Ben
bir şiir yazmak istedim Usta
senin gibi.
Kelimeleri
demir gibi döverek
ve ipek gibi severek.
Durup baktım dünyaya
senin baktığın o kuleden,
yani,
bir ceviz ağacının tepesinden değil belki
ama
beton bir binanın
soğuk bir camından baktım.
Ve gördüm
insanları gördüm.
Aceleci,
yorgun,
ve biraz da unutkan.
Ellerinde
plastik bardaklarda kahveler
ve yüzlerinde
binlerce piksellik
solgun maskeler.
Memleket geldi aklıma,
o senin
"saçları saman sarısı, kirpikleri mavi" sevdaların gibi
o benim
toprağına, taşına, bulutuna
vurgun olduğum memleket.
Hâlâ
ekmek aslanın ağzında
ve umut
hâlâ
en inatçı tohum
çatlamış dudaklarımızda.
Zor zamanlar, Usta,
zor.
Ama hani demiştin ya,
"En güzel günlerimiz
henüz yaşamadıklarımız."
İşte o sözün
bir bayrak gibi dalgalanıyor
zamanın tam ortasında.
Yaşamak
bir ağaç gibi tek ve hür
olmak zor bu çağda.
Kardeşçe bir orman olmak
daha da zor.
Ama biz
yine de
direniyoruz.
Köklerimizle toprağa
ve dallarımızla güneşe
inatla
ve sevdayla
direniyoruz.
Çünkü
sen öğrettin bize
en karanlık gecede bile
gökyüzüne bakmayı
ve "Merhaba Kâinat!" demeyi.
Sen öğrettin
mesele esir düşmekte değilken
teslim olmamakta bütün meselenin.
İşte bu yüzden Usta,
bu şiir
bir naziredir sana.
Bu şiir
senin yaktığın o büyük ateşe
bugünden taşıdığım
bir çam dalıdır.
Korkusuz,
cesur
ve alabildiğine
yaşam dolu.
Saygıyla
ve o bitmeyen
insan sevdasıyla...
Hasan Belek
31 Ekim 25-Akçay
Kayıt Tarihi : 31.10.2025 22:47:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.



Serbest "nazımda", ona öykünür gibi
Atatürk'ün "tam izinde..."
Ne denir ki,
"Devam Usta..."
Tebrikler nazireye...
TÜM YORUMLAR (1)