne anladın,
Al mızrabını, nasırlaşmış parmakların arasına,
Dertler, bağlanmanın tellerinde anlam kazansın.
İster kadersizliğime dem vur, kaderim derdim olsun,
İstersen gönül koyduğum dostlarım, kadehime dolsun.
Yalnız bu kez oldukça sıkı bas, bağlamanın tellerine,
Gecenin sessizliği bozulsun, efkarımız son bulsun.
Okuyayım tüm alemin gelmişine, geçmişine,
Suskunlara ses, mecal olayım garibin düşmüşüne,
Alın yazımda soldurulmuş her ne var ise,
Mıh gibi çakayım, tabu gibi yazayım gülün açmışına.
Heh şöyle üstadım, bestenin “sol” dan al başını,
İşte sızımın olduğu yanda orasıdır, çek fişini,
Her mızrap çarpanda dut ağacın gövdesine,
Meze olsun içkime, yakmasın genzimi, döşümü.
Yağmur olup karışsın toprağa yüreğimi yakanlar,
Name olup, bulutlara yükselsin beni benden alanlar,
Açık edeyim feleğin tüm entrika ve düzenbazlıklarını,
Bu gecenin hatrına, hayata dair yeniden kurulsun oyunlar.
Ömer BAYCAN 25.03.2021
Kayıt Tarihi : 19.12.2023 11:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!