Unutma ki Şiiri - Yorumlar

Nasıl unutulur, ben bilmiyorum..

"Böyleyim diye ayıplama beni
Bir gün kendimi
Sonsuzluğun koynuna bırakırsam
Yaralı ve yenik bir asker gibi
Darılma!
Unutma ki
Her seven adsız bir kahramandır
Unutma ki
İnsan; sevebildiği kadar insandır."

Muhteşem

Nasıl güleceğimi bilemedim. Hahahahahahahahha
Vezir Bey;taşlama diye bir şeyden haberiniz var mı?
Hakikaten siz bu işi anlamıyorsunuz.

Bundan sonra sizi dikkate almayacağım.

*** MUHTEREM ŞAİR VE YAZARLAR ***
--Dünya'da Halk Edebiyatının en gelişmiş Ülkelerinden biri bizim Ülkemizdir.
Özellikle Şiir kültürel alt yapımız sağlam temeller üzerine inşa edilmiştir.
Osmanlı Monarşisinin çöküşünden sonra, Milli Edebiyatımız Anadolu'nun
her sathında sosyal ve kültürel gelişmelere irşat olmuştur. Çok değerli Şair
ve yazarlarımız Maşruktan-Mağribe Edebiyat yolunda çığır açmıştır.
** Şair vardı da, Antoloji seçki kurulu bulamıyor deyimi, oldukça talihsiz bir
beyan olduğunu düşünüyorum ***
.
--Antoloji Sayfaların da yazan çok değerli, ufku geniş, feraset sahibi, yansız
tarafsız, korkusuz ve hiç kimsenin adamı olmayan nice cesur yürek Şairlerimiz
vardır. Bunlardan çok sevdiğim, Şiirlerini yakinen takip ettiğim bir kaç Şair ismi
arz edeyim.
Fahri Bulut, Melahat Çetinkaya, Hayrullah Değerli, Hatice Olkuner, Nuri Ulufer,
Fatma Biber, Emin Yıldız, Nuriye Akyol, Fehmi Tazegül, Zeynep Kırmızı, Mehmet
Hanefi Ekici, Huri Çalışkan, Bedri Tahir Adaklı Umut Sucu, İrfan Yılmaz, Tüncay
Akdeniz, Hülya Yıldırım, Avni Temiz, Şentürk Dursun, Ruhi Hatunoğlu, Aşık Özeri
Fatma Aras, İshak Aras, Ali Çelik, Murat Demir, Atilla Ertuğrul, Ozan Bindebir,
Hikmet Aksu, Kul Sedat ve daha nice-niceleri. İsimlerini arz ettiğim muhterem
Şairlerimiz memleket sorunlarını yakinen takip eden, toplumsal meseleleri gayet
anlaşılır bir lehçeyle Şiirleriyle icra eden, Hak ve hakikatı güncelleyen her biri
ayrı-ayrı kutlu değerlerdir. Yeter ki bizler onların ne anlatmak istediklerini doğru
okuyup ve doğru anlayalım......VESSELAM
-------OZAN ÇAKIROĞLU------

''Benzin vardı da biz mi içtik''
S.DEMİREL

Şair vardı da site mi bulamıyor. :))))))))

İnsanız birisinden hoşlanırız,
Sevmek isteriz
Aşık olup yaşamak isteriz
Dünya birlikteliğini
Kendini bilen vuslatını da bilir
Çaresiz aşklara bulaşmaz
Ancak birileri engel olursa
İşte o zaman bu şiir anlamlı olabilir
Yoksa şiir yazabilmenin bir sancısıdır.

Osman Akçay beye aynen katılıyor ve dediklerinin tamamının altına imzamı atıyorum ve de daha önce yorum yaptığım bu şiire yeni bir yorum yapmıyorum.

Her gün aynı şairlerin aynı şiirlerini okumaktan bizler bıktık ve bu durumu tüm arkadaşlar eleştirdik. Yine de ısrarla günün şiirini seçenler bu kararlarından asla vazgeçmediler.

Her gün aynı yemekler yenilmeyeceği gibi aynı şairlerin aynı şiirlerini sürekli bizlere okutarak bu şiirler ezberlettirilmez. Cümlenin 2. kısmını bir türlü anlatıp seçici kurulu ikna edemedik.

Ben de hiç olmazsa her gün aynı yemeğin yenilmemesi açısından bazı tavsiyelerde bulunayım dedim.

Her gün aynı besinleri tüketmek anemi, osteoporoz gibi sağlık sorunlarının ortaya çıkma olasılığını artırır. Seçtiğiniz yiyecekler mineral ve vitamin açısından zengin olsa bile, bunları tekrar tekrar yemek yeterli besin çeşitliliğini sağlamaz. Mükemmel bir süper yiyecek yoktur. Bazı yiyecekler çok besleyici ve fitokimyasallar ile antioksidanlar açısından zengindir, bazıları ise değildir. Ancak en sağlıklı diyetleri bile uygulayanlar, her gün tüm vitaminleri, mineralleri, antioksidanları, lifleri ve fitokimyasalları mutlaka tüketemezler. Çeşitli yiyecekler yemek, optimal bir besin alımına sahip olmanın bir yoludur.

Saygılarımla.

Ünlü şairlerimizin şiirleri okuyarak bir süreklilik arz ettiği için neredeyse ezberledik burada yeni şairlere ozanlara fırsat verilmeli burası bir şiir sitesi ise ki öyle düşünüyoruz o nedenle buraya şiir yazıyor okuyoruz, yorum yazıyoruz, sitenin büyük ustayı rahmetle saygıyla anıyorum

Allah -c.c-, insana çeşitli duyguların yanında sevme ve buğz etme duygularını da lütfetmiş ki onları yerli yerinde kullansınlar ve bu dünya imtihanlarını yüzlerinin akıyla kazanıp ahiret yurdundaki baki cennetleri ve onlarda münderiç olan ebedi saadetleri kazansınlar diye. Yani Allah, bize sadece sevme hassesini lütfetmemiş, dolayısıyla da insana meşru ve gayr-i meşru, dost ve düşman her varsa hepsini de sevmemizi emretmemiştir. Meşru ve dost olanlar sevilecek, gayr-i meşru/haram olan ve de düşman olanlara karşı da menfi tavır takınılacak. Yoksa sınavı kaybeder ve iki cihanın bedbahtlığına mahkum oluruz. Bu ilah kıstaslara göre insan, Allah'ın emirlerine uyduğu ve yasaklarından kaçtığı nisbette insandır ve müslümandır.

Şair beyin dediklerini ise, biz henüz daha tıfılken ve şapı şekeri birbirinden ayıramazken ve de duygularımızı dini ölçülere göre kanalize edemezken yapıyorduk. Daha sonra kitap ve sünnet ölçülerine vakıf olup, davranışlarımızı o ilahi ve Nebevi kıstaslara göre ayarlayarak, daha önceki o hissi ve mihenksiz davranışlarımıza tövbe ve de istiğfar etmeye başladık.