URFA KOKUSU
Açılır demir kapı
Heybetli gölgesiyle yaşlı incir ağacı
Toprak avluda secdeye kapanmış
Minever nenem eyvanda
Mütevvekkil ve sabırlı
Karanlık dünyasında tespihe durmuş
Ahşap kutusunda yaşlı radyonun
Acem-aşiran feryadıyla dalmış gitmiş babam
“Ey lebleri gonca yüzü gül serv-i bülendim”
Henüz dar sokaklarına hapsolmamış sevdam
Henüz kırk hayaller limanına demirlememiş gemilerim
Henüz hayallerime kurulmamış o hain pusu
Haziran temmuzuna kavuşmuş
Eyyam-ı bahuru hasretle beklemekte
Uhrevi bir alemden uyanılan ikindi uykusu
Sayıklamalarla üşüşür dudaklarıma”Elif,Lam,Mim”
Rahlenin sarkacında o vakur duruş
Ramazan ikindisinde yıkanmış
Gül yağı kokusuyla Pazar Camisindeki hatim
Çocuk gülüşüyle koşuşan o sevimli berduş
Damağımda biyanbalı burukluğu ve gül kurusu
Burnumun direğini sızlatır Urfa kokusu…
Ne zaman baharla yazın vuslatında uyansam
Tarifsiz kederler ve hüzünler sağnağıyla
Beykapusu’ndan esen bu kokuyu duyarım
Feryadımı kimseler duymaz, bütün Urfa sağır
Çocuk düşlerim yağar üstüme üstüme
İşte o zaman serseri günlerimi özler rüyalarım…
Evet dostlar,bitimsiz hayallerime isyanım bundandır…
Osman Ataman BİNER 02.07.2023-EDİRNE
Osman Ataman Biner
Kayıt Tarihi : 12.8.2023 23:37:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!