senin için yaptığım bestelerin
hüzünlü nameleri
hiç susmadı kulaklarımda
gözlerimden silinmedi
dudaklarında ki davetkâr gülümsemelerin
ne zaman bir şiir duysam
sevdadan söz eden
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
seni çizmiş
seni dokumuş kalemim
ne zaman unutmaya
çalışsam
çığlık çığlık
fırtınalar koparır yüreğim.
Unutulmadıkça şiirler yazılıyor.Unuttum diyenlerde zannediyorum ki biraz yalan söylüyor.
Kutluyorum değerli kaleminizi
Muhterem Bilal bey harika bir şiir adeta ressamın resmi tuale işlediği gibi sizde nakış nakış işlemişsiniz yüreğinize sağlık üstadım büyük haz aldım okurken derin saygılarımla selamlar
Yüreğinizin sesi , dizelerde yankılanıyor.
Tam puanla kutluyorum sizi ve şiiri.
SEVGİ VE SAYGILAR
İNCİ GERMENLİLER
Bilirim ayrılık acısını..Ve bizim en büyük sermayemizdir...Şiirlerimizin çoğu ayrılık ve unutmamak üzerinedir..Değerli kardeşimden güzel bir şiir okudum...İnce ince nakış nakış işlenmiş..
MEHMET KINDAP
.....................
İnce, ince işlenmiş gözlerimde resmin
Nakış, nakış olmuş mısralarda satırlar
Seni çizmiş, seni dokumuş kalemim.
Ne zaman unutmaya çalışsam seni
Çığlık, çığlık fırtınalar koparır yüreğim. .....güzel şiir okudum..tşk.şairim....
Senin için yaptığım bestelerin
hüzünlü nameleri hiç susmadı kulaklarımda.
Gözlerimden silinmedi
dudaklarında ki davetkâr gülümsemelerin.
Ne zaman bir şiir duysam sevdadan söz eden ve
Bir müzik işitsem, hasretlikten yana
Bıçakla deler, tuz basarlar yarama.
Yalansız riyasız hasretim sana,
Ne yana baksam izlerini görüyorum!
İnce, ince işlenmiş gözlerimde resmin
Nakış, nakış olmuş mısralarda satırlar
Seni çizmiş, seni dokumuş kalemim.
Ne zaman unutmaya çalışsam seni
Çığlık, çığlık fırtınalar koparır yüreğim.
hocam bude güzel şiirlerinizde biri tebrikler kaleminiz daim olsun saygıalrımla yıldırım şimşek
dogum gününüzde bu siirinizi okumayi sectim saygideger üstadim...tsk ler ve saygilarimla
UNUTAMADIKLARIMIZDIR BELKİ DE YAZDIRAN ?
YÜREĞİNİZE SAĞLIK
Susturamadık yürek çığlıklarını unutamadıkça.
Ah şair dostum bunlar da olmzsa kakem düşer mi pamaklarımızın arasına, nasır tutar mı tırnak diplerimiz? Şiirleriniz çok içten yazılmış tebrik ediyor başrılarınızın devamını diliyorum. Yüreğinizden sevgi eksilmesin...........
Ve seni yazmak istemişse de şairler/ yazamamış eşsiz tarifi zor sevânı/ne saz çalabilmiş ne notalar da manâ kalmış utancından/ve yüreğim içten içe sevdi seni/ yüce sevdânın hicabından.Kutlamak az gelir Bilal bey;Ayakta alkışlıyorum sizi...
Bu şiir ile ilgili 10 tane yorum bulunmakta