Bir kucak dolusu umut getiriyordum sana
oysa sen anlamsız bir savaş ortasında barut kokuyordun.
Acımıyordu yüreğin bir kucak dolusu umudu bir
mermiyle takasa.
Belirsiz bir tarihe erteliyordun buluşmayı,
Issız ve loş bir sığınakta sen barut kokuyordun
ve attığın her mermi bir hayat aksatıyordu karşı şehirde.
Bu yağmur... bu yağmur... bu kıldan ince
Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...
Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur kanımı boğan bir iplik
Devamını Oku
Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...
Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur kanımı boğan bir iplik



