Unuttum karlı bir akşam babamın sobada kestane pişirişini.
Darbukacı Tezgül ablayı ya da Trakyalı Fahrettin abiyi.
Her bayram elini öpmeye giderdim de, kendine has şivesiyle beni sorardı.
Giderken de elime para sıkıştırmasını bırakmazdı.
Unuttum en son çocukluğumda gittiğim memleketimin tandırda pişen ekmeğini.
Çocukluk arkadaşım Gökhan'ı, Doğan'ı, Rıdvan'ı, Ali'yi Veliyi.
Unuttum cebimde 5 kuruş yokken, okulun yolunu cıvıldayarak arşınladığım o günleri.
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim