Yaşıma geldiğin zaman göğün mavisini unutma
Toprağın yanık kahve rengini
Geçen göçmen kuşların kanat izlerini,
Dinmeyen rüzgar uğultusunu Gökçeadanın...
Unutma.
Eski Rum terbiyesinde
Eşleri ölen kadınlar siyah giyerler...
Unutma kokkinadan geçerken tuzlu su içen atları.
Hayata takılı kalan eşarplarını Adanın
Unutma.
Urum Dutkarası gözlerinin aşırı açıklığını ne olur biraz kapa,
Huzur dingin bir hava kadar hafif de olsa,
Ne fark eder hayatın hedeflerle doluluğu,
Tutki Dün Adadaydın ve bugün İzmir pek de anlamlı gelmedi sana
Çünkü YerAşkı karşılıksız seven birinin bir iç çekmesi gibi genizinde başlar.Gözyaşında saklıdır merak ettiklerin.
Şapeller Tanrının ilk başvermesidir doğanın kucağına,
Bir mum kandilinde yanar sessizce,
İlk İsa gelir sessizce meryemin kucağına,
O haç gerildimi insanın alın çatısına
Ne yapsan geri getiremessin zamanı,
Kavrulan bakışları insanın ölmeye mahkumdur.
Çivilenmiş ellerde zaman bir eski rum Damından çıkmışcasına
Çaresiz ve hırpani ve Yıpranmış türküsünü söyletir Tanrının isasının Meryemine.
Sen ne olur Sen!...
Olmakta olan Buğday başağının olgunlaşmasını hisset.
Ve Hayatı daha sakin daha sessiz ve daha
Çatıksız kaşla karşılamanın enginliğiyle sev.
Yaşıma geldiğin zaman
Mutlaka possaidonlu bir mit öğren ve mutlaka bir beyaz duvarı yalayan rüzgarların olsun elinde
Kayıt Tarihi : 17.7.2019 23:10:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ulkar Cenger](https://www.antoloji.com/i/siir/2019/07/17/unutmaa-5.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!