Kibir çıktı rutubetli yuvasından.
Haykırdı pişmanlıklarını kör bir kuyuya.
Kova kova boşalttı içindeki tüm gerçekleri.
Benim yaşadığım yerde zeytin ağaçları olmalı;
gözümün alabildiğine yemyeşil.
Denizden buram buram gelen
iyot ve yosun kokusunu çekmeliyim ciğerlerime.
Evim poyraz almalı.
Sabah güneşi ile uyanmalıyım.
Toprağa sulara vuran pırıl pırıl güneş;
karlı dağları aşıp geldi,
çok uzaklardan.
Şimdi aşkın kör eden ışığını
saçıyor etrafa,
19 Mayıs 2008 Pazartesi - Deneme
Toplumsal yaşamda şairin kişiliği, içinde bulunduğu gurup ya da ortam tarafından belirlenir.
Şair kişiliğinin, şiirin var olabilmesi için en az iki farklı görüş olması gerekir.
Karanlık:
Karanlıktan da karanlık.
Gece:
Burnundan soluyan kısrak!
Hızla gözden uzaklaşıyor.
Sabah güneşi kapılara birbir dokunuyor.
Akşamdan kalma Pera;
arpasuyu ve anason kokuyor!
Bir de buna kesif bir idrar kokusu karışmış.
İĞRENDİM!
Hafif hafif yağan yağmur,
Zorlu yolculuğum geçen gün başladı.
Bugun saat: Sabahın altısı.
Ezanlar okundu,
çan sustu!
Azrail nefesini İlk kez tuttu.
Gün aydınlandı.
Bu sabah değerli sözler ektim Kapıdağ yarımadasına.
Çocuklar gençler toplasın.
Yakında, çok yakında karabulutlar yok olacak.
Yağmurlar yağacak; şeffaf yağmurlar, bereketli yağmurlar.
Küçücük bir kuş doğdu avuçlarımda;
tüyleri bembeyaz,
kanat çırpıyor,
ellerimde şarkılar söylüyor,
cankulağımla dinliyorum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!