Seni ilk tanıdığım yeri
Gözlerinin rengini
Saçlarının kıvrımını
Kapında nöbetlerimi
Yakamozlu bir gecede ettiğim
İlanı aşkımı unuttum
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Devamını Oku
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Şunu öncelikle söylemeliyim ki : bir edebiyatçının şiirine yorum düşmek haddim değil. Ben, ancak şiirin –kendi cephemden- çözümlemesini yapabilirim. (Ya da, Antoloji üyelerinin büyük bir çoğunluğunun yaptığı gibi, şiirden bir bölüm alıp altına da : “çok güzel olmuş”, “yüreğine sağlık”, “tebrikler”, “kutlarım(!)” gibi cümleler düşerim. Tabiî ki bunlar da ne kadar yorum olur, takdir sizin…)
Serbest ölçüyle yazılan şiir, tarihsel sıra güdülerek oluşturulmuş.
Birinci bölümde ilk tanışma, ilk intiba, ilk açılım dile getirilmiş. İkinci ve üçüncü bölümlerde yaşanılanların tortuları var. Bu tortularda hep olumsuzluklar ya da olumsuzluklara sebep teşkil edecek davranışlar sıralanmış. Bu yaşananlar için, şair(e) her ne kadar “unuttum” dese bile, aksine unut/a/madığını, yüreğinde yaralar oluştuğunu şiirin bütününden anlıyoruz…
Şiirin finali olan son bölümde ise, yaşanan olumsuzlukların neticesi, yani ayrılık anlatılmış.
Unutulmayan ve sızısı dinmeyen bu koca hikâye, şiirde dört bölüme sığdırılırken, yürekte kaç bölüme sığdırıldığını son dizeden anlamak mümkün: “ Yalnız, seni ne çok sevdiğimi unutmadım!...” Bana göre şiirdeki temel kurgu bu mısrada yüklü. Şiirin kalbi sayacağımız bu son dize üzerine oluşturulan diğer dizeler, hep bu dizeye hazırlık teşkil etmiş.
Şair(e), hem şiire başlık olarak seçtiği hem de şiirini üzerine kurduğu “UNUTTUM” sözcüğü ile “UNUTMADIM; NASIL UNUTABİLİRİM!... UNUTMAK MÜMKÜN MÜ?...” diye inliyor şiirin finalinde…
İnsan muhayyilesinde, unutulması mümkün olmayan en büyük kavram şüphesiz ki “sevgi” üzerine kurulu olandır. İnsanın sevdiğini unutamayacağını anlatan şair(e), sevdiğinden “naz, ağır laflar, kılı kırk yaran sorgular, vaat edilen ama yerine getirilmeyen sözler, gerçekleşmeyen umutlar , sonu hüsran olan coşkular” görse bile, unutmanın mümkün olmadığını izah ediyor zaten. Üzerinden yıllar da geçse, yürekteki izin kaybolmadığını bu şiirle ispatlamış şair(e): çünkü bu şiir o yaranın kanamasının bir ürünüdür.
Şiirin teknik kısmıyla ilgili – haddim olmayarak ve Neriman Hoca’mın hoşgörüsüne sığınarak– başlıktaki anlamsız noktalama işaretlerine (? ? ? Unuttum? ? ?) itiraz ediyorum.
Zevk alarak okudum şiirinizi. Yüreğiniz incinmesin Efendim…
Selâm ve saygı ile…
Unutmak aslında unuttuğunu sanmaktan ibaret biraz da unuttum diye kendini kandırmaktan...
Gerçeğin hayalden en bariz farkı,
Uzağa atarsın yakına düşer,
Öyle günler, öyle simalar varki,
Unutmak istersin aklına düşer........demiş şair. Doğru da söylemiş. Hiç birini unutmamışsınız.
Ellerinize sağlık, tebrikler.
Sana olan özlemimi unuttum
Yalnız, seni ne çok sevdiğimi unutmadım.
harikasınız..kutlarım..
saygılar
bazen kalır bir nokta sönük içerde
severek okudum
kutluyorum...
:)) bende unutmamissin ki bunlari yaziyorsun diyecektim...son dizede durakladim..unutulmaz ki..tebrikler ablam
Unutmamışsınızdır diyecektim.
Ki son dizeye gelince gördüm ki UNUTMAMIŞSINIZ.
Kolay değil elbette.
tebriklerimle.
Sevgili Aras, şiirinizi okurken içimden Rıza Polat Akkoyunlu üstadın unutamazsın nokta noktam unutamazsın şiiri geçti..ama şiirin sonunda seni sevdiğimi unutamadım mısrası şiiri harikalar diyarına aldı götürdü. Tebrikler dost kalem Ankara'dan sevgi ve saygılar.
Sn Aras kutlarım.
En önemli şeyi unutmamışsınız..
Sevdiğinizi..
Yüreğiniz hep sevgide kalsın.
İlhamınızda yazsın.
Selamlar.
Evet zamanla unutulan ayrıntılar oluyor.
Sevgi ise hep yürekte kalıyor.
Kutlarım bu güzel şiir için.
Bu şiir ile ilgili 60 tane yorum bulunmakta