Umutsuz Aşk Şiiri - Kürşat Saral

Kürşat Saral
10

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Umutsuz Aşk

Öylesine yitik, öylesine kırıktı ki ruhun...

Bir daha asla böyle olmayacağına yemin ettiğin anlarda,

Tam umudunu yitirip, hasret kuşlarının takibindeydi ki yüreğin...

Karşına çıktığımı söylemiştin...

Biz daha ne oluyor diyemeden başlamıştı aşkımız...

İlk bahar sabahlarında yağan yağmur ile toprağın mis gibi kokması gibiydi,

Vapurların ardından çığlık çığlığa, atılan simide hamle eden martılar gibi...

Yıldızlı gecelerde esen yelin, içimizi titretmesi gibi...

Engin denizlerin maviliklerine dalar gibi...

Dillere destan aşklar gibi başlamıştı hayatlarımız yeniden...

Benliğimiz, hiçlik duvarını aşıyor, yalnızlığımızı, kederimizi uğurluyordu sanki...

Tanrı'dan bir lütuf diye düşünmediğimiz anımız yoktu...

İnci beyazı sevdamız, dillere destandı...

Aslında mutluluğumuzu en çok kıskanan sendin.

Acabaların öylesine yoğunlaşmıştı ki, aşırılığının haddi de yoktu, hesabı da...

Zamanla kendi kurgularını dahi gerçek zannedip, üzerine eğildin...

Taklit etmekten yılmadın!

Mutluluğu yaşamak yerine, ilişkimize dair absürt sorular sordun...

Zaten bizi kıskananlardan, çaresizce medet umdun...

Aldığı ilk bayram harçlığıyla dondurma alan çocuğun duyduğu hazzı tatmak yerine,

Eve döndüğünde hastalanacağından dem vuran annesinin cismine büründün...

Öfkelendiğin anlar, huzurlu anlarımızdan ziyadeydi...

Bunun tek nedeni, senin ; mutluluğumuza ket vurmanda saklıydı...

Kocaman bir ormanda yolunu kaybetmiştin ve en çok kullanılanı tercih etmek yerine,

Elindeki kıskançlık bıçağıyla, kendine yol açmaya çalışıyordun beyhude bir hırs ile...

Peki şimdi ne değişti hayatında?

Bizi yan yana hayal ettiğinde, hayattan eskisi gibi tat alabileceğini söyleyebilir misin?

Kalbinin yerinden uğrarcasına çarpacağını mesela?

Benliğinde yaşadıkların, idrakine tecelli midir?

Herkes ve her şeyden soyutladığın hayatın, yeni bir boyuta mı ilhak oldu?

Yalnızlık duvarında asılı kalmış benliğin, can vermek yerine, can mı buldu?

Hayır! Hiç sanmıyorum...

Aslında sen beni değil, acabalara karışmış ihtimalleri sevdin...

Geri döner mi?

En riskli ihtimaldi bu seni hayattan soyutlayan.

Hani bir aralar gidişlere ortak olan kapıya dokunmamak için,

Dışarıya dahi çıkmadığımız anlar olmuştur...

Pencere kenarındaki yalnızlığımızla, kalabalıkları seyre dalmışlığımız...

Yaptığımız ve yapmaya cesaret edemediklerimizden duyduğumuz pişmanlığımız ile sarmaş dolaş bir halde üstelik.

Şimdi ne yapacaksın peki?

Geleceğe temiz bir sayfa açıp, yaptıklarından pişmanlık duyarak,

Sünger mi çekeceksin geçmişe?

Yada bir kibrit çakıp, küle mi çevireceksin geçmiş hatalarını?

Tüm bu yaşadıklarından sonra, aldığın tek ders bu mu?

Hayatın sana verdiklerine sahip çıkıp, vermediklerine küfür mü edeceksin?

Hayallerimizden vazgeçip, aklının beyhudeliğine mi koşacaksın dolu dizgin?

Veyahut aldığın derslerden yeni bir hayat mı yaratacaksın bize?

Yoksa...

Yoksa aldığın hayat tecrübesi ile kendine yeni bir yol mu çizeceksin?

Bir zamanlar yolunu kaybettiğin o ormanda en çok kullanılanı mı tercih edeceksin?

Yoksa bıçağın ile kendine yol mu arayacaksın, yeniden?

Hani sevdalım, sevdama mı koşacaksın?

Yada kendi garip, biçare acabalarına mı ?

Dimağındaki o kara bulutlar artık daha bir kara, daha bir siyah.

İdrakindeki yeterlilik eksik diyorum bana inan...

Al sana ispat; Sen hala eski sensin.

Anlamlar yüklemeye çalışıyorsun cümlelere.

Aslında kelimelerin ne anlattığını anlayamıyorsun.

Aslında bunları ben söylemiyorum, sen düşünüyorsun.

Ne hissediyorsan ne umut ediyorsan o.

Ne bir eksik, ne bir fazla.

Yapmaya çalıştıkların yaptıklarınla tezat oluşturur nitelikte.

Olay bundan ibaret.

İşte yine aynı sen sevdiceğim...

Başın ağrıdı değil mi?

Evet bakışlarından belli.

Hadi artık git biraz dinlen.

Nasıl olsa ben bir yere kaçmıyorum.

Gönül pencereme kuş misali konarsan tekrardan, burada olacağım nasıl olsa.

Şimdilik ;

Git ve ezberlediğin ve herkese ezberlettiğin hayatını yaşamaya devam et.

Seni, tüm hayal kırıklıklarımla bir daha ki sefere görünceye dek esenlikle kal.

Kürşat Saral
Kayıt Tarihi : 10.6.2017 08:58:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Kürşat Saral