Babamı 31.ekim.1976 yılında kaybettiğimde o günden bu güne rüyalarımdan hiç çıkmadı.
Zaman zaman hayalini görür çok güçsüz kaldığım anlarda bana yardıma gelirdi.Tam yardım etmesini ve üzerimdeki yükün hafifleyeceğini düşünerek maddi manevi rahatlık hissederdim.Bu yüzden mutlu olurdum ta ki gözümü açıp baktığımda bunun rüya olduğunu anlayınca tekrar yıkılırdım.Ama o bir anlık olsun mutluluğun ezikliği yüreğimde dururdu.Bunun sebebi de ağabeyimle küçük kardeşimin sürekli kavga edişi.Amacım birliği sağlayıp huzurlu bir hayattı
Bu beni sürekli ruhumda stres yapardı.Aha kavga ettiler aha edecekler diye.Bir arada iken hiç hafta sonu kavgasız geçmezdi soframız.Hep yemek boğazımızda dizili kalırdı
Ben liseyi yeni bitirmiş,öğretmen okuluna kayıt yaptırmak için o hafta sonu gidecektim.Babam okuyamadığı için okutmayı çok isterdi.Babası ilk okulu bitirince okumasına izin vermemiş bu yüzden çok ezik hissederdi kendisini.çocuklarını okutmak istedi kısmet olmadı onların okuduğunu görmek veya çevresinde okuyanları görmek sevindirirdi.
Ne ağabeyim nede küçük kardeşim eğitimlerine devam edemedi tek ben kalmıştım.oda yarım kaldı maalesef.
Küçük kardeşim çok asabiydi sürekli aksilik çıkartıp babamla kavga ederdi.Her akşam veya sabah sofradan kavgasız kalkılmazdı.Bu yüzden yemekler hep boğazımıza dizilirdi.Bu duruma çok üzülürdüm ama elden bir şey gelmiyor,biri baban diğeri kardeşim buna anlam verememe rağmen.Çare olamazdım.
İşte 31.ekim 1976 Cuma akşamüzeri babam erken dükkandan ayrıldı yolda eve giderken bir inek almış ahıra bağlamıştı.
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta