Umut neydi ? Şiiri - Ali Tipi

Umut neydi gözleri de yok olmak mıydı?
Kaleme bile söz geçmiyorken,
Kalbe nasıl söz geçsin söyler misin?

Her bir uzvum zikir de seni sayıklarken,
Tek kıvılcımı güneş gibi ısırırken,
Ocağımda kor olsan düşünemiyorum.
Nasıl kavrulur pişirir yakardım beni.

Umut neydi gözlerinde yok olmak mıydı?
Her zamanı birbirine uladım sırf, yapboz misali sana gelen yolları tamamlamak sana ulaşmak için.
Ha şu dağlarda olmasa...

Nehirde akan sular temizledi yollarımı
Büyük buluşmaya sanki bayram öncesi çocukların hazırlık yaptığı Arife günüydü.
Ben hiç arefe gününü görmedim seni sevdim seveli
Ne bayramı erdim ne de temiz kıyafetlerim oldu.
Hedef vuslat sen olduğun ama,
Ben bir türlü o şenliğe eremedim.

Umut neydi sözlerinde erimek miydi hele o sesinde?
Bayram neydi söyler misin üstelik dört günmüş
Bir onbeş dakikaya sığan göz bakışı mıydı
Bir bardak çaya mı eşitti kul Bayramı
Yoksa kainatta ,evrende ,yaradılışta tek Bayram vardı da
Onu biz mi yaşadık 15 dakikada?

Sormam kimselere ne seni ne halini
Ne de o bayram öncesi vuslat arifesini.
Nasip değilmiş eller güle oynaya yaşarken,
Sevgi dedikleri servetleri ile
Biz hep fakir yoksun muhtaç yanından geçtik o kul bayramlarının.

RABBim ey benim güzel ALLAHim
Her nasip ettiğim kullarından sadece birisiyim
Beni de nasiplendir ismini hayran olduğumla

Umut neydi ellerinde erimeyi beklemek miydi?
Sana gelen yolları buz da olsa Toprak bilmek mi?
Bardağı koyduğum çayın aslında demlikte olmasını,
Dilemek gibi ya da bardağın kendi kendine bitmesini beklemek miydi Umut söyle.?
Gözündeki yeşilin her hücresini benim bildim.
Bir beni görmesini dilediğim o gözlerine,
Hasret kalıp bakamamak mıydı Umut?

Söyle güzellik Umut neydi rüyalarda görmeye hasret kalmak mı gerçekte göremezken?

Huzur unuttum gittin gideli
Yok aslında kendimi unuttum bittim biteli.
Yollarından da gülleri söktüm kurmuştular
Öyle ya sen varsın diye bakardım onlara da
Biliyor musun çok hakları geçti bana
Bir sen dedim hep derdimi aslında.

Gözlerinden çekemediğim,
O onbeş dakikalık sohbetteki bakışların
Bardağımız çayımız soğumuştu hani
Senin sıcak ve heyecan dolu gülüşlerin
Zemheri de bile ısıtırken
Hani bir sıcaklık gelir de nereden geldiğini bilmezsin
Her yerim ısınmıştı o gülüşle bakışlarının yeşilinde.
Ah be sevdam ben öğrendim Umut neydi?
Ne mi...
Umut; bir daha hiç ve asla göremeyeceğini bilerek
Ve düşünerek bir onbeş dakikayı daha
Saati eklemekti ıstırap dolu bir ayrılığın ardından,
öyle bir vuslat gelsin diye beklemekti.
Vuslat sendin...