bir hüzün çıkmazıydı
karanlık ve suskun bir oda
cam kırıklarıyla dolu ümitlerinin
mekanıydı sarhoş kaldırımlar
bazense girdiği küçük bir damdı
çökmüştü omuzları gövdesi üstüne
hayallerinin yıktığı bir adamdı
biter zannederdi ıssız solukları
hep bir sabaha açılmayı arzulardı gözleri
çöllerinde açan gelincikleri vardı
hazan rüzgarına yenik düşmüş anıları
gözlerinden akın akın akardı
sığmazdı dört duvara
sakladığı umutları hislerini aşardı
isteseydi bilmezdi sevginin sıcak hecelerini
dilediğince özgür yaşardı
fakat,tatmıştı aşkın bilinmedik arzularını
yanmayı sevmişti habersiz bedeninden
düşmeyi bir uçurumdan çığlık çığlığa
sevmişti kayıp gitmesini düşlerinin ellerinden
bir bahar vardı yıllarca beklediği
kara kışları seviyordu ardında vuslatı vardır diye
sevecektiler onu da sonsuzca ılık yürekler
hayaliydi en büyük,
ömrünce hep o günler gelecek sandı
divaneydi susuzluğa
yıkılmaz umutları vardı
en acı hatasıydı hayal kurmak gecelerce
kendi yalanlarına çaresiz kandı
umutları vardı yıkılmaz
umutlarının yıktığı bir adamdı...
ümraniye
yakup paslı
Yakup PaslıKayıt Tarihi : 28.8.2006 12:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!