Umut Daima Son Kötülüktür Şiiri - Erdem ...

Erdem Aksoy
11

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Umut Daima Son Kötülüktür

“Ölmek ne garip şey” dedim.

“Kanının bile acıması daha garip” dedi.

“Kanın bile acıması garip şey” dedim.

“Garip” dedi.

“Yağmur kadar garip” dedim.

“Ağlamak kadar da” dedi.

“Hatta gözyaşını gizlemek kadar garip” dedim.

“Ve zor” diye ekledi.

-Sızarken arasından parmakların yağmuru gözlerin, gamzeye sebep aramak kadar zor. Bir anne ölür, bir oğlan. Bir tanrı ölür, bir dua avuçta kalan ve son. Bir düş ölür, bir kadın. Bir şair hatta bir şiir.

—Doğmaz yeniden sevilen ve zay edilen. Doğmaz hiçbir zaman, toprak da örtmez üstünü zaten. Meçhul olur, adı da kalmaz.

-Meçhul olur. Dilde var edilen, yüreği cinayete sürükleyen cinnetten doğan, ölü doğan.

—Yazık da olmaz, sessizlik olur. Ölü doğan hep irinli hissetmiştir. Yazık da olmaz yani, irini akıtmak istememiştir.

“Yazık olur ölene yaşamak ve yazık olur yaşayana ölmek” dedim.

“Ve tekrar acı olur, bir daha hiç dinmez” dedi.

-Kapı önünde bir anne ağlar, avuçlarını bastırarak aklaşmış kaşlarına. Önce saçları savrulur yelin nedametinde, sonra yaşları savrulur tekerinde savrulurken oğul toprağın.

-Sessizlikti.

-Bir dua savrulur taşa önce, akabinde çiçeklerin örttüğü yaş toprağa. Sonra oğula, akabinde boşluğa.

-Sessizlikti.

-Kapı önünde bir anne ağlar, süpürür iken bir yandan yaprağını baharın hatta sonun. Ad çağırır, yanık dilinde vücut bulan.

—Annenin yazması hiç kurumaz, silerken gözlerinin çevresini.

-Annenin yazısı hiç kurumaz, kaderi redden karalar iken alnını.

-Sessizlikti.

-Öptüğüm kızlar geliyor aklıma her ölümde, yeniden ve öptüğüm kızlar geliyor aklıma anne, kızma!

“Hiç canını yaktın mı bir kızın? ” diye sordu

“Yaktım” dedim.

“Haketmeyinin canı yanmaz değil mi? ” diye sordu. “İlla ki haketmiştir.”

“Sevilmeyi hak edenlerin canıdır, yanan. Çünkü en büyük yangındır, hak edene hak ettiği sevgiyi sunmak.” dedim

“Çok karmaşık” dedi.

“Diken ile kaplanan hayatlar bilirim, karıncaların soluduğu topraklarda” dedim.

“Hep ölümü çağrıştırıyor cümlelerin” dedi.

-Sessizliğimdi.

“Rahatsız oluyorum bazen ölüm düşüncesinden” dedi. “Kaçmak istiyorum.”

“Serbestsin” dedim.

“Gerçeklerden kaçmaktan mı? ” diye sordu

“Şiirden kaçmaktan! ” diye cevapladım

“Ben şiirden kaçmam; şiir benden uzaklaşır en fazla” dedi.

“Şiir bir ıslık kadar yakındır dile, kaleme, yüreğe” dedim.

“Ama dökülmez bazen dilinden. Bin tane cümle sevişir de akılda, bir tane düzgün doğmaz” dedi.

“Ölü doğan çocuktan farkı nedir söyle! ” dedim.

“Umut! ” dedi.

“Umudu yoktur toprağı koklayan ananın, umudu yoktur göğsünde taşıyan toprağı, oğlanın. Umudu yoktur var olanı yok eden tanrının” dedim.

“Yokluğun umudu yine de sorgulanır. Ana yüreğinden geçip ellerine damlamıştır gözyaşı. Umut son kötülüktür, ölümde bile sorgulanır” dedi.

“Ölümde sorgulanan tek şey, soluktur” dedim.

“Soluk umut değil midir? ” diye sordu

-Sessizlikti.

“Ve annenin tek umudu, kapı tokmağının rutin gıcırtısıyla dönüşü ve kanadın oynayışından başka bir şey hiç değildir” dedim.

“Ve başka bir umuda hiçbir zaman yer vermemiştir” dedi.

E.A | B.S.S Kasım 12

Erdem Aksoy
Kayıt Tarihi : 1.12.2012 02:16:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Erdem Aksoy