Ey köşe başındaki sinekli bakkal
Bir sakız parasıyla kapından içeri daldığımı
On kuruşa kırık leblebi aldığımı hiç unutmadım…
Bayram günlerinin sevgi gücünü
Komşuları, ihtiyarı, gencini
Harçlıklarımı, ceplerimin sevincini unutmadım
Çocukluğumu, Meydan Mahalle’mizi
Mavi kapılı, zırzalı, upuzun evimizi
Soframızı,sinimizi
Göğermiş lorumuzu,
Ve kıtlama çayımızı unutmadım…
Zıplayıp tırmanır çıkardım dala
Dalın sağlamını dolardım kola
Söğüt ağacını kör bıçak ile
Soyduğum günleri hiç unutmadım
Anılarla gittim eski çağlara
Üzeri kar kaplı beyaz dağlara
Tahta kürek ile kardan mağara
Oyduğum günleri hiç unutmadım
Sapanla vururdum türlü kuşları
Bazen cam kırardım, bazen başları
Ceketin cebine çakıl taşları,
Koyduğum günleri hiç unutmadım
Uzaklardan kurt sesini duyarken,
Buzların üstünde paten kayarken,
Yırtık eldivenle misket sayarken,
Donduğum günleri hiç unutmadım
Üç beş arkadaşla verip el ele
Tırmanıp yokuşu kar kaplı yola
Babamın yaptığı kızağım ile,
Kaydığım günleri hiç unutmadım
Sokağımdaki arnavut taşlarını,
Saklambaç oynadığım köşe başlarını
Bacalarda uçuşan güvercin kuşlarını
Saklandığım söğüt ağaçlarını hiç unutmadım…
Ey!.. Mahallenin beli bükük, eli taşlı teyzesi
Bostana dalınca yakalanma korkusunu,
Taze salatalığın enfes kokusunu hiç unutmadım…
Ey!..Hayatımı ayakta tutan taştan kale direkleri
Dikenlerde patlayan futbol topumu,
Eyvah!.. Diye ağlayan çocukluğumu hiç unutmadım
Gönlümüzü yıkadığımız çeşme başını
Zemheride nar tutan sobanın yanışını
Minik serçenin pencereye konuşunu
Aş otunu, ayran aşını unutmadım…
Bir kıza ulaşmak için ne taklalar attığımı,
Onu görmek için, kaç teravihin üstüne yattığımı
Yağmurda koşup elini tuttuğumu unutmadım…
Güne selam veren horozun ötüşünü,
İlkbahara gülen leyleklerin şakışını,
Meydanda nahırın toplanışını
Koyun,kuzuların ses cümbüşünü hiç unutmadım…
Atların arabaları çekişini,
Yokuşta pes edip diz üstü çöküşünü
Karasu’nun nazlı nazlı akışını
Taşlarında yosunların kokuşunu hiç unutmadım…
Ey!.. Uykumu başıma yıkan çalar saat,
Senin lanet olası sesini,
Saçımı okşayan anamın nefesini
İlkokulumu, Aşkale Lisesi’ni hiç unutmadım…
Okulu ilk kez kırdığım günü,
Soluğu sinemada aldığım günü,
Filmle hayallere daldığım günü,
Ve babam öğrenince donup kaldığım günü hiç unutmadım
Ey gidi Çene Çayırı!..
Çimlerinde top oynadığımız günleri
Terleyince Karasu’ya daldığımız günleri
Sularına kahkaha saldığımız günleri
Saçımız gömlekle kuruladığımız günleri hiç unutmadım
Ey çocukluğum, ey gençliğim!..
Adına fallar açtığım,
Belki görür diye, kapısından geçtiğim
Bakışınca kanatlanıp uçtuğum...
Seni de hiç unutmadım
Ve ilk gurbetim!..
Onca hatıramın geride kaldığı,
Trenin acı acı düdük çaldığı,
Anamın ardımdan gözyaşı saldığı,
DEĞİRMENCİ’nin umut yollarına daldığı
Anılarımın solduğu günü de hiç unutmadım…
Kayıt Tarihi : 6.6.2024 14:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!