Gösterip burhanı-i vahdet gül ile sûsen bana
Nevbahar eyyâmı verdi neş’eler Gülşen bana.
Ney gibi feryada dönderdim cihanın gussasın
Geldi dünyanın gamından derd-i dil ehven bana.
Gamınla bî-karar olsam hayalın hep neşinimdir
Mezak-ı zevk-ı aşkın neş’e-i kalb-i hazinimdir.
Şarab-ı nâbe meyletsem sunar mı nerkis-i mestin
Atîş-i aşkın olsan nûş-i la’lin engebinimdir.
Rûsiyeh bir âsıyım gufrâna geldim yâ Gafûr
Hân-ı lûtfundan bana ihsâna geldim yâ Gafûr.
Müjde-i “Lâ taknatû” verdi beşaret gönlüme
Rahmetin ümmid edib derbâna geldim yâ Gafûr.
Günahkârım günâhım cümle-i âlemden ekseridir
Penahım dest-girim Hazret-i Sıddik-ı ekberdir
Ebu Bekr ü Ömer’dir rükn-i a’zam din-i İslâma
Ali Şîr-i Hudâ’dır hem dahı sâkî-i Kevser’dir
Her zerrede bin hikmet ü esrar hüveydâ
Takdîs kılır nâmına a’lâ ile ednâ
Kıldın nice gümrâhları Sen âif ü dânâ
Sübhâneke sübhâneke yâ Halika’l-eşyâ.
Musâ’ya kılıp vâdi-i Eymen’de tecellâ
Kutb-i erbab-i velâyet şem’-i bezm-i evliyâ
Şâh-bâz-ı mülk-i izzet ser-firâz-i asfiyâ
Sâlih-i râh-ı hidayet menba’-ı nûr-ı Hudâ
El-meded yâ Gavsa’l-a’zam Şeyh Abdulkadir’â.
Merhaba ey zümre-i ehl-i tarikat serveri
Eyleme âşıkları nushunla bîzâr ey hatîb
Makdeminden ehl-i diller oldu pür-zâr ey hatîb
Mal-ı evkafı yemek fikriyle çıktın minbere
Sanma kim gönlünde vardır havf-i Cebbar ey hatîb
Çarh-ı dûn her dem muradım aksine devran eder
Zulmu efzun eyleyip çeşmim benim giryan eder
Görmedim asla vefâ bu dehrde yoktur sebât
Her kesin bir nev’ ile bağrın ezer pür-hûn eder
Bu cihan içre kurulmaz idi “Dîvan-ı Elest”
Mahrem-i sırr-ı Hudâ olmasa merdân-i Elest
Yâr ettikçe o dem âlem-i erevâha hitap
Oldı dil âşık-ı mestâne-i “Dîvan-ı Elest”
Kaid-i râh Hüdâ’dır aşk ile sevdâ bana
Geldi dünyadan gam-aşk ile istiğnâ bana.
Şive-i hüsn-i hakîkî eyledi sekran beni
Etmesin arz-ı tecell şahid-i dünya bana.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!