Bir merdiven, görüldü, önümde
İnce camlı, ipekli örgüden
Ruhum etten, ayrıldı özümden
Nasıl kaçacağım, sancılı ölümden
Yavaş yavaş isteksizce çıktım
Sesleri keman, sisleri liman.
Gözleri roman, ruhları yorma.
Uykusuz orman, yıldızsız tavan.
Kalpsiz bir tavşan, ölümsüz akşam...
Seninle kaçsam, kalbimi açsam,
On beş dakika yeterli bana sevişmek için,
Ölmek için, hayatıma yeterli on beş dakika.
Varsa versene bana, bir kaç dakika,
Konuşmak için ayakta, on beş dakika.
Kaçtım bu şehirden insanlardan
Günlerce yürüdüm arkama bakmadan
Çöl bitmiş karşımdaydı ağaçlar
Bir sur gibi çıkıvermişti orman
Girdim o görkemli karanlığa
Sen düşünme be bir dakika,
Ben yaşarım hayalinle.
Sen bakma yüzüme bile,
Ben görürüm her gece.
Adımı bile unut istersen,
Sıkıldım ben bu işlerden
Gündelik adam asıp imza atmaktan
Karakollardan kaçmaktan
Sıkıldım ben
Yerime geçsene
Merhaba Sevdiğim.
Sensizliğin kim bilir kaçıncı yılı...
Bugün yine sensiz açtım gözlerimi,
Bu hergün lanetle uyandığım güne.
Her uykumda, düşümde sen varsın.
''Haydi şimdi gel bana'' dedi.
Ben ise ona gitmedim.
O beni çok sevmişti.
Ben ise hep, içime..
Aslında çok seviyorum.
Sen hayatım, sevgilim, bitanem dediğim;
Gözlerin, ellerin, saçlarında gezindiğim.
Aşk için, ne acı, çektiğimi bir görseydin
Ne sevgi, ne zevki nede uyku kaldı.
Kızıyorum yaşıtım olan hergelelere,
Düzgün değiller ki hiçbir yerde.
Bakıyorum düşündükleri fikirlere,
Ne ilim var içinde ne zikir kalplerde.
Boş bir kafa var hepsinde, koyunluk!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!